Konu: Koç
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-10-2006, 03:26   #7
iLHAN-MANSiZ
Guest
 
iLHAN-MANSiZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Detaylı Analiz..!!!

Son günlerde, zorlu tavırları, elinizi kuvvetle sıkışı ve güler yüzüyle olağanüstü dostça davranan biriyle tanıştınız mı? Tanrı yardımcınız olsun. Herhalde bir Koç size el koymuş olmalı, özellikle, sohbet sırasında konuşmayı yönlendirmekte biraz sıkıntı çektinizse...

Kendini idealist bir dâvaya mı vakfetmiş ve öfkeyle haksızlığa uğrayanları mı savunuyor? Tamam işte. Kadın olsun, erkek olsun, bu insanlar nerede bir haksızlık olduğunu hissetseler orada savaşa girişirler. Fikirlerini yüksek sesle söylemekten de hiç çekinmezler. Koç, trafik polisine karşı gelecek, ya da silahlı bir gangastere aynı şiddetle karşı koyacaktır; yeter ki hangisi olursa olsun, canını sıkmasınlar... Sonradan pişman olabilir ama, öfke anında gözü hiçbir şey görmez. Merih insanları gözlerini hiç kırpmadan, doğrudan doğruya hedefe yönelirler.

Koç, burçlar âleminin ilk yıldızıdır. Tıpkı Balığın ölümü, ruhun bilincini temsil etmesi gibi, Koç da doğumu temsil eder.Koç sadece kendisinin bilincindedir. O, burçlar âleminin bebeğidir- yeni doğmuş bebeği- ve tamamiyle kendi el ve ayak parmaklarıyla ilgilenmektedir.Kendi ihtiyaçları her şeyden önce gelir. Bir bebek anne-babasının, ya da komşularının uyuyup uyumadıklarına aldırmaz. Acıktığı veya altını ıslattığı zaman yaygarayı koparır. Şimdi, hemen, biberonunu ve altının değiştirilmesini istemektedir; sakın ağından almayın. Bir Koç insanı da aklına bir şey geldiği zaman, ya da aklından bir şeyi çıkarmak istediği zaman, sabahın dördünde hiç tereddüt etmeden sizi çağıracaktır. Ne dediğini dinlemek için neden uyanık değilsiniz? O uyanık ya.. Önemli olan sadece bu. Bir şey istiyor. Onu alacak. Koç da tıpkı bebek gibi, dünyayla sadece kendisiyle ilgili olduğu için ilgilenir. Ama, kim küçük bir bebeğe gerçekten bencil diyebilir? Bebek istediklerini verenlere bol bol gülücükler, sevgiler dağıtmaya hazırdır. Bir bebeğe hayır demek zordur, çünkü o kimseye en ufak bir rahatsızlık verdiğinin farkında bile değildir. Koç için de böyledir. Üstündeki masumiyet saldırganlığını yumuşatır; tıpkı yeni doğmuş bebeğin masumiyetinin bencilliğini hoş gösterdiği gibi...

Bu, insanın silahını elinden alan saflık, aynı zamanda Koç insanının korkusuzluğunun nedenidir. Bebek, bir yerini yakıncaya kadar, hiç kimseden ve hiçbir şeyden korkmaz. O zaman bile, canının yandığını unutarak, aynı şeyi güvenle tekrar dener.Koç da şeytanca fesatlığın zerresi bile yoktur ve yaşamı boyunca da böyle kalır. Sonsuza kadar bütün kalbiyle inanır; her zaman düşer ve kalkıp aynı şeyi tekrar dener. Kafasında toplanan kuşkular, biri çıkıp da kendisine iyi davranınca hemen yok olur. Tıpkı bir bebeğin bacağına batan iğnenin acısını, sonradan birisi gelip de kendisini pudralamaya başladığı zaman unuttuğu gibi...

