Serencebey
Sevgili Beşiktaşlılar 2007 yılına girdik inşallah bu önümüzdeki seneler bizlere büyük başarılar kazandırır, hak ettiğimiz yere götürür demiyorum zira zaten hak ettiğimiz yerdeyiz.  
Nasıl olur? Nasıl hak ettiğimiz yerdedir koskoca 100 yılını aşmış bir çınarın hak ettiği bu mudur diye soracak olan dostlarımız vardır mutlaka! Zaten kastım Beşiktaş’ın hak ettiği değil bizlerin hak ettiğidir.  
Bizler hak etmesek çoktan isyan bayrağını çekerdik. Çekmediğimiz için çok memnun olacağız ki halimizden "yarınları düşünmeden bugünleri görür" olduk.  
Sayın Başkanımız Yıldırım Demirören sanımca politikacıların danışmanlarından yardım istedi ve politikacı danışmanları ona insanları "İstikrar" kelimesi ile korkutmasını söylemiş olacaklar ki bizim Sayın Başkan her gittiği yerde, şarkıcıların yeni kaset çıkardıklarındaki promosyonlar gibi bütün gazetelerdeki röportajlarda "İstikrar" kelimesinin altını çiziyor.  
Keşke Sayın Başkanımız sadece politikacı danışmanları ile çalışmayıp futbolu bilen hatta onun üzerinde Beşiktaş’ı bilen insanlarla çalışsaydı da futbol takımımız Sayın Başkanın geldiğinden beri içler acınacak duruma gelmeseydi ve Beşiktaşlılık duruşu da yerle bir edilmeseydi.  
Ancak Sayın Başkan “İstikrar“ kelimesinin altını çiziyor fakat o kelimenin ucunun iki yöne gittiğinden herhalde habersiz.  
Evet, Sayın Başkanın hayalindeki istikrar yukarı doğru gider, ancak hayat Sayın Başkanın istediği şeylerden çok uzak.   
Hayat pembe gözlük takanları sonunda kör ediyor.  
Sayın Başkan keşke görebilseydi onun da aslında “İstikrar“ lı biri olduğunu fakat yukarı doğru giden değil aşağı doğru giden bir “İstikrar” ının olduğunu.  
Bir insanın belirli bir kapasitesi vardır, nasıl bir futbolcunun belirli kapasiteleri varsa bir başkan olmanın da kapasiteleri vardır.   
Belirli karakter özellikler bir insanda yoksa o devlet olabilir ancak iktidar olamaz.  
Bir insanda; 
- Liderlik,
  - Organizasyon yeteneği (Hangi yönetici hangi görevi layığı ile yapabilir bunun planı)
  - Sorumluluk bilgisi,
  - Kriz yönetme bilgisi,
  - Gerçeği görebilme bilgisi (Yapamayacağını anlayıp işi layığı ile yapacaklara bırakabilme)
  - Söylediği lafın arkasında durabilme erdemliği, YOKSA bunlar olmadan bir başkanın başarılı olması imkânsızdır.
  
İnşallah Beşiktaş’ımız bizlerin hak ettiği yere değil de kendinin hak ettiği yere gelir. 
Bizlerde tekrar huzura ereriz.  
Saygılarımla  
Kamil Demir