[R€D-D€V!L-1903]

Beşiktaş'ın patronu Jean Tigana, Ermeni soykırımı iddialarını, politikayı, Mali'yi, sistemini, takımını, Türkiye'yi, ailesini, özlemlerini, planlarını ve daha bir çok konuyu SABAH'a anlattı.

"Benim milli takımda oynadığım dönemde Platini, Giresse ve Genghini vardı. Üç 10 numara. Ben üç 10 numara ile oynadım. Delgado ile Ricardinho niçin oynamasın?".

Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana,Tigana ile Nevzat Demir Tesisleri'nde anne ve babasının fotoğraflarıyla süslenmiş odasında, kâh masasında, kâh tahta başında kendi deyimiyle "1 saat 27 dakika" süreyle hayatının en uzun röportajını gerçekleştirdik. Afrika'nın 'derin'liklerine de daldığımız röportajda Fransız teknik direktörle, Ermeni soykırımı iddialarını, politikayı, Mali'yi, yaptığı yardımları, sistemini, Beşiktaş'ı, Türkiye'yi, ailesini, özlemlerini, planlarını, inancını, felsefesini ve daha bir çok konuyu masaya yatırdık. İşte SABAH farkıyla okuyacağımız doyumsuz bir röportaj daha:

* Kendinizi Fransız mı yoksa Malili mi olarak hissediyorsunuz? Tabii ki Fransız... Başka bir düşüncem olmadı. 3 yaşımda Fransa'ya geldim. Babam da Fransız'dı. Annemin fotoğrafına bir bakın; kendisi beyazdı. Bize Mali'nin lehçesini bile öğretmemişler. Ama bunlar benim Mali'ye yardım etmemi de hiçbir şekilde engellemiyor. Ben kendimi her açıdan Fransız gibi görüyorum.

* Afrika'ya, özellikle Mali'ye yardım organizasyonlarının içindesiniz. Bu yardımlara yaptığınız maddi ve manevi katılımınız nedir? Para olarak kendimin ne verdiğini asla söylemem. Kapsamlı bir şekilde yardım yapıyoruz. Doktor, cerrah yardımından sağlık araçlarına, göz doktorlarına kadar birçok doktor gönderiyoruz.11-23 Aralık arasında arkadaşlarım orada bulunacaklar. Protez ameliyatları yapılacak. Birçok seviyede yardım oluyor. Okullara da yardım yapıyoruz. Orada seyyar göz hastanemiz var.

* Babanızın 'Müslüman' olduğunuzu biliyoruz. Sizin dine bakış açınız denir? Evet babam müslümandı. Babamdan tanıdığım müslümanlığa göre bence İslam dini çok toleranslı bir din. Babam bize toleranslı olmayı gösterdi ve öğretti. Bizi hiçbir zaman baskı altında tutmadı.

OYUNCULARIMA ORUÇ SERBEST * Takımda futbolcuların oruç tutmasına çok hoşgörülü yaklaşmanızda bunun rolü var mı? Maç günü bile tutmak isteyen bana gelebilir. Tutmak istediğini söyleyebilir. Ben izin veririm. Belki onun yerine başkasını Ramazan boyunca düşünebilirim. Ona göre adapte olabilirim.

* Şimdi takıma dönmek gerekirse, size en çok sorulan bir soruyu ben de bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Delgado ve Ricardinho birlikte oynar mı? Bilmek, istemek, uygulamak ve yapabilmek var. Zidane ya sağda ya solda oynuyor. İstediği gibi. Birçok kere oynadı. Problem olmadı. Çünkü o yerini değiştirdiği zaman arkada biri onun boşalttığı yeri dolduruyordu. O da geri geliyordu; yerini bırakmıyordu. Benim Milli Takım'da oynadığım dönemdePlatini, Giresse ve Genghini vardı. Yani üç tane 10 numara. Ben tek başıma defans oynuyordum. Ama biri gelip yanıma yardım ediyor, boşluğu dolduruyordu. Ben oynadım üç tane 10 numarayla. Beşiktaş'ta niye oynatmayayım? Sorun değil ki. Yeter ki görev yerine gelsinler, boşalttıklar yerleri doldursunlar.

TRANSFER BÜTÇE MESELESİ * Beşiktaş ölü toplardan, boy dezavantajıyla da goller yiyor. Kleberson ön liberoda gönülsüz görünüyor. Transferi kendiniz yaptınız. Neden uzun boylu bir stopere ve ön liberoya ihtiyaç varken başka mevkiilere oyuncu aldınız? Bir kere öncelikle Türkiye'de ne alabilirdik neyi alamadık çok önemli. Türkiye'den birçok oyuncu ismi vardı; alamadık. Kulüpler istemedi ya da yüksek bonservis bedelleri nedeniyle imkanımız yoktu. Elimizdeki imkanlara ve bütçeye göre takım kurduk.

* Delgado, Ricardinho ve Bobo'yu almayabilir? İmkanları buradakilere kullanamaz mıydınız? Bu iş bütçe meselesi. Elimdekinden daha kötü bir yabancı getireceğime hiç getirmesem daha iyiydi. Önce yüksek bir bütçe bulacaksın. Sonra da Türkiye'ye gelmeyi kabul edecek ve kadrona adapte olacak. Bütçeyi ayarladık diyelim; benim istediğim oyuncuyu Arsenal aradığında futbolcu gelmek istemiyor. Ne yapayım söyleyin!

(Fatih DOĞAN-SABAH)