Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-04-2006, 15:07   #1
kyros06
 
kyros06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Utanç Dolu Geçmişle Yüzleşme

Çocukluk yıllarım, babamın elinden tutarak maçlara gidiyorum...Kombine biletler.....Eskiden kombine biletler kulüpler tarafından değil, beden terbiyesi müdürlüğü tarafından hazırlatılıp satılırdı....Sadece numaralı tribün kombinesi olurdu...Ve Beşiktaş-Fenerbahçe ve Galatasaray`ın bütün maçlarını kapsardı...Bütün maçlar o zamanki adıyla Dolmabahçe Stadı’nda oynanır, bizler de futbol aşığı olarak bütün maçlara giderdik...
1971-72-73 yılları Galatasaray 3 sene üst üste şampiyon oluyor...Antrenorleri Ingiliz Brian Birch alışkın olmadığımız yumruk showla tanıştırmıştı tribündekileri... Galatasaray takımı da sahaya çıkar, hocalarından gördüklerini uygular, aynı anda yumruklarını havaya kaldırırlardı...
Hırçın, sert futbol oynatan bir İngilizdi...Yasin, Tarık, Bülent, Enver, Muzaffer, Tuncay, B. Mehmet, Çilli Mehmet, Metin Kurt, Gökmen ve diğerleri... Sert ve hırçın bir futbol oynarlardı...Hocaları sahada fotomuhabiri kovalar, fotoğraf makinalarını kirarak olay çıkartacak, talebeleri de bir maçta numaralı tribüne tırmanarak(yanlış hatırlamiyorsam Şevki ve Gökmen`di...) seyirci kovalayacak kadar hırçındı....
Oynayarak kazanmışlardı şampiyonluğu...Kimse gıkını çıkarmamıştı...Eller uzatılmış, tebrik edilmişti şampiyonlukları...O zamanlar numaralı tribünde karışık otururdu taraftarlar...Her şeye rağmen biraz daha saf, biraz daha spor doluydu müsabakalar...Sonraları uzun yıllar şampiyon olamadı(14 yıl) Galatasaray...
Önceleri Fenebahçe, sonra Trabzonspor`un altın yılları, ardından Beşiktas...Galatasaray şampiyon olamıyordu....Bir futbolcu transfer etmişlerdi Adanademirspor`dan, 3 yıl üst üste şampiyonluklarının ardından; adı Fatih...Fatih Terim`in gelmesiyle tesadüf müdür, şans mıdır, uğursuzluk mudur?...bilinmez.. Oynadığı yıllar boyunca şampiyonluk yüzü göremedi Galatasaray...İyi bir defans oyuncusuydu Fatih, ama sevilmezdi…Bir kabadayı edasıyla oynardı futbolunu...Yanlış hatırlamıyorsam bir Mersinidmanyurdu maçında, Mersin atağına ofsayt kaldırmayan yan hakemin üzerine yürümesini, tartaklamasını, hırsını alamayıp bir de hakemin yüzüne kocaman bir tükürük göndermesini unutamıyorum...Şimdiki talebeleri Bülent-Vedat karışımı bir şeydi yani...(Kızıyoruz ya bizi, tüküren, ısıran, dirsek atan futbolcularını koruması, kendisi futbolcuyken aynılarını yapardı, ona göre normal olmalı!..)Son senesinde hakeme fiili saldırıdan öyle bir ceza alması gerekiyordu ki, o cezayı alsaydı, kurallara göre teknik direktör olma hakkı yok oluyordu, allem ettiler, kallem ettiler cezasini indirdiler, jübilesini yaptı, kursları bitirdi, çalıştırıcı oldu....
80 yılların ortaları...Türkiye hızlı bir değişime uğruyordu...Hızlı ve apar topar bir şekilde liberal ekonomiye geçiş, beraberinde değisen değer yargıları ve ahlaki değerleri de getiriyordu.Ve hala Galatasaray şampiyon olamıyordu....Ama hızla değişiyordu yönetici profilleri, yönetim anlayışı yavaş yavaş ele geçiriyordu sarı kırmızılı camiayi...Ne kanun tanıyordu ne nizam bu anlayış...Ne hak gözetiyordu, ne hukuk...Arıyordu, buluyordu kurallardaki boşlukları...Felsefeleri yavaş yavaş belirginleşiyordu:“Ben Yaptım Oldu! Başarı için her yol mübah!..Yapanın yanına kar kalır!”

