Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-01-2007, 17:39   #1
Meric
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Celal Talabani

Celal Talabani

1933'te doðan Talabani, siyasi kariyerine 1950'lerde KDP'nin öðrenci kanadýnýn kurucusu ve lideri olarak baþladý.
KDP lideri Mustafa Barzani ile görüþ ayrýlýðýna düþmesi sonrasý KDP'den ayrýlarak KYB'yi kurdu. Bir yýl sonra da Baðdat hükümetine karþý silahlý mücadeleye giriþti.

KDP - KYB rekabeti, bunu takip eden 30 yýl boyunca bölgedeki siyasi hayatýn odaðýný oluþturuyordu.

Kuzey Irak'ýn Körfez Savaþý sonrasý uçuþa yasak bölge ilan edilmesi, KDP ile kýsa süren bir bahar havasý yaþanmasýna yol açtý.
Taraflar 1992'de seçime giderek bölgede bir ortak yönetim kurdular. Ancak bu yönetimin baþkanýnýn kim olacaðýný berlilemek üzere yapýlan seçimler yeni bir silahlý çatýþma dönemini baþlattý.

4 Ekim 2002'de ABD arabulucuðuyla saðlanan anlaþmadan bu yana iki parti ortak hareket etmeye gayret gösteriyor.
Talabani, önce Irak Yönetim Konseyi'ne bilahare de Irak Cumhurbaþkanlýðýna seçildi.

HAKKINDA YAZILANLAR

[PORTRE - MUZAFFER DELÝGÖZ]
Ayrýlýkçý liderlikten devlet baþkanlýðýna TALABANÝ
Zaman 07.04.2005

KYB lideri Celal Talabani’nin devlet baþkaný seçilmesiyle Irak ve Arap ülkeleri tarihinde ilk kez bir Iraklý Kürt, devlet baþkanlýðýna seçilmiþ oldu. Öylece; 30 yýllýk bir mücadelenin sonunda; Talabani, ABD ile yaptýðý iþbirliðinin neticesi olarak Irak devlet baþkanlýðý makamýna oturmuþ olacak.

Dün Irak Meclis’inin kararý ile Irak Kürdistan Yurtseverler Birliði lideri Celal Talabani yeni dönemin ilk Cumhurbaþkaný olarak devlet baþkanlýðý koltuðuna oturmayý baþardý. Yeni dünya düzeni açýsýndan söz konusu geliþmenin simgesel bir anlamý olduðu açýk. Geliþme üzerine Talabani portresinin çýkarýlmasý artýk elzem oldu. Bu portre çalýþmasý Talabani’nin yýllardan bu yana verdiði mücadelenin yaný sýra, bir nevi Kuzey Irak’taki Kürt oluþumunun da bir siluetini vermeyi hedeflemektedir.

Irak’taki Kürt hareketleri 2. Dünya Savaþý öncesi 1938 yýllarý civarýnda Molla Mustafa Barzani ile baþlar. Bir süre sonra verdiði mücadelenin baþarýsýzlýðýný fark edecek olan Barzani, bu dönemde aþiretinden 3.000 kiþiyi de yanýna alarak Rusya’ya sýðýnmýþ ve Ruslarla birlikte Almanlara karþý savaþmýþtýr. Barzani’ye bu dönemde ‘Rus Generali’ rütbesi verilmiþtir.

Savaþýn bitmesinden kýsa bir süre sonra 1946 yýlýnda Ýran’ýn Kürtlerle meskun (Mahabat) bölgesinde Ruslarýn da yardýmý ile bir Kürt devleti kurulurken, devlet baþkanlýðýna Kadý Ahmet getirildi. Ne var ki bu devletin ömrü ancak 6 ay devam edebilmiþ, Ruslarýn yardýmýný çekmesi üzerine Ýran bölgeyi iþgal etmiþ, Kadý Ahmet ve 12 arkadaþý idam edilmiþtir. Böylece ilk Kürt hareketi daha doðmadan ölümle karþý karþýya kalmýþ ve Barzani de 2. kez Rusya’ya kaçmak zorunda kalmýþtý.

1958 yýlýna kadar Rusya’da kalan Barzani, Irak Devrim Hareketi’nin çýkardýðý af üzerine ülkesine döndü. Abdulkerim Kasým, bu af ile hususen Barzani’nin dönmesini istiyordu. Ýstediði de oldu. Rusya’da bulunan Barzani taraftarý Kürtler geri gelerek Baðdat’ta iskan edilmiþ, Barzani de Baðdat’a yerleþtirilmiþti. Daha önce Rusya’ya gitmeyen Barzani aþiretinin bir kýsým mensuplarý ile yine bir Kürt aþireti olan Zibari’ler arasýnda zaman zaman çarpýþmalar meydana geliyordu. Barzani, Abdulkerim Kasým’dan izin alarak bu anlaþmazlýklarý önlemek üzere Kuzey Irak’a gitti, oraya yerleþti. Bu sýrada yýl 1959’u bulmuþtu. Irak’taki demokratik hareketler de bu sýrada oluþmaya baþladý. Celal Talabani’nin çýkýþý iþte bu dönemlere rastlamaktadýr.

Avukat Celal’i aþireti desteklemedi

Celal Talabani, Baðdat Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitirmiþ, meþhur bir avukattý. Siyasetle yakýndan ilgilenen, yaptýðý çalýþmalar sonucunda Demokratik Kürdistan Partisi’ni kuran Talabani zor koþullar altýnda çeþitli stratejiler izlemiþ, baþarýlý olmanýn tüm yollarýný denemeye çalýþmýþtýr. Celal Talabani, ‘Talabani’ aþiretindedir. Bu aþiret bölgede Sünni gelenekten gelen, tasavvufi eðilimleri olan bir aþiret olarak bilinmektedir. Talabani’nin sosyalist ve ýrkçý görüþleri bu nedenle bu aþiret tarafýndan hiçbir zaman kabul edilmedi, aþireti Talabani’ye umduðu desteði vermekten imtina edecekti. Esasen Talabani bir süre sonra demokratik yolla muvaffakiyet saðlayamayacaðýný anladýðýndan, Irak devletine karþý kanun dýþý eylemlere baþlamýþtý. Bu eylemlerinde de Talabani aþireti Avukat Celal’e destek vermedi.

Bu sýrada bütün dünyada Molla Barzani Kürtçülük hareketinin lideri olarak tanýndýðýndan; Celal Talabani, Molla Mustafa Barzani’ye giderek beraber çalýþmayý teklif etti.

Talabani’nin parti kurmasý ile birlikte Irak’taki bütün Kürt entelektüeller bu partiye girmiþlerdi. Bunun sebebi de 1958’e kadar Irak’ta Kürt-Arap ayrýmý yoktu. Hatta Irak’ýn 14 valisinden 6-7’si Kürt asýllý idi. Ayrýca, ordu içinde her rütbeye ulaþma imkanlarý da vardý. En yüksek kumandanlar arasýnda Kürt ve Türkleri görmek mümkündür. 1958’den itibaren devletin Arap ýrkçýlýðýný esas almasý sonucu devlet dairelerinde görev verilmesi sýrasýnda Arap olup olmadýðýna bakýlmaya baþlanýldý. Devlet dairelerinden çýkarýlan Kürt münevverleri bu sebeple Talabani’nin partisine girmeye baþladýlar. Bunlarýn Molla Barzani’nin liderliðinde birleþmeleri ile hareket kuvvetlendi. Irak siyasi yönetiminin kuvvetleri ile giriþtikleri çete savaþlarýnda güçlerini göstermeye de baþladýlar. Hükümet güçleri, Kürtçülük hareketine yardým etsin-etmesin birçok köyü yakýp yýktý. Birçok masum insan öldü, ki bu haksýz ve zalimane tutum durum, bölgede Kürt hareketini desteklemeyenleri de hareketin içine soktu.
Barzani ile sürekli çatýþtý; çünkü...

Irak’ýn bölgedeki Araplarý kýþkýrtmalarýna misilleme olarak Ýran’ýn da etkili bir aktör olarak devreye girmesi Talabani’nin baþkaldýrý hareketinde öne çýkmasýný saðlayan etkenlerden biri oldu. Hitabetinin ve ikna kabiliyetinin iyi olmasý sebebiyle birçok lideri etrafýna topladý. Halk arasýnda efsane þahýs haline geldi. Hatta, Kürt kadýnlarý en güzel elbiselerine ‘Mam Celal-Celal Amca’ ismini veriyorlardý.

