[ferro1903]

Sofya’ya hareket etmeden önce Tigana bu sezonun maçlarını bir daha değerlendirdi ve asabı bozuldu.

Çünkü değerlendirmenin sonucu açıktı; taktik-teknik kaos!

Bir devre fırtına gibi, bir devre yürür gibi oynayan, günü gününe uymayan bir takım.

Fransız “Her maç farklı bir futbol oynuyorsunuz, bu olmaz” diye çıkıştı futbolcularına.

Sofya’da maçı izlerken de asabı bozuktu Tigana’nın.

Çünkü rakip, Beşiktaş’tan iki gömlek aşağıdaydı ve ilk maçın skoru büyük avantajdı ama Beşiktaş oyun disiplini açısından bir türlü güven vermiyordu.

Peki sahada ne gördük? Yine sistemsiz, yine anı anına uymayan bir takım.

Daha kötüsü de şu...

İlk dakikalarda üst üste kazanılan kornerler geçtikten sonra anladık ki, karşımızda beraberliğin tur atlamaya yettiğini düşünerek oynayan bir Beşiktaş var.

Bu büyük bir mantalite ve taktik yanlışıydı.

Yeteneklerine karşın ipiyle kuyuya inilmeyen Burak’ın formsuzluğuna; İbrahim Toraman’ın önündeki bölgeyi Dimitrov için uygun bir koridor yapmasına rağmen ilk yarı idare edildi.



***

Ama ikinci yarıda Beşiktaş orta saha mücadelesini kendi 18’ine doğru çekince Bulgarlar’ın golleri geldi.

Doğrusu, savunmadaki onca kalabalığa rağmen rakibe birbirinin benzeri iki kafa golü attırmak futbol ayıbıydı.

Beşiktaş’ın çok gecikmiş hücum girişimlerine gelince, Trabzonspor ve Galatasaray derbilerinde yaşanılanlar umut vermiyordu. O maçlarda orta saha adamlarının yorgunluktan turşusu çıkmışken ve şuursuzca yapılan ataklardan sonuç çıkmamıştı.

Ama Nobre belki de Beşiktaş’a geldiğinden beri beklediği kendi tarzına uygun pozisyonu uzatmadaki köşe vuruşunda buldu, kafasını topa uzattı ve takımına tur için hayat öpücüğü verdi. Bobo’nun golü de sonucu süsledi.

Şimdi Beşiktaş grup maçlarını oynayacak olmanın rahatlığıyla dönüyor Sofya’dan...

Ama eminim Tigana’nın asabı hâlâ düzelmemiştir.

Çünkü dün geceki maçta çok gereksiz bir gerginlik yaşadı ve yaşattı Beşiktaş.

Çünkü bu oyun hâlâ ileriye dair parıltı taşımıyor ve kimseyi buna ikna etmiyor.