"Futbol nankördür sözüne katılmıyorum. Futbol nankörse, ben de nankörüm"
Tümer, tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen, futbolun 'nankör' olmadığını da vurgulayarak, "Futbol nankördür sözüne katılmıyorum. Futbol nankörse, ben de nankörüm. Bugün buradaysam, bunu futbola borçluyum. Sahip olduğum birçok şeyi de futbol sayesinde elde ettim. Benim hayatımdaki herşey futbol topudur. Belki bir doktor, avukat olabilirdim. Ancak, ben hep futbolcu olmak istedim. Bu yüzden de hiç pişman olmadım. Futbol çok geniş bir yelpaze. Futbol sayesinde Avrupa'da gitmediğim ülke, Türkiye'de de gitmediğim il kalmadı" şeklinde konuştu.
"Sadece futbolcunan profesyonel olmasıyla bu işler yürümez. Yöneticisinden, seyircisine herkes profesyonel olmalı."
Türkiye'da profesyonellik konusunda herkesin sıkıntısı olduğunu da belirten siyah beyazlı futbolcu şöyle konuştu: "32 yaşında biri olarak, belki hatalarım obabilir. Ancak, sadece futbolcunun profesyonel olmasıyla bu işler yürümez. Yöneticisinden, seyircisine herkes profesyonel olmalı. Bir futbolcu her antrenmana katılmak ile profesyonel olamaz. Dünya'da hergün yeni şeyler icat ediliyor. Teknoloji gelişiyor. Tesisleşmede önemli aşamalar kaydediliyor. Bütün bunlar etkenler birleşince, ortaya gerçek bir profesyonellik çıkmış olur. Ben daha 17 yaşındaydım ve Zonguldakspor'da forma giyiyordum. Teknik direktörlüğe Giray Bulak gelmişti. Bizimle yaptığı ilk toplantıda bütün oyunculara profesyonelliğin ne olduğunu sordu. En sonunda da profosyenelliğin ne olduğunu kendisi açıkladı. Giray Hoca, (Profesyonel futbolcu işini iyi yapacak. En güzel yemeği yiyecek. En güzel arabaya binecek. En güzel kızla gezecek. En kaliteli insanlara oturup kalkacak. Ağzından çıkanı, kulağı duyacak) demişti. Bütün bu söylediklerini kulağıma küpe yaptım. Ama, sadece futbolcunun profesyonel olması yetmez. Yöneticisinden seyircisine kadar herkes profesyonel olmalı"
"Futbolcu sendikası kurulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Fatih Tekke'ye yapılan benim çok zoruma gitmiştir. Futbolcu olarak ona yardım edemedik."
Futbolcu sendikasının kurulması gerektiğinin de altını çizen Tümer Metin, "Bu sadece 3 büyükler için değil, Anadolu kulüpleri de dahil olması lazım. Türkiye'de futbolcu transfer döneminde kendini iyi ifade edemiyor. Ayrıca boş mukavele imzalamayı da doğru bulmuyorum. Çünkü futbolcu sakatlansa, bir yeri kırılsa, kulübü ne yapar. Futbolcu sendikası kurulması halinde, hakkımızı savunacak bir kurum olmuş olur. Hatta bu heyetin başkanının, futbolu yeni bırakmış biri olmasını isterim. Çünkü, bu sıkıntıları yaşamış bir insan daha başarılı olur. Fatih hocamız milli takımda bize, Fiorentina'yı çalıştırırken yaşadığı bir olayı anlatmıştı. Ben de onu anlatmak istiyorum. Fatih Hoca, noel tatili sırasında Fiorentinalı futbolculara antrenman programı uygulamış. Futbolcular o gün antrenmana gelmişler, ama İtalya Futbol Sendikası Fiorentina kulübüne, 'Sen noel tatilinde benim futbolcuma nasıl antrenman yaptırırsın' diye bir yazı göndermiş. Onlar bu birliği sağlayabiliyorsa, biz de sağlarız. Ama bu sendikanın sadece saha içinde faal olmaması lazım. Çünkü, Türkiye'de futbol alanında da etik olmayan olaylarla karşılaşıyoruz. Fatih Tekke'ye yapılan benim çok zoruma gitmiştir. Futbolcu olarak ona yardım edemedik. Hepimizin başına gelebilecek bir olaydı. Bu anlamda da profesyonelce bir kurum başımızda olması halinde çok daha iyi şeyler yapabiliriz. Hatta, futbolcunun eleştirilere cevap vereceği televizyon ve gazetesi olmalı. Bazen belden aşağı vurulan eleştiriler oluyor. (Futbolcu sahada cevap verir) diyorlar, ama futbolcu sadece futbolu ile sahada cevap verebilir."
"Devamlı kullanılan 'hakem de insan' cümlesine katılmıyorum. Futbolcu da insan o da hakkını arayacak"
Kendisi dahil hakeme itiraz etmeyen futbolcunun olmadığını da söyleyen yıldız futbolcu, "Olmaması gereken bir hareket, ama yapıyoruz. Devamlı kullanılan 'hekem de insan' cümlesine katılmıyorum. Futbolcu da insan, o da hakkını arayacak. Türkiye'de bu da çok ön plana çıkmaya başladı. Herkes futbolcunun hiçbir hakkı olmadığını söylüyor. Bana göre futbolcu hakeme de itiraz edecek, çıkıp kendini savunacak ve futbolunu da oynayacak. Hakemlerin kötü niyetli olmadığını düşünüyorum, ama hata yapıyorlar. Hakemler de bazen hatlarını kabul ediyor. Bu sezon bir çok örnek yaşandı. Serdar Tatlı hocamız Samsunspor - Fenerbahçe maçından sonra pozisyonda hatası olduğunu söyledi. Yine bizim Samsunspor maçında görev alan hakem hocamız avantaj kuralını uygulamadığını belirtmişti. Ben de Fenerbahçe ile Kadıköy'de 2-2 berabere kaldığımız maçtan sonra, Tuncay'ın bana yaptığı hareketi penaltı, Serkan'ın da son dakikalarda atılması gerektiğini söyledim.
Maç içinde de maç sonunda da Selçuk Dereli hocam bana, (öyle gördüm) dedi. Ancak, 2 hafta sonra Denizli'de Selçuk hoca maçımızı yönetti ve bana (Tümer sen haklıymışsın) dedi. Hakemlerin de maç sonu çıkıp, hatalarını kabul etmeleri lazım.
12.04.2006
Kaynak : DHA