Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzon, Avrupa'ya erken havlu attı. Bursa, Şampiyonlar Ligi'nde henüz devlere kafa tutamadı. Ülke sıralamasında Türkiye, Beşiktaş'ın kazandığı puanlarla ayakta.
Geçtiğimiz yılı UEFA Ligler sıralamasını 11. bitiren Türkiye, 2005-2006 sezonundaki düşük puanın bitmesiyle 9. sıraya yükselmiş, daha üst basamaklara çıkarak en azından Avrupa Ligi’ne 4 takımla katılma hakkını kazanmanın eşiğine gelmişti. Ancak bu sezon Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzon’un Avrupa Ligi’ne erken havlu atması, Şampiyonlar Ligi’nde de Bursa’nın henüz puan alamaması, tüm yükün Beşiktaş’ın sırtına binmesine neden oldu. Türkiye, Beşiktaş’ın kazandığı puanlarla ülke sıralamasında 9. sıradaki yerini koruyor. Ancak hemen arkamızda Hollanda (5 takımı Avrupa’da) ve Yunanistan (4 takımı Avrupa’da) yer alıyor.
3 galibiyetle sollayacak
Şu ana kadar Avrupa Kupaları’nda Türkiye oynadığı 20 müsabakada; 8 galibiyet, 6 beraberlik, 6 da yenilgi alırken, 8 galibiyetin 7’sini Beşiktaş kazandı. Türkiye’nin elde ettiği 17 ülke puanının 9.5’u Siyah-Beyazlılar’ın aldığı skorlarla kazanılırken, Bursa’nın kalan maçlarda alacağı puanlara da çok ihtiyacımız var. Sezona 33,890 puanla 62. sırada başlayan Beşiktaş, elde ettiği galibiyetlerin ardından UEFA sıralamasındaki yerini 58.’liğe kadar yükseltti. Kartal’ın kapacağı 3 galibiyet ise üstündeki S.Liege, Osasuna, Fulham ve Wolfsburg gibi devleri geride bırakmasını sağlayacak.
Hakan Can
Takımlar O G B M Bonus T.Puan
Beşiktaş 8 7 1 - - 9.5
Bursaspor 2 - - 2 4 4.0
Galatasaray 4 1 3 - - 2.5
Fenerbahçe 4 - 2 2 - 1.0
Trabzonspor 2 - - 2 - -
TOPLAM 20 8 6 6 4 17.0
Ne dediler:
Avrupa fatihi Beşiktaş
Belki de bu sene Türk takımları arasında Avrupa’da en iyi futbol oynayan takım Beşiktaş... Rapid karşısında bütün oyuncular futbol oynamak için, 90 dakika boyunca ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Beşiktaş çok da vasatı aşamayan rakibi karşısında zorlanmadan kazanmasını bildi. Bana göre Porto’yla birlikte gruptan çıkması kesinleşti. Schuster’in belli bölgelerde, özellikle stoper ve orta sahanın göbeğindeki fikirlerinde sabit olması lazım.
Sergen Yalıçın (Fanatik)
***
Harika Avrupa gecesi...
Uzun yıllardır takımlarımızın Avrupa maçlarını izliyoruz. Deplasmanda bu kadar üstün oynayan ve gol kaçıranını az gördük. İlk yarıda kapanan Rapid karşısında zorlanan Beşiktaş, ikinci yarıda savunmasını öne çıkaran rakibi karşısında tarihi bir farka da ulaşabilirdi. Anafikir şu: Quaresma süper oynarken çıkmış; Guti çok fazla ortalarda görünmemiş. Ama Beşiktaş yine de sahanın hakimiydi. Beşiktaş doğru yolda ve harika bir Avrupa gecesiyle yoluna devam etti.
Güntekin Onay (Vatan)
***
Çakmalar kaybetti
Bizim Türkler, öteki Türkler’i yendi. Beşiktaş’ta 3 Türk oyuncu vardı, Rapid’de de 3 Türk oyuncu. Yani sahadaki 6 yabancıdan yerlileri kazandı. İki takım arasında kalite olarak fark var. Beşiktaş, Rapid’e göre daha iyi bir takım. Quaresma zaman zaman, ‘ben tek başıma da iş bitiririm’ havasında. Bence Guti’nin Quaresma’ya göre daha az vitrini var ama şu görüntüye göre çok daha faydalı. Çünkü futbol tek başına oynanmıyor ama tek başına şov yapılıyor.
Erman Toroğlu (Hürriyet)
***
Holosko uyandırdı
Beşiktaş’ın Schuster’le kazandığı yeni kimlik, baskı altına alan, ezen, yoran, bunaltan bir takım kimliği. Bu oyunun aktörleri de hücumcular. En başta Quaresma, sonra Bobo, Guti ve Ernst; ardından Tabata ve kulübede bekleyenler... Holosko kulübeden gelip önce sağda, sonra solda gösterdi kendini Rapid Wien karşısında. Bu takıma Quaresma ile birlikte Holosko da şart! Aksi takdirde hücum etkisiz kalıyor, hiçbir derinlik kazanmıyor.
Atilla Gökçe (Milliyet)
Türkiye'nin gururu - www.fanatik.com.tr