Ortada gezinen teknik direktör adaylarına bakılınca bize gelmesi en muhtemel isim olarak gözüküyor.. Daha Mustafa Denizli istfia etmeden bizimle anlaştığı haberleri çıkması ve başkanımızın Denizli'nin istifasından bir gün önce hiç görüşmedik demesine rağmen şimdi gidip adamlar sözleşme yaparlarsa yeni bir komediye daha imza atmış olacağız..
Schuster'e gelince hem real madrid de hem de Barca'da futbol oynadığı zamanları hatırlıyorum.. Futbol karakteri olarak oyun kurucu rolünde çok iyi bir futbolcuydu.. Takım için de liderlik vasıfları olan oyunu hükmeden bir tarzı vardı.. Tipik Alman fizik üstünlüğünü tekniği ve oyun zekasıyla çok iyi tamamlıyordu.. Bu özellikler teknik direktörlük çok bir anlam ifade etmez diyebilirsiniz ama yine de oyun zekası ve oyunu okuyabilme yeteneği futbolculuktan sonra teknik direktörlüğe de miras kalan önemli bir özelliktir.. Geriye kalan taktik, insanlarla diyalog ve yönetme becereisidir.. Schuster'i bu bakımdan uygun buluyorum.. Diğer bir avantajı ise dünyanın en büyük kulüplerinde görev yapmış olması ama şu ara biraz ikinci planda kalmasıdır.. Her sene Realin başında kalacak kadar karizmatik bir kişilik değildir ama mutlaka kendinden yeninde bahsettirmek isteyecektir. Beşiktaş bunun için uygun bir takımdır bence.. Özellikle uefa kupasını hedef alarak teknik direktörlük kariyerinde yeni bir ivme yakalamak isteyecektir.. Adı geçen bazı bizim için hayal isimleri getiremeyeceğimize göre Schuster mantıklı bir adım olabilir.. İspanyadaki ismi ve çevresiyle takıma önemli isimler de kazandırabilir diye düşünüyorum.. |