1963’te Baas ihtilali olunca Kürtlerle anlaþma yapýldý. Toplantýlarýn tamamýnda Kürtleri Celal Talabani temsil ediyordu. Yapýlan anlaþma sonucu, Irak bir kanun ile Kürt bölgesine kýsmi özerklik veriyordu. Bu, ancak bir yýl devam etmiþ, Baas Partisi bu kanunu iptal ederek, bölgedeki hakimiyetini sürdürmeyi esas almýþtýr. Bu sýrada, Kürt hareketinin yönlendirilmesi ve amaçlarý konusunda Molla Barzani ile Celal Talabani’nin arasý açýldý. Talabani, Kürtlerin Irak’tan ayrý müstakil Kürt devleti kurmalarýný istiyordu. Tabii bu devletin yapýsý sosyalist rejime dayalý olacaktý. Bunu saðlamak için de Irak Komünist Partisi ile iþbirliðine gidilmesini istiyordu. Molla Mustafa Barzani’nin fikri ise çevredeki bütün devletlerin müstakil Kürt devletinin kurulmasýna izin vermeyeceklerini, bu sebeple en iyi yolun Irak Devleti içinde özerk bir Kürt bölgesi olarak kalmak olduðu yolunda idi. Kendisi hafýz olan Molla Barzani, komünist ve sosyalist rejim esasýný kabul etmiyor; daha önce kendisinin bulunduðu Rusya’dan örnekler vererek müstakil Kürt devleti fikrini reddediyordu. Bu fikir ayrýlýðý sebebiyle Celal Talabani, Ýran’a gitmek zorunda kaldý. Bir süre sonra Talabani, Irak Baasçýlarý ile anlaþarak Baðdat’a dönerken, yanýndaki Kürt güçleri, Baasçýlarla birlikte Molla Barzani’ye karþý savaþmaya baþlayacak, böylece Kürt hareketi ikiye bölünmüþ olacaktýr. Bu durumdan istifade etmek için pusuda bekleyen Irak Baas Partisi, Talabani’yi yok etmenin yollarýný aramýþ, birkaç adamý bu yolda suikaste uðramýþ olmasýna raðmen Talabani, bu tuzaklardan kurtulmayý baþarmýþtýr. Söz konusu geliþme Talabani’yi tekrar Molla Barzani’nin kucaðýna itmiþ, onunla iþbirliðine sevk etmiþtir. (1970)

1975’ler civarýnda Kürt hareketinin tekrar canlýlýk kazandýðýný görüyoruz. Bu dönemde Saddam yönetimine karþý saðlanan baþarýlar Baas iktidarýný da zora sokacaktýr. Ancak Saddam’ýn diðer Arap ülkelerinin de yardýmý ile Kürtleri destekleyen Ýran þahý ile Cezayir’de bir araya gelmesi yine sýkýntýlý bir süreci baþlatacaktý. (1975)

Kürtlere Ýran’ýn desteðini kesen Saddam kuvvetleri bu dönemde Kürtlere baskýlarýný artýrdý. Molla Mustafa Barzani de etrafý ile birlikte 1981 yýlýnda öldüðü ABD’ye göç etti. Baas Partisi bir kýsým Kürtleri affetti, bir kýsmýný idam etti. Kürt halkýnýn büyük kýsmýný da Güney Irak’ta mecburi iskana tabi tuttu. Kürtlerden kalan yerlere de Araplarý yerleþtirdi. Böylece bölgede çok az Kürt kaldý.
Ýran-Irak harbi sýrasýnda Talabani gizlice Irak’a döndü. Kürt hareketini geliþtirmek istedi. Ancak, bölgede kalan Kürtlerden beklediði yardýmý göremedi. Yine de faaliyetlerine devam etti. Bu hareketi tamamen silmek isteyen Saddam, Ýran saldýrýyormuþ gibi gösterip Irak uçaklarý ile Kürt köylerini bombalýyordu.

