Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-11-2006, 04:05   #2
GoD of WaR
 
GoD of WaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Altın Top'a uzanan yol hikayesi


1996'da Altın top'u kazanan Mattias Sammer'in ardından bu ödüle ulaşan ilk defans oyuncusu olan Fabio Cannavaro, defansif oyuncuları yetiştirmesiyle ünlü İtalyan futbolununun son yıllardaki en önemli temsilcisi olarak dikkat çekiyor.
MARADONA'DAN TOP ÇALDI, A TAKIMA YÜKSELDİ
Sert ve hızlı müdahaleleriyle tanınan Fabio Cannavaro, 13 Eylül 1973'te Napoli'de doğdu. 3 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olan Cannavaro, futbola Fuorigotta'nın toprak sahalarında başladı. 3 yıl sonra 11 yaşında Napoli'nin altyapısına giren Cannavaro ilk önemli şampiyonluğunu burada yaşadı. 1987'de Campionato Allievi'yi kazanan Fabio, ilerideki müthiş kariyerine iyi bir giriş yapmış oldu. Bu dönem altyapıda olduğu kadar A takımda da kulübün yaşadığı en başarılı yıllardı. Çünkü Napoli, fırtına gibi esiyor, Maradona önderliğinde Schudetto ve UEFA Kupası'na uzanıyordu. Cannavori ise ileride Mavi beyazlı takımının formasını giyebilmek hayaliyle San Naples'te Maradona'nın, Carecca'nın, Carnevale'nin dışarı vurduğu topları topluyordu.
Defans hakkında herşeyi daha sonra Juventus'ta da başarılı yıllar geçirecek Ciro Ferrera'dan öğrendiğini belirten Fabio, özellikle kayarak yaptığı müdahelelerdeki başarısıyla sivrildi. Kısa boyuyla iyi bir savunma oyuncusu olması beklenmeyen Cannavaro, antrenmanda bile rakip forvetlere nefes aldırmayacak kadar hırslı bir isimdi.
Özellikle bir antrenmanda Maradona'dan üstüste top çalması, Napoli teknik heyetinin dikkatini çekti. Artık Fabio'nun önü açıktı ve Napoli'deki herkes bu genç defans oyuncusunun ne zaman A takımla ne zaman maça çıkacağını merak ediyordu.
İLK ZAFER 21 YAŞALTI MİLLİ TAKIMINDA
Merak edilen gün, 7 Mart 1993'tü. Napoli artık başarılı günlerini geride bırakmış, takımın yıldızı Maradona aldığı 1.5 yıllık cezanın ardından Arjantin'e Newels'a dönmüştü. Güney ekibi kümede kalmaya çalışıyordu. 20 yaşındaki Fabio, şampiyonluk mücadelesi veren rakibi karşısında inanılmaz bir savaş verdi. Hızıyla rakibinin güçlü forvetlerini durduran Cannavaro, A takımdaki yerini garantilemişti.
Bu süreçte 21 yaşaltı milli takımında forma giyen Cannavaro, 1994'te Avrupa şampiyonluğu yaşadı. Cesare Maldini'nin yönetimindeki Azurriler 1996'da da yeni bir şampiyonluğa daha ulaştı. Defans yaparak rakiplerini çıldırtan İtalyan milli takımının en önemli kozu Cannavaro'ydu.
Rakibinin kim olduğunu aldırmadan sert hareketlerde bululan Fabio, turnuvanın korkulan ismi olmuştu.
MÜTHİŞ ÜÇLÜ BULUŞUYOR
1995'e kadar Napoli'de futbola devam eden Cannavaro, 1994-1995 sezonunun sonunda Parmalat firmasının desteğiyle Serie A'ya müthiş bir giriş yapan Parma'ya transfer oldu. Yıldız futbolcu, Thuram ve Buffon ile ilk kez burada birlikte forma giyecekti.Sarı lacivertli ekibe tarihinin en başarılı günlerini yaşatacak ekip, bir kez İtalya Kupası, bir kez UEFA Kupası ve bir kez de Avrupa Süper Kupası'na uzandı. Özellikle 1999'da UEFA Kupası finalinde Marsilya karşısındaki ezici üstünlükleri dikkat çekiciydi. Artık rakip forvetlere yaptığı ölümcül müdahalalerin ardından kameralara yansıyan ince tebessümünün ünü İtalya dışına çıkmıştı.
O dönem Parma'nın kadrosunda Chiesa, Veron, Crespo gibi futbolcular da yeralıyordu. Ama Sarı lacivertli taraftarın taptığı isim Fabio Cannavaro'ydu. 2001'de Buffon ve Thuram'ın Juventus'a transfer olmasıyla Cannavaro artık Parma'nın kaptanıydı. 2002'deki İtalya Kupası Cannavaro'nun efsaneleştiği bir maça sahne oldu. Juve'ye karşı müthiş bir futbol ortaya koyan kaptan kariyerinin 2. italya Kupası zaferine ulaşıyordu.
HATIRLAMAK İSTEMEDİĞİ INTER GÜNLERİ
7 yıllık Parma serüvenin sonu artık gelmişti. Zengin kuzeylilerin gözü Cannavaro'nun üzerindeydi. Inter, Milan'dan hızlı davrandı ve yıldız defans oyuncusunu kadrosuna kattı. Ancak Ennio Tardini'ye ağlayarak veda etmesi ve "Mutlaka bir gün buraya döneceğim, Parmalıyım ve sonsuza dek Parmalı kalacağım" demesi hala Sarı lacivertli taraftarların sevgilisi ünvanını korumasını sağladı. Ronaldo'nun sakatlığında Vieri ve Zanetti ile birlikte takımın yeni lideri Cannavaro'ydu.
İlk kez İtalya milli takım formasını 1997'de İrlanda karşısında giyen Cannavaro, 1998 ve 2002 Dünya kupalarında takımdaki yerini aldı. Ancak İtalya burada beklediği başarıyı yakalayamadı. Ancak Euro 2000'de hiç şans tanınmayan İtalya, Cannavaro ve Nesta'nın müthiş futboluyla finale yükseldi. Finaldeki rakipleri Fransa karşısında Fabio büyük bir şanssızlık yaşadı. Maçın uzatma anlarında Cannavaro'nun'nun küçük bir dikkatsizliği büyük bir faciaya yolaçtı. Topla buluşan Wiltord, Toldo'nun altından topu ağlara gönderdi. Delvechhio ile öne geçen İtalyanlar şaşkındı. Uzatmalarda Trezeguet Azurrileri yıkan diğer gole imza attı ve Avrupa şampiyonluğunu Fransa'ya taşıdı. 2002 Dünya Kupası'nın ardından Cannavaro, Maldini'den boşalan İtalya Milli takım kaptanlığına getirildi. Portekiz'deki şampiyona ise tam bir hayalkırıklığı oldu. Inter'de beklenen başarıyı yakalayamayan Cannavaro, burada da isteneni veremedi. Bunun sonucunda İtalya ilk turda turnuvaya veda etti.
ŞİKE SKANDALI VE DÜNYA KUPASI ZAFERİ
Ancak Serie A'nın en büyük şampiyonluk adayı Juventus, Cannavaro'nun değerini bilenlerdendi. Parma'ya altın günlerini yaşatan Buffon, Thuram, Cannavro üçlüsünü biraraya getiren Capello, 2005-2006'da 11 maçlak bir seriyle İtalya tarihinin en iyi sezon başlangıcını yakaladı.

