Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-06-2010, 11:49   #22
SeYYaH 29
Gurbetci KarTal
 
SeYYaH 29 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ya Kahhar, Biz Yetmedik Sen Kahret...

Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan ve İsrail terörüne hedef olan müslümanlar adına yazılmış harika bir yazı


"İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?" (A’râf 155)

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı,
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
"Yandık!"diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?
Zâlimleri adlin, hani öldürmedi halâ!
Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!
Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?

Mâdem ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...
Yaksaydın o mel'unları... Tuttun bizi yaktın!
Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi.
Binlerce cevâmi yıkılıp hâke serildi!


Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,
Bir yürekte bin ailenin mâtemi çağlar!
En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından,
Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan!

İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok...
Nâ-hak yere feryâd ediyorsun, âcize hak yok!
Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?
Ağzım kurusun yarâb! yok musun ey adl-i İlâhî!
Mehmet Akif Ersoy


Allah’ım… Rahim ismiyle ümmete sığınak, korunak, barınak, tutamak, dayanak olan yüce Allah’ım… Siyonist köpeklerin, ırkçı faşist Yahudilerin, kan emen Aron’ların, bebek katili Şaronlar’ın, Kur’an Kerim’de “Belhum Adâl- hayvandan daha aşağı” diye tarifi edilen Netenyahular’ın bu gözü dönmüşlüğünden “KAHHAR” ism-i şerifine sığınıyorum. Kahreyle, Kahreyle, kahreyle Allah’ım…
Bize “sabredin” dedin. Biz seni anlamadık. Sabrı boyun bükerek beklemek zannettik. Anlamadık seni Allah’ım. Anlamadık, sabredin derken mücadele edin ve direnin demek istediğini. Ferasetimizi arttır Allah’ım…
Biz bir ümmet değil miyiz?... Sevgilin olan efendim bu dünyadan senin yanına göç ederken bizi birbirimize, ümmeti ümmete emanet etmedi mi?... ümmet bir vücut gibi olmalı demedi mi?... Biz bunu da anlamadık Allah’ım. Tefrikaya düştük. Bölündük, parçalandık, binpâre olduk, Şii olduk, Sünni olduk, Tarikatçı olduk, Selefi olduk, Arap olduk, Türk olduk, Kürt olduk. Ama bir türlü ümmet olamadık affet bizi Allah’ım, affet bizi yüce efendim, sevgili peygamberim…
Ümmetin bu durumundan da en çok, bebek, kadın, yaşlı, hasta, sakat, genç, silahlı, silahsız ayrımı yapmaksızın katliamlarına devam eden kahpeler istifade etmektedir. Ümmetin bu suskunluğu en çok onlara yaramaktadır.
22 Mart 2004'te, 67 yaşında, sabah namazına giderken bir İsrail füzesiyle şehit edilen, ve hayatının büyük bir bölümünü İsrail hapishanelerinde geçirmiş, gözleri görmeyen, felçli, tekerlekli sandalyeye mahkum Filistinli lider rahmetli Şeyh Ahmet Yasin şehit edilmeden birkaç ay önce ümmetin bu aymazlığını, bu umursamazlığını Allah’a şikayet etmiş ve şöyle demişti;
Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum! Ben ki, kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim! Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!

Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye. 'Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!' diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor? Yakında bizim kitleler halinde ölümlerimizi duyacaksınız. O zaman alınlarımızda şu yazılacak:
“Bizler direndik, ileri atıldık ve kaçmadık.”
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!

Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın, dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları…
Allah'ım,

Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?





Allah'ım!

Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına, sana şikâyette bulunuyorum. Sana şikâyette bulunuyorum…
Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı... Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikâyet ediyorum..."


Yarabbi, atının ayağınınn değdiği her yere adaleti, iyiliği, insan haklarını, ve barışı götüren Osmanlı'nın torunları olarak bize atalarımıza layık olmayı sen nasip et. Biliyorum ki bu ümmetin toparlanması ve yek vücut olması tekrar Osmanlı'nın torunlarının islam şuuru ile şuurlanmasına bağlıdır. Sen bize İslâm şuuru ile şuurlanmayı nasip eyle Allah'ım...

Selâm, Allah’ın ipine topluca ve sımsıkı sarılan ve bunu imanî bir mevzu gibi görenlerin üzerine olsun…
AHMET ANAPALI - HABERVAKTİ
__________________
Gurbetci KarTal
SeYYaH 29 Ofline   Alıntı ile Cevapla