Ayşe Ajda Pekkan, 12 Şubat 1946 yılında İstanbul'da doğdu. Babası
Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi
Nevin Dobruca ev hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcük'te, Amerikan askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk
Ajda Pekkan'ın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu.
Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan Çamlıca Kız Lisesi öğrencisi
Ajda Pekkan, kardeşi
Semiramis'in de desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece kulübü
Çatı'nın sahibi olan
İlham Gencer'e ulaştı. İlk olarak seslendirdiği
Mina'nın "
Il Cielo In Una Stanza" şarkısıyla kendini kabul ettirdiği
Çatı gece kulübünde
Los Çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması

yaptı. 1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle
Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı.
Ediz Hun'un erkekler dalında birinci,
Hülya Koçyiğit'in bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen
Ajda Pekkan'ın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu. Avrupai görünümü ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçam'ın gözde sanatçılarından biri olan
Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında "
Adanalı Tayfur" ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan "
Harun Reşid'in Gözdesi"ne kadar baş rollerini
Ayhan Işık,
Cüneyt Arkın ve
Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi. Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi "
Adanalı Tayfur"da seslendirdiği "
Göz Göz Değdi Bana" şarkısı, arka yüzünde
Öztürk Serengil'in seslendirdiği "
Abidik Gubidik" şarkısıyla birlikte 45'lik plak olarak yayınlandı. Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği
Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da
Ajda Pekkan'la irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan "
Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında" piyasaya sürüldü.
Fecri Ebcioğlu'nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği
aranjman tarzının en büyük starı,
Adamo'nun ünlü şarkısını yine
Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı. Sahnelerden sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen
Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı "
İki Yabancı" 45'liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. "
Dünya Dönüyor", "
Saklanbaç" ve "
Üç Kalp" gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı. Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atina'daki
Uluslarası Apollonia Müzik Festivali'nde '68 yılında "
Özleyiş" ve '69 yılında "
Perhaps One Day" şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelona'daki
Akdeniz Şarkıları Festivali'nde "
Ve Ben Şimdi" şarkısı ile Türkiye'yi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması,
Ajda Pekkan'ı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, ilk olarak
Zeki Müren'in alt kadrosunda yer aldığı gazino sahnelerinin de aranan isimlerinden biri oldu.
Her ülkenin starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren
Philips firması, Türkiye'den seçtiği
Ajda Pekkan'ı kanatlarının altına aldı ve kayıtları Fransa'daki stüdyolarda gerçekleştirilen,
Fikret Şeneş'in sözlerini yazdığı şarkılarla,
Ajda Pekkan'ın diğer şarkıcılardan bir adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla
Ajda Pekkan'ın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi. "
Sensiz Yıllarda", "
Yalnızlıktan Bezdim" gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70'lerin ortalarında seslendirdiği "
Tanrı Misafiri", "
Kimler Geldi Kimler Geçti", "
Hoşgör Sen", "
Sana Ne Kime Ne" gibi

ileride birer
Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Paris'in ünlü
Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı
Enrico Macias'la seri konserler verdi. Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi
Erol Simavi'nin "
Ajda Pekkan'a Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur." sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede "
Süperstar" ünvanıyla anılır oldu. 1977 yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, "
Kim Ne Derse Desin", "
Hancı" gibi şarkıların yer aldığı albümü "
Süperstar"ı hazırladı. Aynı yıl Tokyo'daki
Yamaha Müzik Festivali'nde "
A Mes Amours" şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, -70'lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan-
Ajda Pekkan'ın '77 ve '78 yıllarında Fransa'da ses getiren 45'lik çalışmaları yapmasına ve sonunda "
Pour Lui" isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu. Halk konserleri, sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası organizasyonlar ile başarısını pekiştiren
Ajda Pekkan, 1979 yılında "
Bambaşka Biri", "
Haykıracak Nefesim" gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü "
Süperstar 2"de kariyerinin doruğuna çıktı. 70'li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.
O seneye kadar, Türkiye'yi temsil etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği
Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla
Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3'e düşürülmesiyle, "
Bir Dünya Ver Bana", "
Olsam" ve "
Pet'r oil" ile Tv ekranlarında boy gösterdi. "
Pet'r oil"ın Türkiye'yi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği, şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon bozuklukları neticesinde
Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı.
Süperstar'ı bir hayli küstüren bu yarışmadan

