[Mehmet]

Schuster, Guti, Quaresma ve belki de Robinho... Beşiktaş, belki de tarihinin en motive lig başlangıcını yapmak üzere. Beşiktaşlı taraftarlar yeni sezondan büyük zaferler bekliyor.
Mustafa Denizli'nin takımdan ayrılmasından sonra göreve gelen Bernard Schuster, 'hücum' futbolu oynatmasıyla bilinen Mustafa Denizli'yle mentalite olarak aynı düşüncelere sahip. Ancak tek bir farkla. Hazırlık ve Avrupa kupası maçlarında gördük ki, Alman teknik adam bu mentalitesini pratiğe de dökecek.
Schuster'i az çok tanıyanlar, Onun Real Madrid'i 4-1-4-1 yada 4-1-3-2 sistemi ile tamamen hücum futboluna yönelik bir sistem ile oynattığını bilir. Otoriteler, Real Madridli ve Beşiktaşlı oyuncular arasındaki kalite farkından dolayı, Alman teknik adamın Beşiktaş'ta böyle bir sistemi denemeyeceğini düşünüyordu. Ancak beklenen olmadı. Beşiktaş bugüne kadar çıktığı her maça neredeyse 6 hücumcu ile çıktı. Takım form kazandıkça göze daha da hoş geleceğini düşündüğümüz bu futbol anlayışı, maalesef günümuz futbolunda her takıma uygulanacak bir taktik değil. Oyunun tek tarafını oynayabilen neredeyse 6 futbolcu ile sahaya çıkan siyah beyazlılar, Plzen maçında az kalsın bir facia yaşayacaktı. Hakan Arıkan'ın muhteşem performansı ve ikinci yarıda Necip'in oyuna girmesi ile bu ilk ciddi uyarı kazasız atlatılmış oldu.
Türkcell Süper Lig'deki bir çok takımın, Plzen'den daha iyi bir takım olduğunu varsaydığımızda, ligimizi hiç tanımayan Schuster'in, Bursaspor, Trabzonspor, Gaziantepspor ve Eskişehirspor gibi takımlara karşı bu taktik anlayışıyla çıktığını düşünelim. Muhtemelen 1-2 şanslı galibiyetin ardından yaraları zor sarılacak farklı bir mağlubiyet ile karşı karşıya kalınacaktır. İşte burada tüm görev, ligimizi çok iyi tanıyan,Schusterle aynı dili konuşabilen Tayfur Havutçu'da olacak.
Tayfur Havutçu, kişiliği, duruşu ve takım içinde çok sevilmesiyle, belki de Beşiktaş'ın bundan sonraki hocası olacak. Mustafa Denizli ve Schuster gibi herkese nasip olmayacak teknik direktörlerle çalışma fırsatı bulan Tayfur, bu sene büyük bir sınav verecek. Ligimizi hiç tanımayan Schuster'e siyah-beyazlıların rakipleri hakkında raporları hazırlayacak olan Tayfur, bana göre Beşiktaş'ın bu sezonki şampiyonluk anahtarını elinde bulunduruyor. Siyah-beyazlıların zorlu lig maratonunda ki kılavuzu olacak olan Tayfur Havutçu, hangi maçlara 4-1-4-1 sistemi ile çıkmamaları gerektiğini Schuster'e izah etmek zorunda. Burada Schuster'in onu dinlemesini de bir şekilde sağlaması lazım.Bunu gerçekleştirdiği taktirde, siyah-beyazlıların önünde herhangi bir sıkıntı göremiyorum.
Takım içinde arkadaşlık üst düzeyde. Guti takıma henüz adapte olmuş değil. Sahadaki lider eksikliğini giderecek olan İspanyol yıldız, maçların sıkıştığı dakikalarda soğukkanlılığı ve tecrübesi ile Beşiktaş'a altın değerinde puanlar kazandıracağını düşünüyorum. İlk maçlarda gösterdiği performans ile buraya kesinlikle yatmaya gelmediğini kanıtlayan Quaresma da, belki de Türkiye'den Beşiktaşlıların efsanesi olarak ayrılacak.
Kısaca özetlemek gerekirse, Beşiktaş'ın elinde şuan her şey mevcut. Geriye sadece sistemi oturtmak ve rakibi iyi analiz etmek kalıyor. Bunu başarabilecek teknik kadro kalitesine sahip siyah-beyazlılar. Geriye yüzlerde tebessüm bırakan tek bir soru kalıyor. Ya bir de Robinho gelirse...?


Efe Albağlar / Ntvspor