2006'nın mayısında patlayan şike skandalı sonucu Juventus, küme düşmekle kalmadı; birçok oyuncusunu da kaybetti. Bunlardan ikisi Emerson ve cannavaro Real Madrid'in yolunu tuttu.
Resmi imzalar atılmamıştı ama Cannavaro, Almanya'da düzenlenecek Dünya Kupası'na gitmeden Real Madrid ile anlaşmıştı bile. Bunun rahatlığıyla Dünya Kupası'nda inanılmaz bir performans ortaya koyan Cannavaro, adeta duvar ördü. Özellikle yarı finalde Almanya karşısında herkesi kendine hayran bırakan 33 yaşındaki yıldız, 9 Temmuz 2006 akşamı Berlin Olimpiyat Stadı'nda Dünya Kupası'nı kaldıran 4. İtalya kaptanı olmayı başardı. Final maçı boyunca dünyanın en iyi forveti Henry'ye sadece bir kez geçilen Cannavaro, penaltı atışları sırasındaki soğukkanlılığıyla bir kaptanın nasıl olması gerektiğini herkese gösteriyordu.
Bu müthiş form Ballon D'or'u Fabio'ya getirirken, 10 yıllık bir gelenek bozuldu ve 96'da bu ödülü alan Sammer'den sonra 'Altın Top'a ulaşan 2. defans oyuncusu oldu.
ligtv
__________________
fb öfkemsin gs nefretimsin !




GoD of WaR Ofline   Alıntı ile Cevapla