Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-07-2010, 10:57   #1
Akdora
Savaşçı Kartal
 
Akdora - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Av Sezonu Başladı - Fatih Kaya..

Dün oynanan futbolu ölçü alarak geleceğe ışık tutamayız…
Özellikle maçtan sonra yapılan açıklamaların birçoğu abartılı…
Örneğin; “Santrafor lazım” isyanı…
Zaten yıllardır Beşiktaş’a bir golü ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz…
Şimdi neden bu kadar üzerine gidiliyor?
Eldeki kadronun yıldızlar topluluğu olması bu sezonda santraforsuz geçmesini kaldıramaz…
Evet doğru!
Ama yönetim kurulunun santrafor arayışı var?
Ve büyük olasılıkla gerçekleşecek…
Sorun nedir?
“Ben demiştim” demek için dillendirmeye gerek yok…
Orta sahada yaşanan derin boşlukların nedenine gelince rakibin asla ölçü olmayacağını düşünürsek, Schuster’de rakibe göre kadro tercihi yapmakta elbette özgürdür…
“Beşiktaş güçlü takımlara karşı zorlanır” ironisi ortaya atmak için Vikingur maçı hem erken hem de kriter değil…
Delgado veya Tabata’nın yerine, Necip’in Ernst ile birlikte sahada olması gerektiğini söylemek uzmanlık gerektirecek bir tespit değil…
Demek ki neymiş?
Hikmet Karaman’ın “bu görüntüleri saklayın, ilerde gösterirsiniz” demesine de gerek yokmuş!
**
Olumsuzluk ağırlıklı eleştirilerin yerine öne çıkan olumlu taraflara bakalım...
Geçen sezon Mustafa Denizli’nin sistemine adapte etmeye çalıştığı birçok futbolcu “iflas” etmişti…
“Schuster Başkan” ise tam tersi düşüncede…
İlk olarak Beşiktaş standart bir şablonla oynayan bir takım değil…
Futbolcu kadrosuna göre düzenlenmiş bir taktik dizilişle oynuyor…
Denizli’nin geçen sezon başarıyı yakalayamamasının en büyük nedeni sistem inatlarının üzerine gitmesiydi…
Bu gözle bakarsak Schuster’in futbolculardan en iyi verimi almayı hedeflediğini görebiliriz…
Diğer taraftan “hücum meleği” kanatlarını değişken stratejiler ile kurguluyor…
Quaresma daha çok çizgiye yakın bölgelerde topla buluştu ve oyunu kanatlara açtı…
Nihat ise çizgiden daha ziyade ceza sahası içine kat ederek R. Sociedad’daki görevine yakın oynadı…
Ayrıca Schuster, artık “İbrahim Üzülmez kanadı” olan Beşiktaş’ın solunun yaratıcılığını az bulmuş olacak ki, hücumlarda o kanadı fazla değerlendirmeyi düşünmedi…
Erhan’ın bitmek tükenmek bitmeyen enerjisi, gidecek gözüyle bakılan Erhan’ı Q7 partneri yaparak bir anda ön plana çıkarttı…
Anlaşılacağı gibi Schuster işinin uzmanı ve kısa sürede Beşiktaş’ı keşfetmiş…
Bir diğer hoşuma giden gelişme, üç hafta gibi bir süredir antrenman yapan Beşiktaş’ta fizik ve kondisyon olarak ilerleme olması…
Devam edersek…
Maçın iki golüne imzasını atan Nihat’ın, geçen sezonki baskıyı üzerinden attığını rahatlıkla söyleyebiliriz…
Bunun iki nedeni olabilir…
Birincisi… Schuster’in ona verdiği güven ve saha içindeki pozisyonun yeteneklerini göstermeye uygun olması…
İkincisi… Yıllar sonra bir kamp dönemini kendi deyimiyle “tek bir antrenman kaçırmadan” sürdürmesi…
Verimsiz bir sezonun ardından bu sezon yapılan transferlerin yanına Nihat’ın da büyük harflerle yazılması gerekli…
Transfer demişken maç üzerine konuşulan olumsuzlukların dışında, Beşiktaş’ın en büyük sorununun yabancı kontenjanı olduğunu görmemek mümkün değil…
Kişisel fikrim kontenjan sorunu çözüldükten sonra Beşiktaş’ı başka da sıkıntısı kalmayacak…
Ne diyelim…
Şafak söktü bir kere, av sezonu başladı…

Fatih Kaya / Haber1903
__________________
Click the image to open in full size.


Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız.


profeminizm hareketi engellenemez !!!

milliyet blog yazıları sayfam...
Akdora Ofline   Alıntı ile Cevapla