Koç bugünden yarma olduğundan başka türlü görünebilir, inanılmaz hayaller kurar ama hiç yalan söylemez. Karşınızda gördüğünüz insan neyse, aslında da odur. O' nda gizli ya da karışık hiçbir şey yoktur. Tıpkı bir bebek gibi çabuk kırılır ve çaresizdir. Daha güçlü ve olgun insanlar kendisini bir şey yapmaya zorladıkları veya O' ndan bir-şey almaya kalkıştıkları zaman, bildiği tek davranışla tepki gösterir bağırır, çağırır ve bir sürü olay yaratır; ta ki insanlar huzura kavuşmak için pes edinceye kadar... O'nun ince stratejilere filan ihtiyacı yoktur. Ciğerlerinin gücü ve şaşmaz inadı güzelce istediğini elde etmesine yeter. Galiba çaresiz sözcüğünü yanlış kullandık. Çabuk kırılır, evet-ama çaresiz, hayır.

Koç'un dış görünüşünü tanımak çok kolaydır. Koç insanlarının kararlı ve keskin çizgili yüzleri vardır, pek ender olarak yumuşak ve belirsiz olurlar. Belirgin kaşları çoğunlukla, Koç işaretini meydana getirecek şekilde, burnun dar köprüsü üstünde birleşirler. Bu belki de, O'nu durdurmak veya elde etmek gibi aptalca bir fikire kapılanları sembolik boynuzlarla uyarmak için bir ikazdır. Başta veya yüzde bir ben veya bir iz fark edebilirsiniz; güneş vurduğu zaman saçların kızıla çaldığını ve yüzün normalden daha renkli olduğunu görürsünüz. Aynı zamanda, her yöne doğru görünmez kıvılcımlar saçtığını da hissedebilirsiniz. Hareketleri genellikle çabuk ve güçlüdür; zihin yapısı da buna uygundur. Hem erkek hem de kadın Koçlar normal olarak geniş omuzludurlar ve yürürken gövdeleri hafifçe öne doğru eğilir, başlan ilerdedir; konuşurken de öyle. Hemen hemen her zaman büyük telaş içindedirler. (Çoğunlukla, bir tuğla binayı vurup yıkmak için acele ederler, bu vuruşta boynuzlan eğilecek bile olsa,..) Bir bunalımı halletmedeki sakin davranışı dışında, Koç’ta zarafetle, incelikle ilgili hiçbir şey yoktur. ( Bu da kendisini iyi değerlendiremeyenleri her zaman şaşırtır.) Kemik yapılan iyi ve güçlüdür, Koç insanları pek az düşerler. Duruşları üstün egolarını ve kendilerine duydukları güveni yansıtır. Omuzlan düşük bir Koç'a rastlarsanız, o belki de çocukluğunda gururu fena halde incinmiş koyun tipi olabilir. Aldığı yara derinse düzelmesi zaman alabilir, ama bir gün o da dikleşecektir. Buna güvenebilirsiniz. Hiçbir şey bu insanları sonsuza kadar çökertemez, bütün bütün yıkılması ise hiç olası değildir.

Merih'in hükmettiği bir insan, utanmasız bir dürüstlük ve oldukça etkili bir inançla, dosdoğru gözlerinizin içine bakar. Siz O'nun dostusunuz, değil mi? O'ndan hoşlanıyorsunuz, öyle değil mi? Hayır mı? işte o zaman göz yaşları akmaya başlar, ama içinden. Elinden gelirse, göz yaşlarını hiçbir zaman göstermeyecektir. Eğer O'nu açıkça ağlarken görürseniz, emin olabilirsiniz ki, herhangi bir şekilde aldığı yara çok derindir. Koç zayıf ânında yakalanmaktansa, ölmeyi tercih eder ve bazıları bunların birincisinden kaçınmak için ikincisini düpedüz göze alırlar.

Koç nadiren sinirli bir şekilde bakışlarını odada gezdirir. Öyle yaptığı zaman artık sizinle konuşmak istemiyor demektir. Başka bir-şey dikkatini çekmiş ve sizi unutmuştur. Söylediklerinize de dikkat etmiyordur. Sakın gücenmeyin. Bebeği ve O' nün el ve ayak parmaklarını hatırlayın...