Ve devlet baþkanlýðýna doðru...

1987 yýlýnda Süleymaniye þehrindeki þeker fabrikasýný bombalamak isteyen 2 uçaktan biri düþürülünce Saddam’ýn oyunu anlaþýldý. 1988’de Türkiye’ye ‘PKK merkezleri’ diye sivil hedefleri göstererek bombalatmak istedi. Ancak Türkiye, bunun farkýna vardý. Bir daha Saddam’a inanmadý. Bu hadiseler, Talabani’ye yardýmcý olmayan bölgedeki Kürtleri de harekete yaklaþtýrdý.
Irak’ýn Kuveyt’e saldýrýsý sýrasýnda Talabani ve Kürt hareketi yine ön saflarda görünmeye baþladý. Bilhassa Ýngiltere’nin desteði ile hareket eden Talabani, Irak’ýn iþgalinin ilk günlerinde Irak’ý içeriden vurabileceklerini iddia ederek siyasi ve maddi büyük yardýmlar almayý baþarmýþ, siyasetini ve çizgisini bu strateji üzerinde sürdürmeye devam etmiþtir. ‘Müstakil Kürt devleti’ fikrinden vazgeçerek ‘özerk Kürt bölgesi’ fikrini kabul ettiðini belirtmeye baþlayan Talabani’nin bu söylemi etkili olmuþtur. Bu yolda ABD ve Ýngiltere tarafýndan istenilen çalýþmalarý yaptý. Þam’da ve Paris’te Irak muhalefetini topladý. S. Arabistan’a giderek Suudi yetkililerle görüþmelerde bulundu. Yýllardýr sosyalist olmasýný istediði Kürtçülük hareketine yeni bir veçhe vermeye çalýþtý. “Talabani-Barzani mücadelesi de son 30 yýldýr Irak Kürtlerinin siyasi hayatýnda baskýn güç oldu. Ýki lider, Kuzey Irak’ta söz sahibi olmak için zaman zaman çatýþtý. Saddam’ýn Kuveyt’i iþgal etmesiyle baþlayan 1991 Körfez Savaþý ve Kuzey Irak’taki Kürtlerin merkeze karþý ayaklanmalarýyla Celal Talabani’nin siyasi hayatýnda yeni bir dönem baþladý. Kuzey Irak’ta Batýlý devletlerin müdahalesi ile güvenli bölgelerin kurulmasýnýn ardýndan Kuzey Irak’ta 1992 yýlýnda yapýlan seçimlerle KYB-KDP ortak yönetimi kuruldu. 1994’te iki parti arasýndaki görüþ ayrýlýklarý sebebiyle çatýþmalar oldu. ABD ve Ýngiltere’nin giriþimiyle iki parti arasýnda yapýlan görüþmeler sonucunda 1998’de Washington’da barýþ anlaþmasý imzalandý...” (Hürriyet-06.04.2005)

Irak meclisi “Irak Kürdistan Yurtseverler Birliði” lideri Celal Talabani’yi, Irak devlet baþkanlýðýna seçti. Talabani’nin yardýmcýlýklarýna ise Sünni Gazi el-Yaver ve Þii Abdül Mehdi getirildi. 275 sandalyeli mecliste milletvekillerinin 227’si Talabani ile 2 yardýmcýsý lehinde oy kullanýrken 30 oy, baþka rakibi olmayan bu üç adayý protesto etmek amacýyla boþ çýktý.

Talabani’nin devlet baþkaný seçilmesiyle Irak ve Arap ülkeleri tarihinde ilk kez bir Iraklý Kürt, devlet baþkanlýðýna seçilmiþ oldu. Böylece; 30 yýllýk bir mücadelenin sonunda; Talabani, ABD ile yaptýðý iþbirliðinin neticesi olarak Irak devlet baþkanlýðý makamýna oturacak. Talabani, çete savaþlarý ile baþlayan bu mücadeledeyi taçlandýran bir noktaya getirdi. Bakalým Irak Devlet Baþkaný olarak, kendi kabilesinin desteðini alamayan Talabani, bu kez Irak’ý ve Iraklýlarý kuþatabilecek mi?
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline