münâzaa :uyuşmazlık; çekişme; anlaşmazlık
münaziünfih:niza konusu; uyuşmazlık konusu olan şey; dava konusu
münbais: doğan; ileri gelen
müncer: sonuçlanan; şu veya bu sonuca varan
mündemic: içinde bulunan; (içinde)yatan
münderecat:içerik; kapsam; içindekiler
münferiden: tek tek; ayrı ayrı; tek başına
münfesih: infisah etmiş; bozulmuş; dağılmış
münhasır: ..ye özgü; ..ye ayrılmış; ..ye mahsus; sınırlanmış; ayrılmış
münkasem: bölünmüş
münkati: kesilen; kesilmiş; kesik; aralıklı
münkir: inkar eden
münselip: kaybetme, keybeden
müntakil:intikal eden; geçen
müntehî: nihayet bulan; sona eren; son; en son; bir şeyi tamamlayan
mürâdif: eş anlam; aynı anlam
mürafaa:murafaa)
sözlü duruşma; genellikle Yargıtay'da veya İdare Mahkeme’lerinde yapılan duruşmaya verilen ad
müraselât:gönderilen şeyler; mektuplar; yazışmalar
mürettep: tertip edilmiş; düzenlenmiş
mürtebit: bağlantılı; ilişkili; ilgili
mürtefi: kaldırma kaldırılmış
mürtehin:rehin alacaklısı; ipotek hakkına sahip
mürur hakkı:geçit hakkı
müruru zaman:zaman aşımı; bir davanın açılması veya hükmün yerine getirilmesi için kanunen belirli zamanın geçmesi
müsaade: izin; yardım; uygun olma; serbestlik
müsadere:zoralım; bir kimsenin taşınır veya taşınmaz bir malının, kendi isteği olmaksızın devlet tarafından elinden alınması
müsamaha:hoş görme; göz yumma; tolerans tanıma
müsâvât :eşitlik
müsavi :eşit; eş düzeyde; aynı seviyede
müseccel:tescilli; yazılmış; kayıtlı; damgalanmış
müstacel: ivedi; tez; hemen yapılması gerekli
müstacelen:ivedi olarak; acele olarak
müstaceliyet:ivedilik; acil olma hali
müstagallât-ı mevkufe:hayır kurumlarına gerekli geliri sağlamak üzere vakfedilmiş mallar
müstehak :hak eden
müstehik :istihkak sahibi; hak kazanmış; haketmiş; layık
müstelzim:gerektirici; doğurucu; sonuç doğurucu
müsteniden:dayanarak; bir şeye dayanarak; delil göstererek
müstesna :ayrık; istisna olan; kural dışı
müşâ'ortaklar arasında beraberce kullanıldığı halde paylara ayrılmamış şey; ortak mal
müşâbehet:benzeyiş; benzeme
müşâbih :benzeyiş; benzeme
müşârün-ileyh:adı geçen; anılan; ilim ve resmi mevkii yüksek olan kimse
müşkilât :zorluk; güçlük
müştemilât:eklenti
müşterâ :iştira edilmiş; satın alınmış
müşterek mülkiyet: Birden çok kişinin, kanun veya hukuki işlem nedeniyle, bir mala, fiilen bölüşmedikleri belirli paylar oranında malik olmaları.
mütâlaa :görüş; irdeleme; düşünce
müteaddit:birden fazla; çeşitli
müteahhidünbih:taahüt edilen,yapılması istenilen şey
müteahhit :taahhüt eden; yüklenici; belli bir inşaatı (eseri) yapmayı üstlenen
müteallik :ilişkin; bir şeye dair; ilgili
müteamel :alışılagelmiş
mütebaki :geriye kalan; artan
mütedâir :dair olan; ilişkin; değin
mütedavil:elden ele geçen; dönen; dolaşan; tedavül eden
müteferri :eklenti; eklenmiş; ekli; ilişkin; aynı kökten
müteferriât:teferruat; ayrıntı
müteferrik :dağınık; çeşitli; ayrı ayrı; türlü
mütegayyib:kaybolmuş; yitmiş
mütehammil:tahammüllü; dayanıklı
mütehassıl :doğan; hasıl olan; meydana gelen
mütehavvil :değişken; kararsız
mütekabiliyet: karşılıklılık
mütekabiliyet Esası: Bir devletin, başka bir devletin vatandaşlarına uyguladığı hukuki veya fiili bir davranış biçimine karşılık, diğer devletin de aynı şekilde davranması.
mütemâyil :eğilimli; taraflı görünen
mütemerrid:temerrüde düşen (kimse); yapması gereken bir şeyi yapmamakta direnen
mütemmim cüz:tamamlayıcı parça; mahalli örf ve adete göre, bir nesnenin esaslı unsuru olan, o nesne yok edilmedikçe veya parçalanmadıkça yahut niteliği bozulmadıkça ondan ayrılması mümkün olmayan parçalar, o nesnenin tamamlayıcı parçasıdır.
mütenakıs: çelişik
mütenasip :uygun; denk
müterâfik :beraber bulunan; karışık; birlikte
müterettib :sıralanmış; ait olan; .....üstüne düşen; gereken; meydana gelen; dolayı; meydana gelen
mütesarlülfesat: çabuk bozulan
müteselsil :zincirleme; dayanışmalı; ardı ardına
müteselsil Sorumluluk: Birden çok kimsenin, bir borcun veya zararın (tamamının) ödenmesinden, zincirleme olarak ve tek başına sorumlu olması.
mütevakkıf :bağlı
müteveffâ :vefat etmiş; miras bırakan
mütevakkıf :bağlı
müteveffâ :vefat etmiş; miras bırakan
mütevelli :bir vakfın yönetiminin kendisine verildiği kişi; vakıf yönetim kurulu
mütevellit :doğan; ileri gelen
müttefik-un-aleyh: üzerine ittifak edilmiş; anlaşma sağlanmış
müttehaz :verilen; ittihaz olunan; kabul edilen; yürürlükte bulunan
müttehit: birleşik
müvekkil: Kendisini vekil ile temsil ettiren kişi; vekil eden.
Müvezzi: dağıtıcı
müzaheret:yardım; koruma
müzayede :artırma; açık artırma
__________________
Besiktas JK . |