Koç hiç kuşkusuz seçtiği mesleğin veya kendi hesabına kurduğu işin en yüksek mevkiinde olacaktır. Eğer değilse, başkalarına boyun eğmek zorunda olduğu için açıkça gösterdiği hoşnutsuzluktan O'nu kolayca tanıyabilirsiniz. Her iki durumda da, O'nda serbest davranışlar, büyük cömertlik ve maddi şeyler arayabilirsiniz. Alabildiğine yüksek sesle çalan zillerle her resmi geçitin başında yürümek arzusuyla yanar tutuşur. Ama ince hesaplar, zarafet ya da alçakgönüllülük aramayın. Bu özellikler dağıtılırken Koç, ambar kapısının arkasında kalmış. Aynı zamanda, biraz da sabırsızdır. Sandviççide, eğer garson kız acemi, sandviçler de bayatsa, hemen eleştirmeye başlar. Ama servis iyiyse, herhalde gerektiğinden fazla bahşiş bırakacaktır.

Doğrusunu söylemek gerekirse, Koç çok dobra bir insandır. Yanıltmak, eğilip bükülmek Merihin yapısına tamamiyle yabancıdır, içtenlik ve dürüstlük Koç'un önde gele- özellikleridir. Ancak, bazıları dengesizdir ve çocukça bir sorumsuzluk içindedir. Hatta olgun, aklı başında Koç'lar bile, o andaki yeni durumun heyecanı içinde (ki bu O' nların her zaman bütün dikkatlerini yok eder) , borçlan n ı unutabilirler. Sonunda faturalarını neşeyle ve isteyerek öderler ama, arkalarından koşup yakalayıncaya kadar nefessiz kalabilirsiniz.

Her ne kadar Koçlar hayat yolunda cesaretle, inisiyatif ve girişim yeteneğiyle yürürlerse de, ateş burcundan olan bu insanların cesaretinde bir tuhaflık vardır. Kar Adamı denen canavarla veya Frankeştayn'la karşılaşmaktan zerre kadar korkmazlar da, fiziksel bir acıya dayanamazlar. Manen asla korkak değillerdir, ama canlarım acıtan her hangi bir şey karşısında kocaman korkak bir kıza dönerler. Kuşkusuz dişçi onların en sevdiği insanlardan biri değildir.

Her Koç, yaşamının bir yerinde, başının veya yüzünün yaralanmasına neden olacak telaşlı bir hareket yapabilir. Kesikler, yanıklar, böbrek enfeksiyonlarından ileri gelen şiddetli veya hafif migren ağrıları da olabilir. Koç kendisini çelik gibi sertleştirecek kadar akıllı davranarak, muntazaman dişçiye gidebilir, göz sağlığına dikkat eder, diyetini bırakmaz, başındaki soğuk algınlıklarını ciddi biçimde tedavi eder ve alkolden uzak durur.( Alkol yalnız böbreklere zarar vermekle kalmaz, Merih'in öfkesiyle birleşince birden tutuşabilir de!..)

Deri döküntüleri, diz kapağı ağrıları, mide bozuklukları da Mart'ın sonunda, Nisan'ın başında doğan bu insanların başına dert olabilir. Koç'un yapısı, genellikle yaptığı gibi ihmal ederek kötüye kullanmazsa, sağlam ve güçlüdür. O'nu sessiz sedasız yatağa girip yatarken görürseniz, bilin ki gerçekten hastadır. O zaman bile O'nu yatakta tutmak için kelepçeye vurmak gerekir. Sıradan insanı öldürecek kadar yüksek ateşe dayanıp iyileşebilir. Bunların çoğu da, Merih'in güçlü etkisiyle, kötü koşullar altında yanlış zamanda yanlış insanlarla işlerini yürütmek için yaratılmışlardır. Her zaman tetikte olan öfkeli sabırsızlık ve düş kırıklığı sağlık sorunlarının gerçek nedenidir. Gecikmeye gösterdiği reaksiyon O'nu hasta eder. Bilinçli bir sabır, ve tedbirli düşünceli davranışlar, doktoru ondan uzak tutabilir. Ancak O'nun böyle bir öğüdü tutacağı yoktur ki... O, nasıl olsa yıllarca doktoru yanına yaklaştırmaz; ya hastalıktan bitkin düşünceye, ya da daha makul düşüneceği bir yaşa erişinceye kadar... Koç'un uyuşturuculara alışma tehlikesi pek yoktur. Normal olarak bir tek uyku hapı bile almaz. O daha çok uyanık kalmayı tercih eder. ( Bir şeyleri kaçıracağından korkar.)

Güçlü iyimserliği yüzünden Koç (diğer ateş burçları Aslan ve Yay ' la birlikte) kronik uzun süren hastalıkların pençesine pek düşmez; astrolojinin her zaman öğrettiği ve tıp biliminin şimdi farkına vardığı gibi, böyle hastalıklar melankoli ve kötümserlikten doğar ve ilerler. Ateş burçları daha çok yüksek ateş, şiddetli enfeksiyonlar, çarpmalar, yüksek tansiyon ve şiddetli akut hastalıklara yatkındırlar. Koç ' un düşüncesizce atılganlığı konusunda istediğinizi söyleyin, ama O' nu melankoliyle pek suçlayamazsınız. Depresyon tohumlan, eksilse bile, Koç' un toprağında çabucak ölür. Ancak.Koç'un kafasındaki şu değerli fikir; hiç kimsenin hiç bir şeyi O ' nün kadar iyi yapamayacağı düşüncesi kendisini fazla sarabilir ve bin bir felâkete de yol açabilir!.. Projelerini enerji ve güvenle, başarılı olarak yürütür; bunu yaparken kendisini fazla yorduğunu fark etmez, sonunda ya ülser olur, ya da sinirleri harap olur.Hiç kimse Koç'u tembellikle suçlayamaz, înce hesaplar yapamaması yüzünden, ustalıklı stratejik hileler yapmak bu insanlar için imkânsızdır.îyi tanıdığım bir Koç, o ateşli, bulaşıcı hevesiyle orijinal fikirlerinden birini parasal açıdan destekleyecek zengin ve nüfuzlu bir melek bulmuştu. Tam pazarlık kapanmak ve bizim Koç'un en tatlı hayallerinden biri gerçekleşmek üzereyken o melek, makul olarak ünlü bir uzmanın işe nezaret etmesini önerdi. Koç işi hiç kimsenin kendisi kadar iyi idare edemeyeceğinden emindi ve kendisine emirler verecek biriyle karşılaşmaktan korkuyordu. Bu yüzden, Koç'un her zamanki alçak gönüllülüğü ile, hemen cevabını verdi!... Sigarasını havada üstünlük taslayan bir jestle sallayarak, dobra dobra sordu: " Red cevabımı nasıl istersiniz, çabuk mu, yoksa yavaş yavaş mı?!" Malî melek de aynı çabuklukla desteğini geri çekti ve bizim zavallı Koç işadamı kısa sürede ciddi bir ticari cüzzama yakalandı! Ondan sonraki düş kırıklığıyla dolu aylar boyunca, eskiden yüzde yüz kendisini destekleyenler, her telefon edişinde anlaşılmaz şekilde ya yemeğe çıkmış oluyorlardı, ya da Avrupa'da!.