VE TÜRK SPORUNDA İLKLER PEŞ PEŞE SIRALANIYOR, PARAM PARÇA OLUYOR SPOR AHLAKI, SARI KIRMIZILI ÇİZMELER ALTINDA....
Mirsad Kovacevic, yabancı kontejanının dolmasından dolayı, oynayamıyor Beşiktaş’ta...Ama bonservisi Beşiktaş’ta...Amatörluğe dönüyor Kovacevic, 1 hafta içinde Galatasaray PAF takımına transfer oluyor, 1 maç oynuyor Gençler Liginde, beğenilerek (!) A takım kadrosuna alınıyor…Ve ta ta taaa: karşınızda Türk statüsünde oynayan Mirsad Güneş...Sonraları bir kaç günde Türkleşen Fransız milli takım oyuncusu, Didier Six, Dündar Siz olarak top koşturuyor Galatasaray’da...İnanılmaz şekilde deliniyor kurallar, kural oyucuların düsünemedikleri şeytanlıklar, bir bir uygulamaya geçiliyor... Yabancı milli takımlarda oynayan çifte pasaportluları da Türk statüsünde oynatmayı başarıyorlar sonraları...
O kapıyı da açıyorlar ardına kadar...İsviçre milli takımı oyuncusu Kubilay Türkyilmaz, Türk statüsünde oynayıveriyor liglerimizde...(Pişkinliği de elden bırakmıyorlar bir yandan...Kendi açtıkları yolda ilerleyen ve yabancı yasaklarını delen Fenerbahçe’yi de eleştiriyorlar bir taraftan....Yalandan...yalandan....)
Yıl 1987 Galatasaray basketbol takımı...Ligdeki bütün takımlar tek yabancı ile oynuyor...Galatasaray’ın kadrosunda oynayan dört isim:- Izic , Michael Sceorse, Paul Dawkins , Calvin- 1`i haric diğerleri Türk vatandaşı yapılıvermiş, basketbol şube sorumlusunca...Yıllarca şampiyon olamamışlar basketbolda da...Ve her şey ayarlanmış şampiyonluk için...Kurallar delik deşik edilmiş...Basketbol federasyonu çaresiz...Diğer kulüpler itiraz ediyor ama, işi kitabına uydurmuş şeytanlar...Ve çaresizlikle bir sonraki sene için yeni bir kural koyuveriyorlar...(Sahaya çıkan 10 kişilik kadroda Türk Milli takımında oynamaya haiz en az 9 oyuncu bulunma zorunlulugu getiriyorlar...)Ömer Büyükaycan’ı taransfer etmiş o sezon Galatasaray...İnanilmaz şekilde...Ömer Büyükaycan’ın transferi mümkün değil...Ancak bir kural var enteresan:“Eğitim dolayısıyla “istediği okulun takımına serbestçe transfer olabiliyor oyuncu...O zamanki Galatasaray basketbol şube sorumlusu buluyor yolunu, Ankara`da “Ayşe Abla Spor Kulübü”diye bir kulüpten lisans çıkarıyor Büyükaycan, “Ayşe Abla Spor Kulübü”....dalga geçermiş gibi fütursuzca...Tesadüf bu ya, kısa bir süre sonra, “Ayşe Abla Spor Kulübü” olağanüstü kongreye gidiyor, ve kongresinde aldığı olağanüstü bir kararla, Galatasaray kulübüyle birleşmeyi kararlaştırıyor..Böylece Ömer Büyükaycan Galatasaray’lı oluveriyor...Bak şu Allah’ın işine!..O sene Beşiktaş basketbola büyük yatırım yapmış...İyi bir kadro kurmuş...Efe Aydan, Erman Kunter Besiktaş’ta forma giyiyorlar... Ve Beşiktaş-Galatasaray finale kalıyor sonunda...Gözleri fıldır fıldır dönen, konuşurken gerdan kıvıran Galatasaray basketbol şubesi yoneticisi, işini sağlama alıyor...Ve bir kez daha spora ahlaksızlığı ve şikeyi bulaştırıyor...Beşiktaş’ın tek ABD’ lisi James Bullock`a 10 Bin Dolar veriyor, satın alıyor Amerikalıyı...James Bullock aldığı paranın hakkını veriyor, ilk final maçında sahada kavga çıkarıyor, ama sadece tek maç ceza alacağını biliyor, ne olur ne olmaz diye sahadan atıldıktan sonra sağa sola saldırıyor ve 2 maç ceza alıyor...Yabancısız Beşiktaş, bol “Türkleştirilmiş” yabancılı Galatasaray`a boyun eğiyor, ve Galatasaray şampiyon oluyor....(Bu olay daha sonraları bütün açıklığıyla, Ahmet Kurt`un yayın yönetmenliğini yaptığı “Basket” dergisinde yayınlanan bir roportajda rahmetli Aydan Siyavuş tarafından bütün açıklığıyla anlatılıyor...)Hatırladınız mı o meşhur basketbol şubesi yöneticisini? Hatırlayamadıysanız adı FARUK SÜREN....Başkanlık yapıyor su aralar Galatasaray`da… O sene şampiyon olan Galatasaray takımı kaptanı Turgay Demirel ise şu anki Basketbol Federasyon başkanımızdan başkası değil...


Konu kyros06 tarafından (19-04-2006 Saat 15:11 ) değiştirilmiştir..
kyros06 Ofline