UÇAN BABA
-"Babam öldi la uşaklar." demiş Temel kahveye girerek.
Başın sağolsunlar, geçmiş olsunlardan sonra sormuşlar Temel'e:
-"Hele bi' anlat nasıl oldu?"
-"Bizum apartmanun 8. katindan duşti." demiş Temel.
-"Eyvah parçalanarak mı öldü?"
-"Yoo, cirişteki bakkalun tentesinin ustune duşti, oradan havalanup karşi apartumana yoneldi."
-"Apartmana çarpıp mı öldü yoksa?"
-"Yoo, karşi apartumanun balkonunda çamaşur asili idi, Çamaşur ipine vurip yandaki faprikaya sekti.."
-"Orada mı öldü rahmetli?!"
-"Fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yaylara duşti, havalandi yenuden.."
-"Eee, sonra??!!"
-"Sonrasi ne, ula uşaklar! Baktuk çi babam yere inemeyi, biz de vurdik oni daa"
TIR ŞOFÖRÜ VE FİZİK
İşten eve dönerken trafiğe yakalanmıştı yine Ahmet Bey... Arabalar milim milim ilerliyordu. Bu arada öndeki tırda, şoförün 5-10 dakikada bir tırından inip elindeki sopayla tırın konteynırınına üç beş tane vuruş yaptığı dikkatini çekti. Bu işlem 9-10 defa tekrarlanınca dayanamayan Ahmet Bey, tır şoförü yeni vuruşlarını yapmadan evvel o da indi arabasından ve sordu:
- Kusura bakmayın ama 1 saattir bu trafikte önümde gidiyorsunuz. İkide bir de tırdan inip konteynere vuruyorsunuz. Çok merak ettim sebebi nedir acaba?!
Tır şoförü vuruşlarını da aksatmadan cevap verdi:
- Tırın bir aksı kırıldı da abiciim. Bu haliyle 10 ton taşıyabiliyor. İçeride kafeslerde ise 12 tonluk kanarya var. Ben de her fırsatta arabadan inip böyle vuruyorum ki bi' kaç tonluk kuş havada kalsın da yolumuza gidelim yani!...
