Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15-01-2007, 14:51   #1
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

GAYR-I MÜEKKED SÜNNET:
Müekked olmayan sünnet.

Resûlullah efendimizin bâzan yapıp, bâzan yapmadığı ibâdet ve tâatler. (Bkz. Sünnet)


GAYR-İ MÜSLİM:
Müslüman olmayan.
Gayr-i müslimlerin yüzüne karşı; "Yâ kâfir!" demek günâhtır. Çünkü onlar kendilerini kâfir bilmiyor ve kâfir denilince inciniyorlar. (Alâüddîn Haskefî)
Müslüman olsun, gayr-i müslim olsun hiçbir insanın malına, canına ve ırzına, nâmusuna dokunmak câiz (uygun) değildir. (Muhammed Hâdimî)


GAYÛR:
Gayreti çok olan. Kötülük ve çirkinlikleri şiddetle reddeden. (Bkz. Gayret)
Resûlullah efendimiz bir defâsında Ensâra (Medîneli müslümanlara) buyurdu ki: "Reîsinizin sözünü işitiniz!O çok gayûrdur. Ben ondan daha çok gayûrum. Allahü teâlâ, benden daha gayûrdur." (Berîka)


GAZÂ:
İnsanların İslâmiyet'i işitmeleri, müslüman olmakla şereflenmeleri yâhut müslümanların dînine, vatanına ve nâmusuna tecâvüz eden düşmanı kovmaları için yapılan muhârebe.
Kim evinde oturduğu hâlde Allah yolunda mal infak ederse, (harcarsa), onun her dirheminin (4.8 gram gümüş) karşılığında yedi yüz dirhem vardır. Bizzât Allah yolunda gazâya gider ve bu yolda da infakta (harcamada) bulunursa, onun her dirhemine karşılık yedi yüz bin dirhem vardır. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-ül-İbâd)
Denizde cihâd edenin karadakine üstünlüğü, on gazâ yapmak kadardır. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-ül-İbâd)


Gazâ Ordusu:
Allahü teâlânın rızâsı için O'nun dînini yaymak, din, nâmus ve vatanı korumak için düşmanla savaşan müslüman askerler.
Gazâ ordusu, duâ ordusuna muhtaçtır. (İmâm-ı Rabbânî)


GAZAVÂT:
Gazâ kelimesinin çoğulu. (Bkz. Gazâ)


GAZAB:
Hiddet, öfke, kızgınlık. (Bkz. Gadab)


GÂZİ:
Allahü teâlânın dînini yaymak, din, nâmus ve vatanına saldıran düşmanı kovmak için savaştıktan sonra geri dönen müslüman. (Bkz. Mücâhid)
Bir gâziye veya mücâhide yardım edeni, Cenâb-ı Hak mahşerde (gölge olmayan günde) gölgelendirir. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-ül-İbâd)
Ey mes'ûd ve bahtiyâr kardeşim! Amel ve ibâdet, niyet ile olur. Kâfirlere karşı savaşa giderken, önce niyeti düzeltmelidir. Ancak, bundan sonra sevâb kazanılır. Muhârebeye (savaşa) gitmekten maksad; Allahü teâlânın ismini, dînini yaymak ve yükseltmek , din düşmanlarını zayıflatmak ve bozguna uğratmak olmalıdır; adam öldürmek, can yakmak niyeti ile cihâda gitmemelidir. Gazâdan selâmetle çıkan gâzi olur, mücâhid olur. Ölen, hâlis şehîd olup, en büyük sevâblara, nîmetlere kavuşur. (İmâm-ı Rabbânî)



GIBTA:İmrenmek. Kişinin, başkasında bulunan iyi bir şeyin ondan gitmesini istemeyip, benzerinin kendisinde de bulunmasını istemesi.
İki şeyden birine kavuşan insana gıbta etmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslâm ilimlerini ihsân eder. Bu da, her hareketini bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği yerlere harcar. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
Gıbta güzel bir huydur. İslâmiyet'in ahkâmına yâni farzları yapmağa ve haramlardan sakınmağa riâyet eden, gözeten sâlih (iyi) kimseye gıbta etmek gerekir. Dünyâ nîmetleri için gıbta etmek tenzîhen mekrûh olur. (Ebû Sa'îd Muhammed Hâdimî)


GILMAN:Allahü teâlânın Cennet'tekilere hizmet için nûrdan yarattığı hizmetçiler.
Güler yüzlü ve tatlı dilli olan gılmanlar, Cennet'te oturanlara hizmette en ufak bir kusur etmezler. (İmâm-ı Gazâlî) Kabrimiz îmân ile pürnûr kıl, Mûnis-i Gılmân ile hem hûr kıl.
(Süleymân Çelebi)


GINÂ:
1. Şarkı, tegannî, müzik perdelerine uygun ses; çalgı ile birlikte şarkı, müzik. Tegannî de denir.
Gınâ, kalbde nifâk (münâfıklık) hâsıl eder. (Hadîs-i şerîf-Kimyây-ı Seâdet)
Gınâ, kalbi karartır. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Âbidîn)
Gınânın haram olduğunu bütün âlimler söz birliği ile bildirmişlerdir. İsrâ sûresinin altmış dördüncü âyetinin gınâyı haram ettiğini bildiren âlimler vardır. Gınânın haram olduğunda ihtilâf yoktur. (Abdullah Dehlevî)
Gınâ, bala ve şekere karıştırılmış zehir gibidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Gınâ haram olduğundan, bir şarkıcıya, ne güzel söyledin veya herhangi bir teganniye iyi diyenin küfründen, îmânının gitmesinden korkulur. (İmâm-ı Rabbânî)
2. Zenginlik.
Gınâ sâhibine tevâzû edenin, yâni zengine zenginliği için alçalanın dîninin üçte ikisi gider. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî)
Asıl gınâ kalb zenginliğidir, mal zenginliği değil. (Hadîs-i şerîf-Mesnevî)
Gınâ ehlinin ve dünyâya bağlananların sohbeti öldürücü zehirdir. (İmâm-ı Rabbânî)
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla