Yüzüncü yılın şampiyon kadrosunun İbrahim Üzülmez haricinde tamamen değiştiği siyah-beyazlılarda takımın en istikrarlı parçalarından Cordoba'yla yolların ayrılmasının bu denli etkileyeceğini kimse tahmin etmezdi Beşiktaş'ı... Yeni "1 numara" Vedran Runje, ilk yarı boyunca kariyeriyle paralel bir performans gösteremeyince siyah-beyazlılar 26 resmi maçın 19'unda gol yedi, birçok müsabakada belirgin kaleci hatalarıyla puanlar yitirildi. Runje'nin Leverkusen önündeki müthiş performansı olmasa, kale çizgisinde hareketliliğin bitmesi zor görünüyordu.
Kaledeki problemlere defanstaki sakatlıklar ve istikrarsızlık eklendi, üzerine Kleberson'un isteksizliği, Nobre'nin kısmetsizliği, Delgado'nun da sıhhatsizliği gelince rota ister istemez unutulan Brezilyalı Ricardinho'ya çevrildi.
2002 Dünya Şampiyonu Brezilyalı, mevkiinde sezon başında Delgado'nun arkasında kalmış, ancak son 15-20 dakikalarda şans bulmuştu. Ama Arjantinli'nin özellikle deplasman maçları öncesindeki müzmin sakatlıklarının ardından sazı eline aldı, ne kadar yetenekli bir "Çikolata renkli sanatçı" olduğunu Türk futbol kamuoyuna ispat etti. Beşiktaş hâlen ikinci yarıdan umutlu ise, bunda son dönemde yükselen formlarıyla Ricardinho ve Runje'nin önemli payı var.
Delgado uyum sağlar
İkinci yarıda Delgado'nun iyileşmesiyle Tigana zor bir tercihle karşı karşıya kalabilir, ama onun muhtemel sorununun çözümü, genç Arjantinli'nin bir dergiye verdiği röportajda gizli: "Herkes, Rico ile beraber oynayıp oynayamayacağımı soruyor. Ricardinho öyle iyi bir futbolcu ki, benim 4 yaşındaki kızım bile onunla birlikte oynar!"... Bu durumda Tigana, sempatik ve iyi niyetli Delgado'yu başka mevkilerde de değerlendirebilir gibi geliyor bize.
Gol seçeneği az
Beşiktaş ilk yarıda Süper Lig'in en az sayıda değişik oyuncusu gol atan beşinci takımı olarak dikkat çekti. Siyah-beyazlılarda ofans oyuncuları Bobo, Burak, Delgado, Ricardinho, Gökhan ve Nobre haricinde sadece iki sürpriz golcü çıktı: Gökhan Zan ve Ali Tandoğan.. İlk yarıda Manisaspor 13, Kayserispor 12, Fenerbahçe ve Galatasaray 11 değişik oyuncuyla skor yaparken Beşiktaş'ın sadece 8 oyuncuyla gol bulması düşündürücü.
Transfer performansı
İlk yarıda Beşiktaş forması giyen 20 oyuncudan 11'inin Tigana döneminde takıma katıldığı düşünülürse esasında transferlerin performansının Beşiktaş'ın genel performansıyla paralel olduğunu söylemek mümkün. Ama sezon başında beklenen performansı veremeyen Serdar, Runje, Ricardinho, Nobre ve Bobo'nun son dönemde artan formları ikinci yarıda umutları artırıyor.
Delgado dışarıda yok
Beşiktaş'ın büyük umutlarla transfer ettiği Arjantinli Matias Emilio Delgado, ilk yarının en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu. Ligde İstanbul dışında sadece bir deplasmanda, İzmir'de Denizlispor'a karşı forma giyen Delgado, UEFA Kupası'nda 6 maçın yalnızca 1'inde oynadı, Türkiye Kupası'nda da topu topu 38 dakika sahaya çıktı.
UEFA yine olmadı
UEFA Ligi'nin üç yıllık tarihinin tamamında ligde yer bulan sadece 5 takımdan biri olan Beşiktaş, bir kez daha gruptan çıkamadı. Ön elemede CSKA Sofya'yı uzatmalarda saf dışı bırakan Beşiktaş, grupların son maçında Leverkusen'a 1 puan hedefiyle gitti, ama yine bir penaltı umutları başka bahara erteledi.
AVRUPA KARNESİ
Tarih Müsabaka Skor Goller
14 Eylül BJK-CSKA S. 2-0 Kleberson, Gökhan
28 Eylül CSKA S.-BJK 2-2 Nobre, Bobo
19 Ekim BJK-Tottenham 0-2 **
2 Kasım D.Bükreş-BJK 2-1 Bobo
29 Kasım BJK-Brugge 2-1 İ.Akın, Ricardinho
14 Aralık Leverkusen-BJK 2-1 Ricardinho
Bir takım gitti!
Transferin risk olduğu gerçeğini de kimse yadsıyamaz... Ne var ki Kartal bu riskleri yaşayan kulüplerin başını çekiyor. Bir yanda teknik adam, diğer yanda yerli - yabancı oyuncu enflasyonuyla boğuştu Kartal... Ailton, Juanfran, Youla, Thomas Jun, Carew, Ahmed Hassan ve Pancu, umut olarak geldiler, tutunamadılar, evlerinin yolunu tuttular. Yerliler mi, neredeyse bir takım: Çağdaş, Okan Buruk, Okan Koç, Fatih Sonkaya, Tayfun Korkut, Berkant, Ahmet Dursun, Güven, Kürşat, Veysel ve Volkan Ünlü.
Yerlilere nasihat!
Kulüplerdeki parasal sıkıntı asla bugünün olayı değil... Beşiktaş'taki otuz küsür yılı aşkın yaşamımda bu tür olaylarla çok karşılaştık. Geçmişte de parasal sıkıntılar yaşanmadı değil, bugün de olacak, yarın da... Yabancılar alacaklarını aylığa bağlamışlar, yerliler ise maç başı alıyorlar. Bizim duyumlarımız, yerli futbolcuların tam tamına içeride 21 maç başları duruyormuş! Durur, ancak Beşiktaş'ta hiç kimsenin alacağı kalmaz, bir gün mutlaka ödenir. Bu da doğru... Ama çifte standartın uygulandığı yerde ne otorite kurabilir, ne de başarıyı yakalayabilirsiniz.
Rakipleri rekortmen!
İlk yarıda rakipleri en çok sarı kart gören ekip Beşiktaş oldu. Siyah-beyazlıların rakipleri 17 lig maçında 50 sarı 3 de kırmızı kart görürken, Beşiktaşlı oyuncuların da ligin en az sarı kartla cezalandırılan takımı olması dikkat çekici. Beşiktaş'ın ilk yarı boyuncu gördüğü toplam kart sayısı 30...
Bana penaltı deme!
Beşiktaş'ın ilk yarı boyunca penaltılardan yüzü gülmedi. 11 metreye iki kez, Delgado ve Nobre'yle giden Beşiktaş, bu atışlardan sonuç alamazken, siyah-beyazlıların aleyhine verilen tek penaltı da Ümit Karan'ın ayağından golle sonuçlandı. UEFA Kupası'nda iki penaltıyı ise Ricardinho gol yaptı.
kaynak : karakartal - Ne umduk ne bulduk! - 24 Aralık 2006