Kendine taraftar diyen bir grup Saracoğlu'na maça gitmiş, tuvaletleri Bağdat misali yerle bir etmiş. Yine kendine taraftar diyen biri Gerets'i alnından vuruyor. Üstelik bunlar hemen hemen her derbide gördüğümüz şeyler. Hâlâ akıllanmaya da niyetimiz yok. Alt tarafı iki bin fanatik tribünde maç izleyecek diye yüzlerce polis mesai harcıyor. Olayın bini bir para. Kulüplerin birkaç holigan yüzünden binlerce YTL ceza almasına mı yanarsınız, çıkan kavgalar da yanan canlara mı? Kolay kolay düzelecek gibi de görünmüyor bu manzara. Ne ceza adam ediyor gözü dönmüş holiganları, ne de başka bir şey.
Onlar, bir şekilde kendilerinden söz ettirmek adına her türlü çirkinliği yaşamaya ve yaşatmaya hazır bir ruh hali içindeler. Elbette işin içine bazen de tahrik giriyor. İnternette dolaşan görüntülerden anlıyoruz ki daha maçın başında bir polis arkadaş Fenerbahçe bayrağını Galatasaray tribününe iliştirmek için büyük gayret sarf ediyor. Görevi tahrikleri önlemek olan memur bunu yaparsa fanatikler ne yapar siz düşünün. Evet işimiz zor. Futbol izleme kültürümüz yok. Varsa da karman çorman. Ne güvenlik görevlisi gerçek bir profesyonel gibi davranıyor, ne de taraftar iyi bir futbolsever gibi hareket ediyor. Futbolcuların, yerine göre yönetici ve teknik adamların, medyanın, hatta zaman zaman hakemin tahriklerini de ekleyince ortaya çirkinlikler yarışması çıkıyor. Her seferinde birinciliği de holiganizm alıyor, kaçınılmaz olarak!