sonra bir süre dinlenme kararı alıp A.B.D.'ye yerleşti. 70'lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda "
Sen Mutlu Ol" ve "
Sevdim Seni" isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak
Süperstar'ın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler
Ajda Pekkan hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle çalışmaktan beklediği verimi alamayan
Ajda Pekkan, 70'lerde kendi önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü. "
Süperstar 83 Show"uyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan
Fikret Şeneş'le birlikte çalıştığı "
Uykusuz Her Gece", "
Son Yolcu" gibi şarkıların yer aldığı "
Süperstar 83" albümüyle yeniden gönülleri fethetti. Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci baharını yaşayan
Süperstar, '84 yılının sonlarında yapımcılarının ve yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından
Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. "
O Benim Dünyam" şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan
Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı. '87 yılında
Ülkü Aker ve
Fikret Şeneş'in sözlerini yazdığı "
Kim Olsa Anlatır", "
Yalnızlık Yolcusu" gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan "
Süperstar 4" albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.
'89 yılının son günlerinde "
Ajda '90" albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde "
Yaz Yaz Yaz" ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu albüm,
Ajda Pekkan'ın muhteşem

dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi sıra başlayan
Rumelihisarı konserleriyle
Süperstar, sevenlerini kaldığı yerden büyülemeye devam etti. '91, '93 ve '96 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi. 90'ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan
Ajda Pekkan'ın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan "
Hoşgör Sen" ve "
Unutulmayanlar" albümleri piyasaya çıktı. Çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken '98 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği "
Best Of" albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CD'den oluşan "
Diva" albümü piyasaya çıktı. Bu albümde
Ajda Pekkan'ın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, "
Mutlu Bütün Şarkılar" ve "
Aşka İnanma" gibi iki yeni şarkı ve kardeşi
Semiramis Pekkan'ın eski şarkılarından "
Dert Ortağım" ile "
Bu Ne Biçim Hayat"ın da
Ajda Pekkan yorumları yer aldı. Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından "
Bir Günah Gibi", dünyaca ünlü DJ
Claude Challe'nin "
Buddha Bar" serisinde yer aldı. 2000 yılında Monaco'da
Monte Carlo Sporting D'été müzikholü'nde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan
Süperstar, bir de "
Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan" isminde videoklip hazırladı. 60, 70 ve 80'li yıllarda pek çok filmde fon müziği olarak kullanılan
Ajda Pekkan şarkılarından sonra "
Bir Günah Gibi" şarkısı da Meksika'da yayınlanan "
O Clone" isimli dizinin film müzikleri arasında yer aldı. Sadece şarkı söyleyerek kendini istediği kadar ifade edemediğini düşünen ve 60'lardaki beyaz perde macerasını yeniden tatmak isteyen
Süperstar, 2002 yılında "
Şöhret Sandalı" isminde bir sinema filminde rol aldı.

2002 ve 2004 yıllarında çıkan "
Bak Bir Varmış Bir Yokmuş" derleme albümlerine "
Anlamadım Gitti" ve "
Bir Köşede Yalnız" şarkılarını veren
Süperstar'ın, plak dönemine ait şarkıları ilk kez CD üzerinde hayranlarıyla buluştu. 2003 yazına sözü ve müziği
Şehrazat'a ait "
Sen İste" isimli single çalışmasıyla bomba gibi giren
Ajda Pekkan, 2004 yılı içerisinde ünlü yazar
Murathan Mungan'ın şarkılarından oluşan "
Söz Vermiş Şarkılar" albümüne daha önce
Nükhet Duru'nun söylediği "
Hançer" isimli şarkıya kattığı enfes yorumuyla katıldı. Titiz ve özenli bir repertuar çalışmasının ardından, 2006 Haziran'ında "
Cool Kadın" isimli yeni albümüyle hayranlarının özlemini dindirdi.
Sezen Aksu'nun prodüktörlüğünde "
Cool Kadın", "
Vitrin", "
Amazon" gibi hitlerin yanında
Emma Shapplin klasiği "
Spente Le Stelle" ve iki eski şarkısı "
Olanlar Oldu Bana" ve "
Kaderimin Oyunu"nun yeni yorumlarıyla ile tüm sevenlerine bir başucu albümü sundu. Yine 2006 yılında Türk filmlerinde yer alan şarkıların derlendiği "
Yeşilçam Şarkıları 2" albümüne "
Boşvermişim Dünyaya" şarkısıyla katılan
Süperstar'ın, 60'lı yıllara ait ilk kez bir şarkısı CD üzerinde yayınlanmış oldu.
Kariyeri Türk pop müziğiyle yaşıt olan
Ajda Pekkan, bugüne dek -13'ü LP, 7's1 CD formatında- 20 tane albüm, 56 tane 45'lik, 1 tane single çalışması yapmış, 1998, 2000 ve 2006 yıllarındaki yeniden yorumladığı şarkıları ve remixleri haricinde, plak ve CD'lerinde 230 tane şarkı seslendirmiştir.