03-11-2006, 21:13
|
#12 |
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 38   | maddi mal: Taşınır ve taşınmaz mallar gibi fiziksel varlığı olan, gözle görülüp elle tutulabilen mal.
ma'dûd:sayılı; madde-i sabıka :yukardaki hükümler; geçen hükümler; daha önce anılan maddeler madrûb :dövülmüş; darbolunmuş; vurulmuş mafevk: üst mağsûb :gasbedilmiş; zorla alınmış mahal yer mahalli idareler: Köy, kasaba ve şehir adı verilen belli yerleşim alanlarındaki mahalli ihtiyaçları gidermek üzere çeşitli kamu hizmetlerini yürütmekte olan kuruluşlardır mahcuz :haczedilen; hacizli; üzerine haciz konulmuş mahcur: Vesayet altına alınmış kişi; kısıtlı mahdut :sınırlanmış; tahdit edilmiş mahfuz :saklı; gizli mahiyet :nitelik; bir şeyin aslı, esası, içyüzü mahkumunbih: hüküm konusu mahlûl :hallolunmuş; çözülmüş; mirasçısı bulunmayan ve hükümete kalan mahrum: yoksun; dilediğini, istediğini elde edemeyen mahsulât:mahsuller; ürünler mahsup :hesap edilmiş; hesaba dahil edilmiş mahsus :özgü; özel; müstakil; özel olarak makable şâmil:geçmişe dokunan; geçmişe etkili olan; geçmişteki olayları da etkileyen makable teşmil:bir hükmün etkisinin geriye yürütülmesi makrûn :yakınlaştırılmış; yaklaştırılmış; yakın; ulaşmış maksûr :kasrolunmuş; kısıtlanmış; kısıtlı maktu :götürü; belirli; miktarda; değeri biçilmiş; pazarlıksız makule:çeşit; tür; soy mal birliği: Eşlerin, (evlilik sözleşmesinde birliğe dahil olmayacaklarını belirttiği mallar istisna olmak üzere) evlenme zamanında her birinin malik olduğu ve evliliğin devamı süresince mülk edindiği bütün malların dahil olduğu birlik üzerinde kocanın (karının şahsi malları hariç olmak üzere) mülkiyet hakkına sahip olduğu mal rejimi. mal Ortaklığı: Eşlerin, ortaklığa girecek mal ve gelirleri sınırlandırmamış olduğu ve bunlar üzerindeki mülkiyet hakkını ortaklaşa kullanarak hiçbir payında bağımsızca tasarruf edemediği mal rejimi. malik: Mülkiyet hakkı sahibi; bir şeye sahip olan kişi. mamelek:malvarlığı mansub :atanmış; nasbolunmuş marifetiyle:yoluyla;aracılığıyla maruz :arzolunmuş; bir şeyin karşısında etki altında bulunan masarif:masraflar; giderler maslahat:emir; buyruk; madde; husus; dirlik düzenlik; iş masrûf :sarfedilmiş; harcanmış masarifi muhakeme: muhakeme masrafları matbu: Basılı; basılmış matlab :talep olunan; istenen şey matlubat:alacaklar; istenen şey matrah: Bir verginin miktarını belirtmek için esas alınan değer. matuf :yöneltilmiş; yönelik mazarrat:zarar; zararlar; zarar verici; zarar verme mazbata :tutanak mazbut vakıf:yönetimi devlet tarafından ele alınmış vakıf mazhar :erişen; bir şeyden yararlanma; ulaşma mazireti sahiha: gerçek engel mazmûn:ödenmesi gereken şey maznun :zanlı; sanık meail: sorunlar me'cur :kiraya verilen şey; kiralanan mebaliğ:meblağlar; tutarlar; ganimetler; paralar mebânî :binalar; yapılar mebde :evvel;başlangıç; prensip; ilk unsur mebi :satılan şey meblâğ ara tutarı; akçe mebnî :buna dayanan; ....den dolayı; ......den ötürü; bu sebeple; bu yüzden; üzerinde kurulu mecâri :su yolları; akıntı yerleri; su yatakları; mecralar meccanî.parasız; bedava mecmuu:tümü; tamamı; hepsi mecra :bir işin gidiş, oluş yolu; akarsu yatağı; su yolu meçhul:bilinmeyen; tanınmayan meçzum: anlaşılan medar :dayanak; yardım; elverişli medarı tatbik: uygulanabilir medlûl :delillendirilmiş; delil getirilmiş şey; bir kelimeden veya işaretten anlaşılan mefhumu muhalif:karşıt kavram mefruğunbih :devir konusu şey mefruğunleh :kendisine bir şey ya da hak devrolunan kimse mefruşat: Döşeme; ev eşyası. Mefsuh: feshedilmiş mehil :süre; önel melhuz:muhtemel; gerekebilecek; umulur; beklenir memalik: ülke memnu :menedilmiş; yasaklanmış; yasak memur: kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yapmak üzere atanmış olan kişilerdir. men :yasak