Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14-01-2007, 23:03   #51
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

51- "Isterse gönlünüzde büyüyen baska bir yaratik olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmis olan o kudret sahibi." Sana baslarini sallayarak: "Ne zamandir bu." diyecekler. De ki: "Yakin olmasi gerekir!".

52- (Allah) sizi çagiracagi gün, tam bir hürmetle onun emrine kosacaksiniz ve zannedeceksiniz ki, kabirlerinizde pek az bir müddet kaldiniz.

53- Mümin kullarima söyle de (kâfirlere) en güzel olan sözü söylesinler. Çünkü seytan aralarina fesat sokar. Süphesiz seytan, insan için apaçik bir düsmandir.

54- Rabbiniz sizi çok daha iyi bilir. Dilerse tevbeniz sebebiyle size merhamet eder, dilerse azab eder. Seni de onlarin üzerine vekil göndermedik.

55- Rabbin göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir.

Andolsun ki biz, peygamberlerin kimini kimine üstün kildik. Davud'a da Zebur'u verdik.

56- De ki: "Allah'tan baska, ilâh oldugunu sandiginiz seyleri çagirin, size yardim etsinler. Onlar, ne sizden sikintiyi kaldirabilirler, ne de degistirebilirler.

57- Onlarin yalvardiklari da, Rablerine daha yakin olmak için vesile ararlar. Ve O'nun merhametini umarlar, azabindan korkarlar. Çünkü Rabbinin azabi korkunçtur.

58- Hiç bir sehir (halki) yoktur ki, kiyamet gününden önce biz onu helak etmeyelim, yahut siddetli bir azab ile azablandirmayalim. Bu, Kitap'ta (Levh-i Mahfuzda) yazilidir.

59- Bizi, âyetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alikoyan sey, ancak öncekilerin onlari yalanlamis olmalaridir. Semûd'a, açik bir mucize olarak o disi deveyi vermistik de ona zulmetmislerdi (deveyi bogazlayarak kendilerine yazik etmislerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz.

60- Vaktiyle sana söyle vahyettigimizi hatirla: "Süphesiz Rabbin insanlari kusatmistir." (Isrâ gecesi) sana açikça gösterdigimiz o temâsâyi ve

Kur'ân'da lanet edilen agaci da, yalniz insanlara bir imtihan için yapmisizdir. Biz onlari, korkutuyoruz, fakat bu onlara ancak büyük bir taskinliktan baska bir sonuç vermiyor.

61- (Yine unutma ki) Bir vakit meleklere: "Âdem'e secde edin" demistik. Iblis'ten baska hepsi secde ettiler. O ise: "Ben bir çamurdan yarattigin kimseye mi secde ederim?" demisti.

62- (Yine Iblis) dedi ki: "Su benden üstün kildigini gördün mü? Yemin ederim ki, eger beni kiyamet gününe kadar ertelersen, pek azi hariç, onun zürriyetini kendi buyrugum altina alacagim."

63- Allah buyurdu ki: "Haydi git! Onlardan kim sana uyarsa, süphesiz ki, cezaniz cehennemdir, hem de mükemmel bir ceza. "

64- "Onlardan gücünün yettigini yerinden oynat. Atlilarin ve yayalarinla onlarin üzerine yaygarayi bas! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaadlerde bulun." Fakat seytan onlara aldatmadan baska bir sey vaad etmez.

65- Dogrusu benim (ihlasli) kullarim üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.

66- Rabbiniz, lütfundan nasib arayasiniz diye, sizin için denizde gemileri yürüten kudret sahibidir. Süphesiz O, size çok merhametlidir.

67- Denizde basiniza bir felaket geldigi zaman, Allah'tan baska yalvardiginiz bütün putlar kaybolur. Allah sizi tehlikeden kurtarip karaya çikarinca da yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür.

68- (Denizden karaya çiktiginizda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceginden, yahut üzerinize tas yagdiran bir kasirga gördermeyeceginden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsiniz.

69- Yoksa sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasirgalar göndermeyeceginden ve böylece ettiginiz nankörlük sebebiyle sizi bogmayacagindan emin misiniz? Sonra bu yaptigimiza karsi, bizim aleyhimize size yardim edecek bir koruyucu bulamazsiniz.

70- Andolsun ki biz, insanoglunu san ve seref sahibi kildik. Karada ve denizde tasitlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onlari riziklandirdik. Onlari yarattiklarimizin birçogundan üstün kildik.

71- Kiyamet günü bütün insanlari önderleriyle çagiracagiz. O gün, kimin amel defteri sag eline verilirse, iste onlar kitaplarini okuyacaklar ve en küçük bir haksizliga ugratilmayacaklar.

72- Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür. Ve gidisçe daha saskindir.

73- (Ey Muhammed!) Az kalsin seni bile, sana vahyettigimizden baskasini bize karsi iftira edesin diye, fitneye düsüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi.

74- Eger biz sana sebat vermemis olsaydik, nerdeyse sen onlara birazcik meyledecektin.

75- O takdirde, muhakkak hayatin da, ölümün de azabini sana kat kat tattirirdik. Sonra bize karsi kendin için hiçbir yardimci bulamazdin.

76- (Ey Muhammed!) Yakinda seni yurdundan çikarmak için, muhakkak ki rahatsiz edecekler ve o takdirde onlar da senin ardindan pek az kalacaklardir.

77- Bu, senden önce gönderdigimiz bütün peygamberlerimiz hakkindaki sünnetimizdir. Bizim sünnetimizde herhangi bir degisme göremezsin.

78- Günesin batiya kaymasindan, gecenin karanligina kadar (belirli vakitlerde) geregi üzere namazi kil, bir de sabah namazini kil. Çünkü sabah namazinda, gece ve gündüz melekleri hazir bulunur.

79- Gecenin bir kisminda da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazi kil, Rabbinin seni bir makam-i mahmuda (sefaat makamina) göndermesi kesindir.

80- (Ey Muhammed!) De ki: "Rabbim! Beni, takdir ettigin yere gönül rahatligi ve huzur içinde koy ve çikacagim yerden de dürüstlükle ve selametle çikmami sagla. Bana katindan yardim edici bir kuvvet ver."

81- (Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batil yok oldu. Elbette batil yok olmaya mahkumdur."

82- Biz Kur'ân'dan, iman edenler için bir sifa ve rahmet kaynagi olan âyetler indiriyoruz. Zalimlerin de ancak zararini artirir.

83- Biz insana nimet verdigimiz zaman, Allah'i anmaktan yüz çevirip uzaklasir. Ona fenalik dokununca da ümitsizlige kapilir.

84- De ki: "Herkes bulundugu hal ve niyetine göre is yapar. Bu durumda kimin en dogru yolda oldugunu Rabbiniz daha iyi bilir."

85- Ey Muhammed! Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin bildigi bir istir ve size ilimden ancak az bir sey verilmistir."

86- Yemin olsun ki, dilersek sana vahyettigimizi ortadan kaldiririz; sonra bize karsi kendine bir vekil (koruyucu) bulamazsin.

87- Fakat Rabbinden bir rahmet olarak (biz bunu yapmadik). Gerçekten O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.

88- Ey Muhammed! De ki: "Yemin olsun, eger insanlar ve cinler bu Kur'ân'in benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardimci olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir."

89- Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çesitli misaller vermisizdir. Yine de insanlarin çogu inkârlarinda israr ederler.

90- Kâfirler söyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fiskirtmadikça sana asla inanmayacagiz."

91- "Veyahut hurmaliklardan ve üzümlüklerden senin bir bahçen olsun da ortasindan saril saril irmaklar akitmalisin."

92- "Yahut söyleyip zannettigin gibi, gögü basimiza parça parça düsüresin veya Allah'i ve melekleri söyledigine sahit getiresin. "

93- "Yahut altindan bir evin olsun, ya da göge çikmalisin. Ona çiktigina da asla inanmayiz. Ta ki bize, okuyacagimiz bir kitap indiresin." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Nihayet ben de, peygamber olan bir insandan baska bir sey degilim."

94- Kendilerine dogru yolu gösteren peygamber gelince, insanlarin iman etmelerine engel olan sebep sadece: "Allah bir insani mi Peygamber gönderdi?" demeleridir.

95- (Ey Muhammed! Mekkelilere) söyle de: "Eger yeryüzünde huzur

içinde yürüyüp duran melekler olsaydi, elbette onlara gökten peygamber olarak bir melek indirirdik."

96- De ki: "Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarinin yaptigindan haberdardir, yaptiklarini çok iyi görendir."

97- Allah kime hidayet verirse, o dogru yoldadir. Kimi de hidayetten uzak tutarsa, artik bunlar için Allah'tan baska hiçbir yardimci bulamazsin. Ve biz, o kâfirleri kiyamet günü kör, dilsiz ve sagir olduklari halde, yüzleri üstü sürünerek hasredecegiz. Varacaklari yer cehennemdir; atesi dindikçe onun atesini artiririz.

98- Bu onlarin cezasidir! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmisler ve: "Sahi bizler, bir yigin kemik ve ufalanmis toz oldugumuz zaman mi, yeni bir yaratilisla diriltilmis olacagiz?" demislerdir.

99- Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah'in, kendilerinin ayni olan insanlari yaratmaya da kadir oldugunu görüp bilmediler mi? Allah onlar için süphe edilmeyen bir vâde takdir etmistir. Fakat zalimler, inkârlarinda yine de israr ederler.

100- (Ey Muhammed!) De ki: "Eger siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydiniz, fakirlik korkusunu yine de elden birakmazdiniz." Dogrusu insan çok cimridir.

101- Andolsun biz Musa'ya apaçik dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) Israilogullarina sor, Musa kendilerine geldiginde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmis oldugunu saniyorum" demisti.

102- Musa dedi ki: "Ey Firavun! Pekâlâ bilirsin ki, bu mucizeleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de seni helak olmus zannediyorum."

103- Derken Firavun, Musa'yi ve Israilogullarini Misir'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda bogduk.

104- Arkasindan Israilogullarina söyle dedik: "Firavun"un sizi çikarmak istedigi arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kiyamet) geldigi vakit, hepinizi toplayip bir araya getirecegiz."

105- Biz bu Kur'an'i hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi. Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik.

106- Sana Kur'ân'i verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasin diye (kisimlara) ayirdik ve biz onu yavas yavas indirdik.

107- Ey Muhammed! De ki: Ister ona (Kur'ân'a) inanin, ister inanmayin; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okundugunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanirlar.

108- Ve derler ki: Rabbimizi tenzih ederiz. Süphesiz ki Rabbimizin vaadi gerçeklesir.

109- Ve aglayarak yüzleri üstü secdeye kapanirlar. Hem de bu Kur'ân'i isitmek onlarin Allah'a teslimiyetlerini daha da artirir.

110- (Sen onlara) de ki: Ister "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasil çagirirsaniz çagirin. En güzel isimler O'nundur. Namazinda sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç.

111- Ve söyle de: Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortagi yoktur, aciz olmayip bir yardimciya da ihtiyaci yoktur. Tekbir getirerek O'nu noksanliklardan yücelt de yücelt.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla