Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24-09-2006, 11:11   #1
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Oruç tutmak kimler için sakıncalı?

Uzmanlar, Ramazan'da yaşlı ve çocuklarla hamile, kalp, şeker, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olanların oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu açıkladı.

Click the image to open in full size.

İftar ve sahurda hafif yiyecekler öneriliyor

İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan Prof.
Dr. Ziya Mocan, bazı kişilerin sağlık açısından oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu söyledi.

Mocan, yaşlı ve çocuklar, hamileler, koroner kalp hastaları, kalp
krizi geçirenler, migren, kas hastaları, çok zayıf ve anemik olanlar, tüberküloz
mikrobu taşıyanlar, ülser, böbrek yetmezliği bulunanlar, kanser, diyaliz, şeker,
epilepsi, alzheimer, parkinson hastaları ile gün içinde düzenli ilaç
kullananların oruç tutmalarının sakıncalı olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Mocan, ''eğer bu kişiler mutlaka tutmak istiyorlarsa, bir uzman hekime başvurmalı ve oruçlarını onun kontrolünde tutmalılar'' açıklamasında da bulundu.

Ramazan ayı boyunca beslenme konusuna da özen gösterilmesi gerektiğini
kaydeden Prof. Dr. Mocan, iftarın hafif yiyeceklerle açılması ve her yemek çeşidi
arasında beş dakika dinlenilmesi önerisinde bulundu.

Prof. Dr. Mocan, ''sahura mutlaka kalkılmalı, hafif yiyecekler yenmeli ve tatlı tüketilmemeli. Oruç, diyet değildir. Aksine Ramazan ayında kilo alınır. Zaten aç kalınarak da diyet yapılmaz'' dedi.

Özellikle gelişme çağında oldukları için çocukların oruç tutmasının uygun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Mocan, ''cocukların düzenli gıda almaları gerekir. Öğrencilerin oruç tutması konsantrasyonlarını bozar'' dedi.

Beslenme ve diyet uzmanı Seçil Kenar da Ramazan'da yapılan en büyük
yanlışların sahura kalkmamak, sahurda fazla miktarda yağlı besinler tüketmek,
iftarda çok çeşitli yemek yemek, ağır ve kan şekerini hızla yükselten gıdaları
ağırlıklı almak, hızlı yemek ve yeteri kadar sıvı tüketmemek olduğunu söyledi.

Oruç esnasında aç kalma süresi uzun olduğu için metabolizma hızının
düştüğünü, halsizlik ve baş ağrısı görüldüğünü belirten Kenar, bu nedenle sahura mutlaka kalkılması gerektiğini dile getirdi.

''İftar sofralarında her besin grubundan dengeli yemekleri içeren bir menü
oluşturulmalı'' diyen Kenar, yemeğe önce hafif ve az yağlı gıdalarla başlanması,
yavaş yavaş ve az porsiyonlarla tüketilmesi gerektiğini açıkladı.

Kenar, ızgara, haşlama ve buğulama gibi yöntemlerle pişirilmiş yemeklerle
sütlü tatlıların tercih edilmesi, çay ve kahvenin yemekten iki saat sonra
tüketilmesi önerisinde bulundu.

Kenar, ''sahurda yağlı ve ağır besinler yerine hafif, protein içeriği yüksek süt, peynir, zeytin, kepekli ekmek, reçel gibi kahvaltılık besinler tüketilmeli, bol sıvı alınmalıdır'' dedi.

Psikolog Betül Bilgen de oruçlu olmanın asabi olmayı gerektirmediğini
vurgulayarak, önerilerde bulundu:

''Sabahleyin uyanınca gülümseyin. Aile büyükleri ve sevdiklerinizle
yemeklerinizi paylaşın. Mutlu sofralarda yenen yemekler kavgayla bitmez. Mütevazı olun.

Alkol ve sigaradan ayrı kaldığınız için yoksunluk krizine girmeyin. Güzel ve yararlı hobileri denemeye çalışın. Oruçlu iken sahip olduğunuz iyi insan modelini yaşam felsefeniz haline getirin. Doğayla barışın. Oruç tutanlara karşı hoşgörü gösterin.''

__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla