THE CURE ROBERT SMITH’İN KARANLIK VE MELANKOLİK ÇİZGİSİ
Yetmişlerin sonunda punk rock sonrası kurulan gruplar arasında “the Cure”, müzik hayatına en uzun süre aralıksız devam eden ve dünya çapında üne kavuşan az sayıda gruptan birisi olmuştur. Bir kaç defa grup üyeleri değişen ancak kurulduğu günden beri solist Robert Smith’in çizdiği karanlık ve melankolik çizgiden uzaklaşmayan grup bugün dünya çapında tanınmakta ve sevilmektedir.
“Easy Cure” adıyla 1976 yılında okul arkadaşı Robert Smith (vokal, gitar), Michael Dempsey (bas gitar ), ve Laurence "Lol" Tolhurst (davul) tarafından kurulur. Sonradan adını “The Cure” olarak değiştiren grup, İngiltere’deki ilk çıkışını 1979 yılında yayınlanan “Killing an Arab” single’ı ile yapar. Şarkı 80’lerin ortasında “Standing on the Beach: The Singles” albümünde yeniden yayınlandığında sorunlara neden olur. Şarkı Albert Camus’nun “The Stranger – Yabancı” çalışmasından esinlenerek yazılmış, Arap karşıtı duyguları teşvik ettiği için bazı Amerikan radyoları tarafından protesto edilir. Tepkiler üzerine ileriki yıllarda şarkının yer aldığı her albümde özel bir uyarı notuyla grubun “her türlü önyargıya ve şiddete karşı olduğu” ifade edilir. İLK ALBÜM 1979 YILINDA YAYINLANIR
Cure’un ilk stüdyo albümü “Three Imaginary Boys” adıyla 1979 yılında yayınlanır. Albüm sonrası grup “Siouxsie & the Banshees” grubuyla turneye çıkarlar ancak Banshees'in gitaristinin turnenin ortasında ayrılması nedeniyle Cure’un solisti Robert Smith geçici olarak gitaristlik yapar ve 80’lerin ortalarına kadar da belli aralıklarla bu işe devam eder.
Grubun ikinci albümü “Seventeen Seconds” 1980 yılında yayınlanır. Albüm öncesi o dönemin müziklerine uygun entrüman keyboard ekibe katılır ve albümde biraz daha deneysel ve elektronik çalışmalar yer alır, ayrıca ilk liste hiti çıkar ve “A Forest” isimli parça listelerde otuzuncu sıraya yükselir.
Üçüncü albümleri “Faith” 1981 yılında, dördüncü albümleri “Pornography” ise 1982 yılında yayınlanır. “Pornography” nin yayını sonrası grubun underground ve kült statüsü iyice perçinlenir. Robert Smith yüzüne yaptığı bembeyaz makyajı, mor gözleri ve siyah ruju ile korku filmlerinden çıkma karakterleri andırmaktadır. “Pornography” aynı zamanda grubun İngiltere listelerinde ilk ona giren ilk albümü olur.
Robert Smith 1983 yılının önemli bir bölümünü Siouxsie & the Banshees’ın “Hyaena” albumünün kayıtları için geçirir. Smith aynı tarihlerde “the Glove” adıyla ikinci bir grup kurar ve tek albümü olan “Blue Sunshine”ı yayınlar.
1983 yazında the Cure yeni kadrosu Smith, Tolhurst, davulda Andy Anderson ve bas gitar da Phil Thornalley ile "The Lovecats" single’ını kaydeder. “Lovecats” listelerde yedi numaraya ulaşarak o güne kadarki en büyük başarıyı yakalar. PUNK ROCK’DAN POP MÜZİĞE GEÇİŞ
1984 yılında beşinci albüm “The Top” yayınlanır ve ilk defa grup punk rock ve elektronik müzikten kısmen uzaklaşarak pop müzik tınılarını kullanır. “The Cure”un bu tercihinde artan popülerlikleriyle bağlantılı olarak daha geniş kitlelere ulaşabilme arzusu yatmaktadır. Grubun albüm tunesi esnasında daha sonraki yıllarda benzeri kuruculardan Lol Tolhurst’un başına gelecek bir olay yaşanır ve Andy Anderson turnenin ortasında gruptan atılır. Turne sonunda Phil Thornalley’de gruptan ayrılınca bır defa daha Smith ve Tolhurst ikilisi yeni baştan grup kurmak zorunda kalırlar.
1985 yılında grubun altıncı albümü “The Head on the Door” yayınlanır ve atlantiğin iki yakasında da beklenmedik başarı yakalar. O güne kadar pop müziğe en yakın yayınladıkları yeni albümleri İngiltere’de ilk ona Amerika’da ise 59. sıraya yükselerek ilk defa ilk yüz listesinde yer almış olur.
“The Head on the Door” albümünün beklenmeyen büyük başarısı üzerine 1986 yılında eski single’lardan oluşan toplama albüm “Standing on a Beach: The Singles” yayınlanır. The Cure iki yıl içinde meraklılarının tanıdığı kült bir grup olmaktan çıkıp, geniş kitlelerin beğenisini kazanan bir grup konumuna gelir. 1987 yayınlanan “Kiss Me, Kiss Me, Kiss Me” albümünü bir önceki iki yılın başarılarını perçinler. Smith ve arkadaşları dünyanın en iyi tanınan müzik toplulukları arasındaki yerlerini almışlardır. KURUCULARDAN LOL TOLHUST GRUPTAN ATILIR
1988 yılında, Cure’un kurucularından Lol Tolhust’ın işine son verilir. Yapılan resmi açıklamaya göre diğer üyelerle arasında telafi edilemez anlaşmazlıklar vardır. Tolhust farklı düşünmektedir ki, olayı dava konusu yapar ve taraflar mahkemelik olurlar.
1989 yılında Tolhurst sonrası ilk albüm “Disintegration” yayınlanır ve anında hit olur, İngiltere’de dört numaraya, Amerika’da 14 numaraya ulaşır. Albümden “Lullaby” parçası İngiltere’de listelerde beş numaraya, “Lovesong” parçası da Amerika’da listelerde iki numaraya kadar çıkar.
“Disintegration” sonrası üç yıl albüm yayınlamayan Cure, 1992 yılında “Wish” albümünü yayınlar. Üç yıl önce olduğu gibi “Wish” de kısa sürede büyük başarıya ulaşır, İngiliz müzik listelerine bir numaradan, Amerika listelerine ise iki numaradan girer. Albümde yer alan “Friday I am in Love” tüm zamanların en sevilen Cure parçalarından birisi olur. TOLHUST İLE YAŞANAN İTİLAF 1994 YILINDA ÇÖZÜLÜR
“Wish” albümü sonrası grup 1993 ve 1994 yıllarını Lol Tolhust’un 1989 yılında açtığı dava ile uğraşmakla geçirir. Davanın 1994 sonunda grup lehine sonuçlanması sonrası yeni albüm çalışması başlanırken baterist Boris Williams gruptan ayrılmaya karar verir. Az bulunur bir yöntemle, İngiliz müzik dergilerine verilen ilanlarla Williams’ın yerine 1995 ilkbaharında Jason Cooper alınır.
1995 yılında onuncu stüdyo albümlerini kaydeden grup, 1996 yılında “Wild Mood Swings” adıyla yayınlar. 2000 yılında yayınlanan “Bloodflowers” ve 2004 yılında yayınlanan “The Cure” albümleri eski albümler kadar başarılı olmasa da eleştirmenlerden olumlu tepki alır. ALBÜMLERİ
1979 Three Imaginary Boys, Fiction
1980 Seventeen Seconds, Elektra
1981 Faith, Elektra
1982 Pornography, Elektra
1984 The Top, Sire
1985 The Head on the Door, Elektra
1987 Kiss Me, Kiss Me, Kiss Me, Elektra
1989 Disintegration, Elektra
1990 Mixed Up, Elektra
1990 Integration, Elektra
1992 Wish, Elektra
1996 Wild Mood Swings, Fiction/Elektra
2000 Bloodflowers, Fiction/EastWest
2004 The Cure, Geffen
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |