[özgür_1903]

Canım hiç bir şey yazmak istemiyor aslında. Ne yazacağımı ben de bilmiyorum ama yazıyorum. İbrahim Üzülmez'in, Ricardinho'nun ve özellikle Runje'nin övgüye değer oyunları da teselli vermiyor bu maçta.

Herkes Baki'nin penaltısını konuşuyor. Baki'nin rakibine yaptığı çekme uydurma değil, penaltı gibi penaltı. İtalyan hakem Paparesta'nın 90 dakika boyunca -zaten bir özelliğidir bu- yapılan her hareketten sonra seyirci tepkisini azaltmak için eliyle, topa müdahale varsa topu işaret eder. Baki'nin yarattığı pozisyonda da Türk seyircilere elle oyuncuyu çektiğini işaret etti. Deplasman-ev sahibi kollaması yapmadan İtalyan usulü tatlı-sert futbola izin verdi.
Hakemin 1 hatası vardı ki, çok önemli. Penaltı atılırken Leverkusenli ve Beşiktaşlı oyuncular ceza alanına girmişti. Kural 14'ün ihlalinde; her iki takımın birer oyuncusu oyun kurallarını ihlal ederse vuruş tekrarlanır.
Penaltı atışında Runje'den dönen topa kimsenin müdahale etmemesini eleştiriyoruz oysa problem Schneider'in cezasahasına erken girişi oldu, kural dışı bir biçimde.

Ricardinho'nun penaltı golünden sonra hakemin 4 dakika uzatma vermesi aklıma "5 dakikada Beşiktaş"ı getirdi. İnancım vardır bu söze. Takımın umudu hangi düzeydeydi bilmem ama ben ısrarla gol arıyordum. Ve hakem son düdüğünü çaldığında öylece kalakalmıştım. Maçın bittiğini idrak edemedim hemen. Çünkü atılacak bir golümüz daha vardı. Maç sanki erken bitmişti. Beşiktaş turu geçemeden kaldı ben de öylece kalakaldım.
AJANSSPOR..