Biraz akıllıca bir diplomasi tatlı rüyasının havaya uçmasını önleyebilirdi; ancak, sıradan bir Koç'un Eean Rusk gibi bir Koç burçlunun diplomasisine erişebilmesi için pek çok yıllar geçmesi gerekir. Zorlu ve sabırlı çalışmalarla en yüksek mevkiye gelmiş olan insanlar haklı olarak, çok daha az tecrübeyle çok daha fazla şey bildiğini sanan saldırgan bir Koç' a içerlerler, ö, teslimiyet ve alçak gönüllülüğü ancak birçok acı başarısızlığa uğradıktan sonra öğrenir. Ama bir kez de öğrendikten sonra, petrol kuyusu gibi kazanç fışkıran bir proje yaparak, yığınla yaratıcı fikirler üreterek ve sezgileriyle doğru kararlar vererek önceki başarısızlıklarının acısını çıkarır. Koç liderliğe ancak, önce itibar ve mevki bakımından kendisinden üstün olanlara saygı göstererek ulaşabilir. Sonunda ulaştığı basan da normal olarak dev boyutlarda ve etkileyicidir. Tuhaftır, ama Koçların çoğu kendilerinden çok, başkaları için servet yaparlar. Pek çok Koç ömrünün büyük kısmında kira öder ve nadiren ev sahibi olur. Merih' in ruhuna uygun olarak, para her zaman gelip Koç'u bulmaz. Bu belki de, O'nun aradığı şeyin ille de bankada olmayışındandır.

Koç'un başkalarının duygularım hiçe sayarak güvenle ileri atılmasına, özellikle gençliğinde " önce ben " diyen tutumuna karşın, bu insan bütün burçların insanları içinde en cana yakın ve en cömert olanıdır.Zalim değildir.Her şeyi herkesten daha iyi yaptığına içtenlikle inanır. Başkaları beceriksizlik ve başarısızlık içinde çırpınırken, O psikolojik olarak, bir kenara çekilip duramaz. Para veya şan ve şerefi seçmesini isterseniz, O her zaman şan ve şerefi seçecektir. Herkes kadar O'da paradan hoşlanır, ancak övgü ve ünden biraz daha fazla hoşlanır. Koç, üstlerinin otoritesi olmadan anî kararlar vermek adetindedir. Konuşması hicivli ve acı bir şekilde küfürlü olabilir. Koç1 un öfkesi sesle aynı hızda parlar, ancak genellikle daha kurbanı ne olup bittiğini anlamadan söner ve o mutlu, çocuksu tebessümü geri döner. O bildiğiniz atılgan Koç Nikita Krushchev'i hatırlamadan geçemeyeceğiz. Birleşmiş Milletlerin bir toplantısında, televizyon izleyicilerinin gözleri önünde çocuksu bir öfkeyle, altta kalanın canı çıksın diyerek, ayakkabısını ayağından çıkarıp önündeki masaya vurmuştu. Başkaları O'na aldırmıyorlardı, öyle ise Koç kendisine önem verilmeyen bir yerde ayıba, inceliğe filan aldırır mıydı? Ve bu aynı Koç, o harika Disneyland'ı göremediği için gerçekten büyük üzüntü duymuştu.

Merih insanları çoğunlukla müthiş öfkeli olmakla suçlanırlar. Öyledirler. Ama öfkeleri çabuk geçer. Bir kez de öfkeyi yendikleri zaman, genellikle üzüntü konusu gömülür, unutulup gider... Düşünmeden söylediği, ama aslında öyle söylemek istemediği sözleri hâlâ hatırlamanıza şaşırır ve gücenir. Kendisine fırsat verilirse Koç öfke içinde yaptığı korkunç tehditlere bakmadan, en kötü düşmanından özür dileyecektir. Düşüncesizce ve bilerek reddedilmeyi davet ederken bile, kabul edilmek ister. Koç insanı kişilere pek öfkelenmez. Kıvılcım yağmuruna tutulabilirsiniz.Ama ateş aslında tahammül edemediği bir fikre veya duruma karşı açılmıştır.
Koç, eğer ilerlemesine yaran olacaksa veya yüksek ideallerinden birine hizmet edecekse küçük beyaz bir yalan söyleyebilir. Bunun dışında, çok şükür ki, çoğunlukla yalan söylemez; çünkü her seferinde yakalanır. Dobra dobra açık sözlülüğü ağır basar ve hemen sadede gelmek istediğinden doğruyu söylemeyi tercih eder. Dedikodu yapmak için hiç zamanı yoktur. Koç kendisiyle çok fazla ilgilendiğinden, başkalarının sırlan, davranışları ve niyetleriyle uğraşmak için harcayacak daha fazla enerjisi yoktur. Ayrıca, normal olarak insanlar O'nun için ya siyah ya da beyazdır. Gri tonlarla uğraşmak zahmetine katlanamaz. Bunu gene de peşin hükümle karıştırmayın.. Doğum haritasında güçlü yıldız etkileri almışsa, Koç'un olaylara değer vermeyişi zalimlik veya peşin hükümlülük şeklinde ortaya çıkabilir, ama bu son derece nadir görülen bir durumdur. Tipik Koç dilencilerle de, krallarla da aynı rahatlık ve içten sevgiyle oturup yemek yiyecektir. O'na peşin hükümlü demeleri, insanları iki kampa ayırma eğiliminden gelmektedir -dostları ve düşmanları- ve eğer O'nun yakınıysanız, sizin de onları aynı şekilde ayırmanızı bekleyecektir.

insanda şok yaratan küstahlığına karşın, Koç bir yerde, sosyal zarafet örneği de olabilir. Kesinlikle hiçbir şey bilmediği konularda, heyecanlı ve çok ilgili bir tavırla saatlerce konuşabilir.O saldırgan Merih karakterini örtmek için dış yüzünde bir hayli cila vardır. Ayrıntılara sabır göstermek O'nun harcı değildir. Ufak tefek, önemsiz istatistiklerle uğraşmayı başka birine bırakmayı tercih eder. Bu, yeterince makul bir tutumdur. Bir başkası onlarla çok daha iyi uğraşacaktır. O'na göre, olayları incelemek için harcanan vakte yazıktır; çünkü Koç zaten dünden alınacak derslere aldırış etmez, yarın da düşünüp üzülmek için çok uzak bir zamandır. O'nun doğal olarak yaşadığı zaman, bugündür. Bu saat ve bu dakika.. O tamamiyle şimdiki zamanda olanlarla haşır-neşirdir.

Bir realist ve aynı zamanda kararlı bir idealist olan Koç, çoğunlukla duygusal davranışlara karşıdır. Hiç kimse böylesine sert, zorlu bir tavır ve hareket gösteremez. Gene de içlerinden bazıları böyle hassasiyet ve duygusallıklar gösterebilirler, isteyerek safça davranırlar ve mucizelere inanırlar. Merih insanları kesinlikle yenilgiyi kabul edemezler. Yüzyüze oldukları zaman bile yenilgiyi tanımamakta direnirler. Aşktan basketbol maçına kadar her şeyin sonucu hakkında şifa bulmaz şekilde iyimserdirler.Çok akıllı savaşçılar oldukları için, Koç'lar en iyi kafalarıyla, yani akıllarıyla savaşırlar. Muhalefetten hoşlanırlar, çünkü onda meydan okuma vardır. Bir engeli karşılamak ve engel onlara gelmeden çok önce onu yok etmek için kendi yollarını değiştireceklerdir çoğunlukla o engel aksi yöne yönelmiş olsa bile... Başarının da gelip kucaklarına düşmesini beklemezler. Korkunç bir hızla onun da peşine düşeceklerdir. İşte.huzurlu insanlar arasında pek az Koç'a rastlamanızın nedeni de budur.

Koç'un enerjisini düşünmek bile insanların çoğunu yıpratabilir Ancak Koç'lar istedikleri zaman sakin, akıllı ve ciddi de olabilirler.Ne yazık ki, gençlik çağlan geçip de olgunluk o cüretkar idealizmlerini ve aceleci huylarım yumuşatıncaya kadar bunu istemezler. Bunlar toplumun sempatisini kolaylıkla kazanabilirler, gene de her zaman iyi politikacı olamazlar. Thomas Jefferson ve Eugene Mc Carthy bu kuralın nadir istisnalarıdır. Başını bu yola koyanlardan çoğunun siyaset mesleğindeki yaşamı nispeten kısa ve sıkıntılı olmuştur. Amerika Birleşik Devletlerinde, 1840 daki başkan John Tyler'dan bu yana hiç Koç başkan gelmemiştir. Vasat bir Koç için politika zor bir meslektir. Bir kere Koç dünyanın en iyi ekonomisti değildir. İkincisi, düşüncesizce konuşur ve politik cevaplar vermekten nefret eder; bunların ikisi de insanın siyasi hayatına son verecek özelliklerdir. Politikacıların çoğu durumlarını gözler önüne sermeden önce, insanların ne istediğini anlamak için beklerler. Vasat bir Koç, insanların ne istediğine hiç aldırmadan, onların neye ihtiyaçları olduğuna kendi düşüncesine göre karar verir; ve bir de bakar İçi onlar istediklerini politik olarak gerektiğinden daha önce elde etmişler... Gene de Koç o kadar idealisttir ki, insanların karşısına çıkınca onların hayallerini harekete geçirir ve tekrar kendilerine inanmalarını sağlar. Acık sözlü Merih'in yepyeni havası politikanın kapalı kapılan ardındaki dumanın arasından taze bir esinti gibi esebilir.

Ama Koçların çoğu, kendilerine son derece ihtiyaç duyulan, iş dünyasında veya yaratıcı sanatlarda genellikle daha mutlu olurlar. Başkaları strateji planlamada büyük basan gösterebilirler. Daha sakin ve daha pratik olanlar daha iyi organizasyonlar yapabilirler. Ne var ki Koç'un direkt hareketi, enerjisi ve orijinalliği olmadan, en çok aranan projeler boşa çıkabilir veya pek az basan kazanır.

Arada sırada utangaç bir Koç'a rastlayabilirsiniz, ama ne istediğinden emin olmayan bir koç'a rastlayamazsınız. Bu insanların yanında kendi kişiliğinizi göstermeniz güçtür. Koç, bir başkası veya bir başka şey hakkında konuşmaktansa, kendisi ve kendi planlan hakkında konuşmaktan çok daha fazla mutluluk duyar.(Aşkın pençelerine yakalandığı zaman, sevdiği kişiden söz etmek bu kuralın dışındadır.) Büyük bir şans eseri olarak o'nun ilgisini çekmişseniz ve özellikle fikirleriniz heyecan verici ve ilericiyse o zaman sizi dikkatle dinleyecektir. Hattâ sizi göklere çıkaracak, size zamanını, parasını, sempatisini ve sadakatini verecektir. Hastaneye yattığınız zaman belki kart göndermeyi unutur ama, yatacağınız hastaneyi seçer, sizi oraya kendisi götürür ve size kendi doktorunu gönderir (kuşkusuz bu doktor Pasteur'den ve Mayo kardeşlerin ikisinden de üstündür). Bir kez, size sıkıntılı zamanınızda yardım etmeye girişince, Koç hiç gözünü kırpmadan fazladan bir mil yürümeyi bile göze alır. Ama lütfen ona minnettarlığınızı gösterin. Görevin çok üstünde ve belki de ihtiyacınızın, istediğinizin çok üstünde olan bu çırpınmalarını takdirle karşılamazsanız, şayet düpedüz öfkeye kapılmazsa çok derinden gücenecektir. iyilikler yapmaktan hoşlanır; yaptığı iyilik ne kadar büyükse, o kadar daha iyidir. Ama sıra kendisine gelince, karşılığını ister. Bununla birlikte teşekkür edilmemesi O'nu tekrar yardım etmekten alıkoymaz. Kendisine duyduğu şaşırtıcı inanç ancak başkalarına duyduğu o safça güvenle eş değerdedir. Sürekli düş kırıklığına uğramasının ve birilerinin kendisine kötülük ettiğinden yakınmasının nedeni budur. Kuşkusuz uzun süre düştüğü yerde kalmayacak, toparlanıp kalkacak, üstünün başının tozunu silkeleyecek ve kısa süren şiddetli bir depresyondan sonra, tekrar son hızla ileri atılmaya hazır ve istekli hale gelecektir.

Koç, öylesine içten olduğu izlenimini verir ki, bildiği ya da bilmesi gereken bir şeyin doğru olmadığını iddia ettiği zaman cüretkârlığı karşısında şaşırır kalırsınız. Onu dürüst olmamakla suçladığınız zaman da, O'ndan şüphe edebildiğiniz için şaşkınlık ve korkuyla büyüyen gözlerle size bakacaktır, inanmak istemediği bir şeye karşı gözlerini kapatacak, kulaklarını tıkayacaktır.

Tamamiyle savunması olanaksız bir duruma düştüğü zaman bile cesaretle silahına sarılıp kaybedilmiş bir dava için en içten bir inançla savaşacaktır. Gene de,sanki doğuştan sahip olduğuna inandığınız bir fikirden bir anlık kararla vazgeçebilir ve tekrar o düşünceye sahip olması imkânsızdır; hatta onu anımsamaz bile. Geçmişi çöp tenekesine atarak tam hızla ileriye koşma hevesi (yeni insanlara ve yerlere bu kadar sıkıntısız alışmasının ana nedenlerinden biri) kendisine bunun doğru olmadığını anlatmaya çalışanların ilerlemesini engellediklerini düşünmesine yol açar. O zaman, biraz nezaketi varsa, onu da rüzgârlarla savurmaya hazırdır. Her sözünü ve kararını tartan çok temkinli insanlar, bütün şikayetlerini apaçık ve dosdoğru söyleyen Merihlileri deli eder. Bu yüzden, neden bazen daha yaşlı ve daha akıllı kafaların bunlara düşman kesildiğini anlamak kolaydır.

Koç'un yapısında bir saflık ve doğuştan asker olan bir insanın körü körüne ateşliliği ile karışmış bir çeşit sonsuza kadar, neşeli çocuksu inanç vardır. Elmas gibi, Merih boynuzlan da sen ve kırılması zordur.

Sık sık gözünü-ateş burur, ama kıvılcımlar kaybolunca, tıpkı Koç'un o mutlu papatyası gibi, neşeli ve arkadaş canlısı olur. Metali demirdir ve demirin bükülmez gücü ona başkalarınınkinden dokuz kat daha fazla yaşama gücü verir, ve dokuz kat daha fazla savaşı kazanma şansı... O'nun ruhundaki bu ateş, büyük idealizmini anlayan herkesi cesaretlendirecek meşaleyi tutuşturabilir.

0,her zaman başkalarını varılması imkânsız hedeflere yönelten bir öncüdür. O güzel demirden inancı somdur- riya ve ihtirasla karışmamıştır. Nadiren büyük bir servete sahip olur. Olduğu zaman da o kadar çok işi vardır ki, oturup onun hesabını yapacak zamanı yoktur. O'nun zamanını, giysilerini ve parasını gönlünüzce kullanabilirsiniz. Bazen geçici olarak ne kadar sıkıntıda ve fakir olursa olsun, gene de yedeğinde bunlardan biraz bulunur. Koç, başkasıyla paylaşılan şeyin sadece gururunu okşamakla ve artarak kendisine geri dönmekle kalmayıp, aynı zamanda, insanları mutlu edeceğini de bilir. Bu da hayatta en çok hoşlandığı şeylerden biridir. Koç’ta mucizelerin bini bir paradır

Eğer mucizesiz kalırsanız, size yürekli , ateşli hayaller içine sarılmış yenilerini yaratacaktır.
  Alıntı ile Cevapla