BU BİR VEDA DEĞİL
Sevgili Fenerbahçeli Dostlarım,
Şu anda içinde bulunduğum durumu kelimelere dökmek çok zor. Sizlere bu sayfalardan defalarca seslendim. Kimi zaman sizinle sevincimi, kimi zamansa üzüntümü paylaştım. Ama bu kez beki de en karmaşık duygumu paylaşıyorum sizinle. Ayrılık yazısı yazmak gerçekten de hiç hoş değil. Dile kolay 6 yıl sarı lacivertle formayı taşıdım üstümde. Bu genç yaşımda tam 6 yıl gururla ve şerefle.
Beni tanıyanlar bilir, hep neşeliyimdir. Üzülmeyi ağlamayı pek sevmem. Ama bu kez ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Ben burada A milli formayla tanıştım, burada taraftarların sevgilisi olup Kadıköy Boğası lakabını aldım ve en önemlisi burada Serhat Akın oldum.
Bana ilk olarak Fenerbahçe’den teklif geldiğinde çok düşünmüştüm. Bir türlü karar verememiştim. Türkiye benim için kapalı bir kutuydu. Fenerbahçe’nin adını çok duymuştum ama çok fazla bir şey bilmiyordum. Türkiye’de başarılı olup olamayacağımdan, ortama uyup sağlayıp sağlayamayacağımdan endişelerim vardı. Korkuyordum. Fakat Türkiye’ye ve özellikle de Fenerbahçe’ye gelmem ile birlikte tüm endişelerimin gereksiz olduğunun farkına vardım. Çok büyük bir camiaya geldiğimin o zaman farkına vardım. Buraya öylesine alıştım ki şimdi ayaklarım geri geri gidiyor. Burası adeta kulüp değil, bir ülkeydi. Fenerbahçe ise bir Cumhuriyet. Yani Fenerbahçe Cumhuriyeti..
Bu Cumhuriyet’in çatısı altında acı tatlı bir çok anılarım oldu. Kimi zaman sevinçten havalara uçtum. Kimi zaman kederden gözyaşlarına boğuldum. Ama her zaman burayı sevdim. Bu kulübün 18 yaşında profesyonel mukavele imzalayıp hemen forma giyen ilk futbolcusu oldum. 6 sene de 3 şampiyonluk yaşadım. Özellikle sahaya çıktığımda, taraftarın “Ooo hooo ooo Serhat Akın” diye inleyerek beni yumruk şov için tribünlere çağırmalarını, ömrüm boyunca asla unutamayacağım. Bunu sanırım Avrupa’da hiçbir kulüpte bulabilmem mümkün değil.
Hiç şüphesiz takım arkadaşlarımın, teknik adamlarımızın, idari adamlarımızın, yöneticilerimizin, üzerimde büyük emeği ve hakkı var. Ancak hepsinden önemlisi sizin emeğiniz ve hakkınız. Ne yaparsam yapayım büyük Fenerbahçe taraftarının hakkını ödeyemem. Malzemecisinden, masörüne; futbolcusundan teknik adamına herkese çok teşekkür ederim. İyi ki vardınız, iyi ki yanımdaydınız. Sizleri asla unutmayacağım.
Başkanımız Aziz Yıldırım’ı ise bir baba gibi hep hatırlayacağım. Onun benim yaşamımdaki yeri bambaşkaydı. Bir derdimizde bir sıkıntımızda o hep bizim yanımızdaydı. Bize hep sahip çıktı. Beni karmaşık duygulardan kurtarıp, futbola tekrar döndüren insan oldu.
Aslında bu veda değil. Günün birinde yine döneceğim bu büyük camiaya. Kim bilir belki yine futbolcu olarak, belki teknik adam olarak belki de yönetici olarak. Ama hiç biri bile olmaza benim kalbim bir taraftar olarak hep bu camiada olacak. Yani Tribündeki yerim hep hazır. Fenerbahçe için davul çalmaya bile razıyım.
Dediğim gibi şuna da yürekten inanıyorum ki, bir gün Fenerbahçe’ye geri döneceğim ve Sarı Lacivertli forma altında yaşamayı arzuladığım Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayacağım. Ve eğer fırsat verilirse, futbolu da Fenerbahçe camiasına söz verdiğim gibi, bu forma altında bırakacağım.
Beni tüm Fenerbahçelilerin ve futbolseverlerin anladığına inanıyorum.
Bizler futbol işçisiyiz. Yani profesyonel futbolcularız. Ekmek paramızı futbol oynayarak kazanıyoruz. İşte profesyonel olmanın belki de en zor yanı bu. Bazen kalbinizin istediği formayı değil de, şartların önünüze getirdiği formayı sırtınıza geçirmek zorunda kalıyorsunuz. Yurtdışında oynama fırsatı bulduğum için seviniyorum. Çünkü daha önce de sitemde defalarca belirttiğim gibi her Türk futbolcusunun rüyası bir gün Avrupa'da oynamaktadır.
Sanırım yeni takımımda futbolseverler beni Fenerbahçeli Serhat Akın olarak lanse edecekler. Üzerimdeki bu kimliği taşımak da beni gerçekten mutlu edecek.
Sizler futbolsever ve Fenerbahçeli dostlarım, aramızdaki bağın kopmayacağına inanıyorum. Ben bu siteden sizlere seslenmeye devam edeceğim. Yaşayacağım Anderlecht maceram en küçük ayrıntılarla bu sitede yer alacak. Sözleşme anını, ilk antrenman fotoğraflarımı ve izlenimlerimi sizlere buradan aktaracağım.
Bu arada hazır yeri gelmişken sitemi yeniden yapılandıracağımı ve bundan sonra daha çok ilgileneceğimi de söylemeden geçemeyeceğim.
Artık varımı yoğumu tıpkı Fenerbahçe’ de olduğu gibi Anderlecht’de ortaya koyacağım. Umarım Türkiye’de kariyerime eklediğim şampiyonlukların benzerlerini Avrupa’da da yaşarım. Orada sizleri utandırmayacağım ve başarılı olarak göğüslerinizi kabartacağım.
Sizleri çok seviyorum, kalbim hep sizinle olacak…
SERHAT AKIN..
|