Yıldırım Demirören 14.04.2006 Hayır efendim…
Sokaktaki bir Beşiktaşlı insan gibi düşünelim.
Diyelim ki;
Şu Fenerbahçe var ya şu Fenerbahçe. Hani biz 11 puan öndeyken elimizden şampiyonluğu alan Fenerbahçe. İşte intikam günü geldi. Fener şampiyon olmasın diye Galatasaray’a yatalım.
Ya da şöyle diyelim;
Şu Galatasaray var ya şu Galatasaray. Hani Beşiktaş üçüncü şampiyonluğa giderken ve Fenerbahçe ile çekişirken şu unutulmaz 4-3’lük Galatasaray maçı var ya. Hani canım Erhan Önal’ın ıska geçip Mehmet Özdilek’in (Şifo) attığı gol ile Beşiktaş şampiyon olmuştu ya canım. Şimdi o maçın diyetini ödeme günü geldi.
Efendim!
Böyle yazarız.
Hatta kahve sohbetlerinde konuşuruz.
Ama biz tribündekiler bunu yapar.
Peki kulübü yöneten o liderler ne yaparlar?
Susarlar!
Suskunlukları da en büyük cevaptır.
Yani o liderler şimdi intikam zamanı geldi diyerek gönüllerinden geçeni söylemezler.
Mantık, akıl ve liderlik görevleri ile sorumlu bir kişi gibi konuşurlar.
Bakınız hangi noktadayız:
Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören, gönlüm Galatasaray’ın şampiyonluğunu istiyor diyerek Galatasaray maçına ambargo koymuştur.
1- Beşiktaş o maçı kötü oynayarak kaybederse şike yaptığı belgelenir.
2- Beşiktaş o maçı çok iyi oynayarak kazanırsa. İşte sorun burada! (O zaman Beşiktaş kendi başkanını üzmüş olur)
Efendim!
Aslında gerçeğin gerçeği şu:
Galatasaray Fenerbahçe’ye savaş açtı.
Beşiktaş da Galatasaray’ın yanında bu savaşa girdi.
Peki ne olacak derseniz şunu derim;
Beşiktaş’ın sonu Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya’nın yanında savaşa giren ve sonra da savaşı kazandığı halde mağlup olan Osmanlı İmparatorluğu gibi.
Beşiktaş şimdi kendini kurtaracak Mustafa Kemal’ini arıyor. kazım kanat |