TAHA: Yüksek bulut; Yaymak, düzgün serip döşemek; Peygamberimizin adlarındandır. TAN: Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, sabah aydınlığı TANAL: Tan kızıl, kızıl tan anlamında TANAY: Şafaktaki ay TANDOĞAN: Şafak vakti; Tan vakti dünyaya gelen TANGÜN: Hem tan, hem güneş TANIL: Bilin, ün yap, isim yap TANSEL: Tan vaktinin güzelliğini kendinde yansıtan TANYOL: Işıklanacak yol, güneşlenecek yol TARIK: Sabah yıldızı TARKAN: Ayrıcalıklı, saygın kişi TAYFUN: Şiddetli fırtına TAYFUR: Bir kuş ismi
TAYGA: Avrupa'dan Doğu Asya'ya kesintisiz uzanan orman TAYLAN: Boylu poslu kimse; Yele açık olan yer; Fırtınalı bozuk hava; Ormansız çıplak yer
TEOMAN: Duman, tuman; Hun imparatoru Mete Han'ın babası TİBET: Çin'in batısında bağımsız bir bölge TINAZ: Savrulmak için hazırlanan ekin yığını TOKTAMIŞ: Altınordu devleti hanı TOLGA: Eski savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık, miğfer TOLUN: Tamamıyla aydınlık ve yuvarlak olan TOLUNAY: Dolunay TONGUÇ: En büyük çocuk TORAMAN: Tombul, iri yapılı çocuk TOYGAR: Tarla kuşu
TOYGUN: Genç, delikanlı TÖRE: Bir toplumun gelenek, görenek ve alışkanlıkları TUFAN: Şiddetli yağmur TUNCA: Meriç ırmağının bir kolu TUNÇ: Bakır, çinko ve kalayın karışımından oluşan, pirince benzeyen koyu kızıl bir alaşım TUTKU: Bir insanın isteme, duyma ve düşünmesine egemen olan çok güçlü duygu; Uzun süreli kalıcı ve güçlü duygulanım; Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç, ihtiras TÜMAY: Sessiz, rahat, huzurlu
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |