[Markus Münch]

İmalat hatası!

Basri Baykoç 26.09.2006

Hedeflediği takımı kuramamanın sıkıntıları var Beşiktaş’ta... Alım gücündeki yetersizlikten kaynaklanan bir sıkıntı değil bu. Yanlış kurulum ya da mühendislik hatası.

Genelde yönetimler ile teknik direktörler transferi karma halinde gerçekleştirdiğinde açığa çıkar bu durum.
Nobre de, Bobo da, Gökhan da ancak kenardan beslenirse, sonuç alacak hücum oyuncuları. Forvetinizi sadece kanat kaynaklı toplardan yararlanacak, tek yönlü santrforlarla dolduruyorsunuz, bunun arkasından orta alana da önce Delgado, sonra da Ricardinho gibi iki spekteküler, ancak aynı işi yapan forvet arkası 10 numara transfer ediyorsunuz.
İşin aslına bakarsak, teknik kapasitesi yüksek bu iki orta alan oyuncusu, değişik türdeki ileri uç oyuncularını çok pozisyonda kaleci ile karşı karşıya bırakır. Ancak, Beşiktaş’ın şu anki forvetleriyle doğrudan iletişim kurmaları zor. Delgado da, Ricardinho da sprinter, defansın arasına atılan derin ve hızlı topları kovalayıcı özellikte hücumcuları; bal, börekle besler. Balili, eski Fenerbahçeli Serhat Akın, hatta geçen seneki Youla tarzında bir oyuncunuz bugünkü kadroda olsa ve Nobre ile eşleştirilse, geçerli ve birden fazla hücum çeşitlemesine uygun forvet kurulumu olurdu.
Aynı şekilde orta alanda da; Delgado ve Ricardinho gibi, aynı işi yapan iki oyuncuyu pişti yapmak yerine, kenarı çok iyi kullanan bir orta alan oyuncusu tercih edilse, bugün Siyah-Beyazlı ekibin Tigana yönetiminde yeniden yapılanma aşaması bu denli sancılı seyretmezdi.
İleride birbirinin benzeri üç forvet, onların arkasında da yoğurt yiyişi aynı olan iki usta! Ve maalesef kanat oyuncusu sıkıntınız var.
Orta alan, deparı güçlü olan oyuncu özleminde bocalıyor, forvet ‘kenarlardan top gelmiyor’ diye ağlıyor. Bu yüzden de Beşiktaş saha içi uygulamalarında sabah yediğini öğlen unutan biri kadar dalgın bir takım hüviyeti gösteriyor.
Koray’dan sonra
Koray’ın sakatlığı üzücü. Ve Beşiktaş’ı farklı etkileyecek. Yani Beşiktaş’ta haftada bir sakatlanan stoperlerin eksikliğine benzemeyecek onun yokluğu. Siyah-Beyazlı ekipte düzen değişecek, tekrar tandeme daha yakın; çift stoperli bir defans anlayışı devreye girecek. Şimdi, “Koray’ın farkı neydi?” demeyin. Zira Koray, gerçek anlamda bir stoper değil, süpürücü idi.