Bush'la öğle yemeği!
28-09-2004
İsyanın ağır boşluğu vardı kulaklarımda. Sabır taşının çatlayan bölümünde direniş hakimdi kadere. Bütün kurşunları göğsünde taşıyan taraftar, kalbura döndüğünü 7. maçın sonunda anlamıştı. Bir babanın evladına kızdığı zamanki ses tonu hakimdi tribünlere. Ve eve gitmenin imkansız olduğunu ayaklarıma anlatamıyordum. Kanımızdaki asalet şaha kalkmıştı oysa... Tam 92 dakika bağrımıza basmıştık her türlüsünü siyahın. Siyaha verdiğimiz desteği kıskananlar, beyazımıza da laf atıyorlardı sinsice. Aç yırtıcılar gibi en kötü zamanlarda fırsat ticaretine soyunuyorlardı. Doktorlar yemin ederler. Adı Hipokrat'tır. Peki o doktorlar, hakem olursa ne yemini ederler, merakımdır... (Metin Aydoğan) Tekmili birden bütün cesaretli hakemlerin, bizim maçlarda gövde gösterisi yapması düşündürücüdür. Yorumcuların da bu hakemleri gizli gizli desteklemesi eyyamcılıktır. Bir gazetede eski bir hakemin, doktorluktan hakemliğe terfi eden hakem için, "İyi niyetli, gördüğünü çalmaya çalışıyor" demesi bunun katmerli bir ispatıdır. Tayfun'u gören göz Tita'yı görmüyorsa, sorun gözde değil, beyindedir. Acaba o beyin duş alıpta mı maça gelmiştir, yoksa Cem Papila ile bir akşam yemeğine mi çıkmıştır? Bilemem. Ama bildiğim yukarıda bahsettiğim sevgili eski hakemimizin şurupların, pardon grupların bazı taraftar liderlerini yemlediğinden bahsetmiş olmasıdır. İsim istiyoruz beyefendi isiiiim. Kimmiş bu arkadaşlar anlat da bilelim. Ucuz popülizm yapma. Hangi şurup, hangi grup. Şanlı Beşiktaş taraftarlarını ne yerine koyuyorsun da yemden bahsediyorsun!.. Aynı eski hakemimiz, pazar gecesindeki programında Çarşı Grubu'nun futbolcu tayinlerinde Del Bosque'ye baskı yaptığını söylemiş. Helal olsun iyi istihbarat yapmış. Ama Çarşı Grubu olarak, George W. Bush'la bir öğlen yemeği yediğimizi ve Irak savaşını masaya yatırdığımızı atlamış!!! Kör kuyulara olta atıyorsun beyefendi. Sağa sola sataşarak gündemde kalmaya çalışıyorsun. Ve her doksan dakika ses telleri yırtılırcasına bağıran taraftarın emeğine ihanet ediyorsun. "Bu hakeme iyi, bu taraftara kötü" diyen zat-ı muhtereme daha fazla zaman ayırmayacağım. Gelelim beterine... 2-1'lik skor yakalanmışken hangi futbolcuya Del Bosque, lazımdır. Futbolun bir adaleti vardır ve o adaleti futbolcu verir. Çıkarsın oynarsın. Bir yerden sonra teknik direktörün fazla bir etkisi olmaz. Maçı futbolcular kazanır. Cumartesi gecesi sizin antrenörünüz taraftarınızdı. Siz onlara da ihanet ettiniz. Beşiktaş tarihi ile ilgili kitaplar okumanız, Beşiktaş tribünü ile ilgili bilgiler edinmeniz ve o ruhu yakalamanız, futbolculuk kariyerinizle doğrudan bağlantılıdır. Hak edene kadar size de fazla zaman ayırmayacağım. Üstünüzde taşıdığınız forma ve onun arması Türk futbolunun eşsiz ve emsalsiz şanıdır. "Hatırlatayım" dedim. |