|  |   Alen Markaryan : Bu Yıl Babalar Günü Yok ! |  |  
 Soma faciasının üstünden birkaç gün geçmişti kiSosyal medyada bir yazı okudum.
 ‘Bu yıl Babalar Günü olmasın’
 Sanki madenin sorumluluğu bu insanlardaydı da
 Vicdanları dile gelmişti.
 Öyle içerlemişlerdi ki
 Bir şeyler yapmak istiyorlardı ölenler için.
 O gün karar vermiştim
 Bunu gazetemde dile getirecek, yazıya dökecektim.
 Slogan da hazırdı:
 “Bu yıl babalar günü yok!”
 İtibar görür mü görmez mi bilemem.
 Ama kanımca olması gereken bu.
 Sırf Soma’da yetim kalanlar için değil.
 Tüm babasız bebeler için
 Boncuk boncuk gözlerden dökülen yaşlar için.
 Bütün ölmüş babaların ruhu için.
 Kül elenmeden
 Pazarlıksız…
 Bu yıl babalar günü yok .
 Kapitalizm belki bana kaşlarını çatacak.
 Çatsın!
 Onların da içende babasız büyüyenler olduğuna eminim.
 Babasız geçen senelerin matemi için
 Başkalarının babalarına imrenip de iç geçirdikleri her dakika için.
 Vatan uğruna şehit düşen gencecik babalar
 Minicik bebeler için
 Bu yıl Babalar Günü yok!
 Bebek 40 derece ateşle yanarken
 Çaresizsindir ya!
 Karnından beynine kadar yarılırsın hani!
 Doktor doktor koşturursun gecenin bir yarısı.
 Ve için kabarır aniden
 Ve en son karede
 İki çift dua dökülür dudaklarından
 “Allah’ım!” diye başlayan
 İşte o duaya nasip olamayan çocuklar için
 Bu yıl babalar günü yok!
 
 ******************
 En iyi 100 Türk filmi
 Kültür ve Turizm Bakanlığı halk oylamasıyla,
 En iyi 100 Türk filmini seçecekmiş.
 İyi güzel de…
 Ülkemizdeki her bireyin bir Yeşilçam kahramanı vardır.
 Gönlümüzün içinde de
 Evimizin içinde de
 Kendilerine mutlaka yer bulmuşlardır.
 Çocukluğumuz bin bir zorlukla geçerken
 En iyi onlar anlatmışlardır, bizi bize…
 Bu ülkede yaşayan hangi vatandaş
 Yukarıya kıvrılmış bıyıklarıyla
 Hulusi Kentmen’in oynadığı filmlere oy vermez.
 Kim kırmızı yanaklı Nuber Terziyan’ın filimlerini es gecebilir.
 Kim konumuzun dışında da olsa Kemal Sunal’ın oynadığı onlarca filmin üzerine gül koklayabilir.
 Kim yüreği hep iyilikten yana çarpan Adile Naşit’e burun kıvırabilir.
 Münir Özkul deyince bir 10 dakika düşünmek lazım değil midir.
 O mahsun yüzüne kim itiraz edebilir ki…
 Cevat Kurtuluş, Necdet Tosun, Aliye Rona’sız hangi Türk filminin tadı çıkar.
 Metin Akpınar, Zeki Alasya ikilisinin oynadığı hangi film ilk 100’ün dışında kalabilir.
 Seyredenlere “Boyun devrilsin herif!” dedirten Nuri Alço’nun
 Tecavüzcü Coşkun’un oynadığı hangi film sıra dışına itilebilir.
 Kenan Pars’sız bir film düşündünüz mü hiç?
 Her filmde baş rol oyuncularından bir kamyon dolusu dayak yiyen
 İbrahim Kurt’u, Süheyl Eğriboz’u
 Kudret Karadağ’ı, Danyel Topatan’ı…
 Bırakın filmi kim evimizin dışına atibilir ki…
 Oynadığı her filmde ya doktor ya da hakim rolünde olan
 Hüseyin Kutman’ı…
 Evimizdeki hastaya bile çağıracakken ne oylaması olabilir ki…
 Kim 7 köyün ağası Ali Şen’in kötülüklerine evde hırs yapmazdı ki.
 Ya mahallenin dedikoducu kadını Mualla Surer’i nereye koyacaksınız.
 Sami Hazinses’i
 Zafer Önen okey masasından bize göz kırpsa
 Hepsini geçtim ya Sadri Alışık mezardan çıksa…
 Olur ya! Film bu!
 Ne yapıyorsunuz dese.
 Elinizin tersiyle selam vermeyecek misiniz ona
 Yok! Yok!
 Daha baş rol oyuncularının hiç birini yazmadım bile
 Daha yeni jenerasyonun kıyısına bile gelmedim.
 Ya unuttuklarım, onlar affetsin beni…
 Biz bu topraklarda yaşıyorken hiç birini öbüründen ayıramayız.
 Samimiyetsizlik olur,
 Ahde vefasızlık olur.
 Hepsinden önemlisi nankörlük olur.
 “Ben kısa pantolonla geziyorken, onlar Yeşilçam’a hizmet ediyordu” diyen Şener Şen gibi
 Ben de evimizin içine kadar girmiş “Figüran sıfatlı” bu emekçilere
 Yapılabilecek en ufak bir eşitsizliğe inanılmaz üzülürüm.
 Üzülürsünüz.
 Onların oynadığı her film ilk 100’lüktür.
 Ya Öztürk Serengil belirse rüyalarınızda
 “Şepkemi verin! Küstüm size!..”
 *******************
 
 
 DİKKAT! Bu hafta spor ve Beşiktaşım’la ilgili hiçbir şey yazmadım.
 Acep ne ola ki!..
 
				__________________'' BİR DERDİM VAR. BİN DERMANA DEĞİŞMEM ASLA !!! ''
 |