Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15-04-2006, 19:24   #1
havali_cocuk
 
havali_cocuk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Kazım Kanat-ÇARŞI'yı anlamak!

Çarşı'yı anlamak!

Efendim söz konusu Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarı olunca medya olaya hoş bakar. Hani magazin basını gibi seviyeli ilişkilerden söz eder. Söz konusu Beşiktaş oyunca saldırı başlar. Hedef Çarşı'dır.
Anlamayanlar için yazıyorum: Çarşı bir yaşam felsefesidir. Bir hayat biçimidir. Onlar, Beşiktaş'ın cesur kalbidir! Medya yine klasik saldırısını gündeme getirdi:
Çağdaş Atan'ı ıslıklayan Çarşı'yı hedef gösterdi, küfürbaz yaptı.
İtiraz ediyorum!
Çarşı, Beşiktaş'ı istemeyeni istemedi. Bakınız, eğer ölçü başarısız bir oyuncuyu ıslıklamak, protesto etmek olsaydı daha maçın başında affedilmez hata yapıp gol yiyen Oscar Cordoba'yı ayakta alkışlamazdı.
Yani burada hedef Çağdaş Atan değil. Hedef şu: Beşiktaş duruşunu bilmeyen, Beşiktaş ruhunu hissetmeyen oyuncuyu istememektir. Tribün Saracoğlu'ndaki Fenerbahçe maçında sahada olan ruhu istiyor ve seviyor.


Beşiktaş, Galatasaray'a başkan emriyle yenilecek!

Beşiktaş'ın silahı şuydu: Fenerbahçe ve Galatasaray savaşında centilmen konumda bulunmak! Bu duruş, Beşiktaş'ı toplumun önünde en yüksek değere oturturdu. Toplum önünde Beşiktaş, bu nedenle en sevilen ve en popüler kulüp olurdu. Beşiktaş'ın bu geleneksel yapısını ilk kez Başkan Demirören yıktı, geçti. Beşiktaş artık taraf oldu. Başkan Demirören aynen şunu dedi: "Kupada Beşiktaş, ligde Galatasaray şampiyon olsun!"
Bu düşünceyi seslendiren başkan Demirören yarın İnönü'de Galatasaray'a yenilen futbolcusuna, "Niçin yenildin?" diye hesap soramaz. Eğer sorarsa futbolcu da başkanına şunu der: "Fenerbahçe'nin şampiyon olmasını istemedik ve yenildik başkan. Umarım bu yenilgi ile sizi mutlu ettik"
Efendim! Sokaktaki insan diyor ki: "11 puan öndeyken Fenerbahçe elimizden şampiyonluğumuzu aldı." Ne yani şimdi! Efendim! Taraftar söyler. Taraftarın söylediğini Beşiktaş Başkanı söylemez, söyleyemez.
Aradaki ince diplomatik çizgi budur.

SON SÖZ: Gelinen bu noktada Fenerbahçe şampiyon olursa Galatasaray'ın yanında Beşiktaş'ı da ezmiş olacak. Hele bir de kupayı alırsa... İşte bu yüzden ne gerek vardı başkan?

Çocuklar artık Beşiktaşlı olmuyor

Tribünlere bakınız! Orada takımların gençlik yüzlerini görürsünüz. Onlar o kulüplerin gelecekleridir. Elbette onları bir takımın peşinde koşturan idoller vardır.
Fenerli şampiyonluk sayısı ile övünür. Galatasaray UEFA şampiyonluğundan söz eder. Beşiktaşlı, takımına olan bağlılıktan ve tarihinden bahseder. Maalesef, Beşiktaş adına korkunç gerçek şu:
Babalar artık çocuklarını Beşiktaşlı yapmıyor. Beşiktaşlı olan çocuklar da bir süre sonra "Baba ben Beşiktaş'ı bırakıyorum" diyor.
Beşiktaş'a bir bakın... Başarı var mı? Yok! Hayranlıkla seyredilecek futbolcu var mı? Yok! Sahada Beşiktaş formasını taşıyacak takım var mı? Yok! Söyleyin lütfen, çocuklar neden ve nasıl Beşiktaşlı olsun? Düşünüyorum da... Bir çocuk; "Baba Sergen Yalçın gibi olacağım" dese o çocuğu adam olsun diye yatılı mektebe yazdırırsınız.
Bir çocuk "Tümer Metin gibi olacağım" dese o çocuğu psikoloğa götürürsünüz "Bir sorunu mu var?" diye...
Yönetime söylüyorum: Çocukları Beşiktaşlı yapacak futbolcu alın, büyük takım kurun!
__________________

Etikete Gerek Yok EskiLer Bizi Tanır .!
havali_cocuk Ofline