etme; bırakmama; durdurma; esirgeme; vermeme; önleme men etmek:engellemek; yasaklamak menafil: yararlar men'i muaraza davası:bir mal üzerinde;başka bir kimse tarafından ileri sürülen hak veya yapıların el atmanın önlenmesi isteğiyle açılan dava menâfi :menfaatler; yararlar; çıkarlar menba' :kaynaklar; çıkış yeri menfaati amme:kamu yararı menkul :taşınır; taşınır mal menkuz: bozulan menşe: kaynak; kök; başlangıç mera :bir veya birkaç köy veya beldeye ayrı ayrı veya ortak olarak,hayvanları otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya öteden beri bu amaçla kullanılagelen arazi merbut:bağlı merhun:rehnedilen mal mer'i :yürürlükte; geçerli meriyet:yürürlük mersule: Gönderilen mesağ :izin; ruhsat; cevaz mesaha:ölçme; ölçümleme mesail: meseleler mesâkin:meskenler; oturulacak yerler meskûn :içinde insan oturan; oturulan; yerleşilmiş mesmu :dinlenen; dinlenebilir; karar için incelenebilir mesned :isnad edilen şey; dayanılan şey; dayanak; rütbe mesul :sorumlu meşfu :şuf'a (önalım) hakkının ilişkin olduğu mal meşhudat: şahitlik meşrut :şart koşulmuş; şartlı; şarta bağlı meşruta tevliyet davası: vakfeden kişinin mütevelliği kime şart kıldığı yolundaki uyuşmazlıkla ilgili dava mevdaddı mahsusa: özel hükümler mevaşi :koyun,keçi,öküz,inek gibi hayvanlar; geviş getiren hayvanlar; hayvan mevhûm:varsayılan; var olarak kabul edilen; kuruntuya dayanan mevkuf :vakfedilen şey mevrid :varacak yer mevsukiyet: sağlamlık mezkûr:zikredilen; sözü edilen; anılan mezrûât:ekilip biçilmiş tohumlar; ekinler mezun :izinli; yetkili; bir okulu (kursu) bitiren kişi mezuniyet:izin; yetki; bir okulu (kursu) bitirip diploma alma mikâp :bir şeyin küp olarak değeri (örneğin; metremikâp: metreküp) milk :kudret; tasarruf; mülk minval: şekil miras Şirketi: Mirasın açılmasından, bölüştürülmesine kadar, mirasa dahil olan mal, hak ve borçların oluşturduğu topluluk. misillû :benzer; örnek gibi muaccel:ivedi; peşin; vadesi (eceli) gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş. muacceliyet:borcun vadesinin gelmiş olması muaddel: değişik muaddün-li-l-istiglâl:kiraya verilmek üzere yapılmış şey; kiralık eşya muadil :denk; eşit muafiyet:affedilmiş olma; bağışıklık; yükümlülük dışında tutulmuş muâhede: antlaşma; karşılıklı ant içme muahhar :sonraya bırakılmış; tehir edilmiş; sonraki muallak :havada boşta duran; sürüncemede kalmış muamelat:muameleler; işlemler muaraza :çekişme; sataşma; birbirine karşı gelme; bir hak talebi; kavga muavin :yardımcı muayyen:belirli; belli; saptanmış muayyen mâ-adâ:başka; dışında mubayaa :satın alma mucibince:gereğince; uyarınca mucip :gerektiren; gerektirici; icapcı; öneri sahibi mucip sebepler:gerektirici sebepler; gerekçe mugayir :aykırı; zıt; ters muhakeme:yargılama muhammen:tahmin edilen muharrer :yazılı; yazılmış muhassas:tahsis olunmuş; tayin edilmiş; özgü muhatara :riziko; zarara uğrama tehlikesi; tehlike; zarar ve ziyan muhayyerlik:bir sözleşme ile,belirlenen edimin yerine bir başkasını geçirmek yetkisi; seçimlik hak muhdesat :sonradan yapılmış; sonradan meydana gelmiş şeyler; yeni şeyler muhik :haklı; geçerli; uygun; gerekli muhkem kaziye:kesin hüküm muhtar:özerk; bağımsız; köyde devlet işlerini gören köyün başı muhtelif:çeşitli; değişik; farklı mukabil:karşılık; karşı mukabeleihilmisil: karşılıklılık esası mukaddem: önce; önce gelen; daha öncede bulunan mukadderat:kader; yazgı; ölçülebilen,sayılabilen şeyler mukarrer :kararlaştırılmış mukarrerat:kararlar; kararlaştırılan şeyler mukataa: arazinin belli bir ücret karşılığında kiraya verilmesi; bağ,bahçe,arsa durumuna getirilen ekim toprağı için verilen vergi mukavele:sözleşme; akit; bağıt mukayyet :kayıtlı; sınırlı; kaydolunmuş; deftere geçirilmiş mukriz :ikraz eden; borç veren; ödünç veren muktazi.gerekli munkati :kesilmiş; ara verilmiş munkazi: bitmek munsifane: insaflı ölçüde muntafî: sönme; ortadan kalkma muntazır:bekleyen; gözetleyen murabaha: kanunun belirlediğinden fazla faiz alınması; tefecilik murakabe: denetleme; kontrol; gözetme muris: kazandıran; veren; miras bırakan, ölümüyle, hakkında miras hukuku hükümlerinin uygulandığı kişi; miras bırakan. murtabit:bağlantılı musaddak:tasdikli; onaylı musakkaf :üstü tavanla örtülmüş; tavanı,damı olan; musakkafat.gelir getiren kapalı (damlı) binalar mutad :alışılmış; âdet olunmuş; normal mutalebe.talepte bulunma; istemde bulunma mutasarrıf:tasarruf eden; sancakların en büyük mülki amiri mutavassıt:aracı; aracılık eden; vasıta olan mutazammın:içine alan, üstüne alan; kefil olan; ödemeyi üstlenen mutazarrır :zarar gören kimse muteber :geçerli; itibarlı; hatırı sayılır; güvenilir; sağlam muteberiyet:geçerlik; geçerlilik muttali :öğrenme; haberdar olma; bilgilenme muvâcehe:yüzleştirme; yüz yüze gelme muvafakat :uygun görme; onama; razı olma; rızası olma muvafık :uygun; yerinde muvakkat:geçici; süreksiz muvâzaa :danışıklı işlem muvâzene:denge muzâf :izafe edilmiş; bağlı; bağlanmış; katılmış; yönelik mübâdele:bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi; değiştirme; değiş-tokuş; değişim mübayaa :satın alma mübâyenet:birbirine zıt olan şeyler, kaideler, iddialar, hükümler arasındaki görünüş mübâyin :zıt; aykırı; ters mübeyyin:gösterir mücâvir :komşu olan; yanında bulunan mücbir :zorlayıcı; zorlayan mücerred :soyut; genel mücmel :kısa ve öz olarak anlatılmış; açıklanmadıkça ne anlama geldiği anlaşılamayan ibare müctemian:topluca; toplu olarak müdafi :savunucu; savunan müdahalenin men'i: Taşınır veya taşınmaz bir mala karşı yapılan maddi elatma veya sataşmanın, ayni hakka dayanılarak önlenmesi. müddea:davacının dava ettiği şey; dava konusu müddeaaleyh:davalı; hakkında dava açılan kişi müddeabih :dava konusu müddei .:davacı; iddia eden kişi müddei aleyh:davalı; hakkında dava açılan kişi müddei umumi:savcı müebbet :sonsuz; süresiz müeccel :vadeli; vadeye bağlanmış; zamanı henüz gelmemiş müeddî :tediye eden; eda eden; doğuran müesses:kurulmuş; kurulu; tesis edilmiş müessir :tesir eden; etkili; tesirli müeyyid :teyid eden; doğrulayan; kuvvetlendiren müeyyide:yaptırım; destek; hukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak ve zorlamak için yasalara konulan hükümler; bir kuralın emir ve yasaklarına uyulmadığı zaman karşılaşılacak olan tepkidir. müflis :iflas eden kişi; mahkemelerce iflasına karar verilen kimsedir mühür: Bazı kişi ve kurumların, yaptıkları işlemi veya koruma altına aldıkları eşyayı belgelendirmek için kullandıkları kazılı damga vb. araç. mükellef:yükümlü; ödevli; görevli mükellefiyet:yükümlülük; bir kimseye veya bir şeye yükletilen yüküm; görev müktesip :iktisap eden; kazanan; edinen mülâhaza :düşünce; görüş mülâhazât :düşünceler mülhak evkaf(vakıf):vakıf yöneticileri(mütevelliler) tarafından yönetilen ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenen vakıflar mülki :ülke ile ilgili; ülke yönetimine ilişkin mülkiyet hakkı:Kişiye, kanunların öngördüğü sınırlar içinde, sahibi olduğu maldan ve malın hukuki ve doğal ürünlerinden yararlanma ve o mal üzerinde tasarruf etme yetkisi veren egemenlik hakkı. mültezem: gerekli görülen; kayırılan mülzem :bağlı mümâselet:benzeme; benzeyiş; andırma mümasil :örnek; misâl; benzeyen; andıran mümellek-ün-leh: kendisine bir şey temlik olunan kimse mümellik :temlik eden; mülk olarak veren kişi mümessil :temsil eden; temsilci mümeyyiz :sezgin; temyiz eden; iyiyi kötüden ayırma yeteneğine (temyiz gücüne) sahip kimse. mümtâz .:üstün; ayrıcalıklı; imtiyazlı mümteni :çekinen; imtina eden; olamaz; mün'akit olmak: bir sözleşmenin kurulması; akdin oluşması; üzerinde anlaşma yapılmak
__________________
Besiktas JK . |
| |