Tekil Mesaj gösterimi
Alt 20-01-2007, 21:08   #19
OnuR
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İLK GÖRÜŞTE AŞK *

Can Dündar


Son zamanlarda dillerde gezen Akbank reklamı, "İlk görüşte aşk böyle başladı" diye giriyor söze... İki gencin pek hızlı gelişip nihayete eren aşk hikayelerini hızla özetliyor. Gençler "ilk görüşte vuruluyorlar" birbirlerine... "adı üstünde yıldırım aşkı...". Ve tabii "hemen evlilik, hemen balayı"... Lakin çok çabuk geçiyor, "cicim ayları..." Anlaşılıyor ki, kızımız dışarıda kolayla hamburger dişler, rock pop, asit dinlerken, kocası evde klasik müzik dinliyor, patlıcanlı pilavlı, enginarlı mükellef sofralar düşlüyor.
"Ayrı dünyaların insanları" oldukları ortaya çıkınca "anlaşarak" ayrılıyorlar.

* * *

"Yıldırım aşkı", "sevişerek evlenmek" vs. bizim kuşağın pek aşina olduğu laflar... Hele "ayrı dünyaların insanları olmak"... Türk filmlerinin siyah beyaz perdelerinden feryat figan evlerimize dökülüp saçılmış bu ifade: "Biz ayrı dünyaların insanlarıyız Hatice!.." O filmlerde olmayıp, günümüzün reklam filmlerinde rastlanan şey, "anlaşarak ayrılmak"tır. Bizim kuşağı bugünkülerden ayıran da budur zaten... Bekir Yıldız'ın "Evlilik Şirketi" ile yetişen bizimkiler, evliliği şahitler huzurunda devralınan ve ömür boyu taşınacak olan bir kutsal emanet saydılar. O emaneti yaşatabilmek uğruna enginar ya da hamburger sevgilerini, klasik ya da rock tercihlerini içlerine gömdüler ve "evliliğin bekası" için kendilerinden vazgeçtiler. Böylece bizim kuşakta evlilik, hamburger arzulayıp sofrada patlıcanlı pilav kaşıklayan kadınların ya da komşu gezmesindeyken pijamayla evde oturmayı düşleyen kocaların "birbirine tahammül müessesesi" haline geldi. O yüzden bugün "Aaa, sen enginar seviyormuşsun, hadi ayrılalım" deyip bavul toplayan nesle aşina değiliz biz...

* * *

Reklamın beni asıl vuran yeri finali: "Ayrı dünyaların insanları", daha badanası kurumadan kutu kutu toplanmış evlerinde "arkadaşça" vedalaştıktan sonra, yağmurlu bir günde bir banka önünde yeniden karşılaşıyorlar. Neden acaba? Çünkü bankacılık, "farklı dünyalara saygı duymakla başlıyor". Peki ya evlilik?.. Bankanın iftiharla sunduğu bu "hizmet", evlilikleri de ilelebet yaşatacak anlayışın formülü olmasın sakın?.. Belki ailenin aradığı huzurun anahtarıdır bu "saygı"... "Ayrı dünyaların insanları"na aynı çatı altında kendi ayrı dünyalarını tavizsiz yaşama şansı verecek bir "buluşma"dır belki aranan formül... .."evlilik"ten, birinin mutsuzluğu pahasına her gün enginar yenen bir evi değil, isteyenin enginar, isteyenin hamburger yediği, farklı tatları buluşturan bir birlikteliği anlayan bir zihniyettir. Belki sadece evlilikte değil, her türden birliktelikte ve genelde toplumsal örgütlenişte de mutluluğun yolu "farklı kimliklere, farklı renklere saygı"dan geçiyordur. Belki evliliği, bambaşka kişilikleri bir potada eriten bir tavizler silsilesi olarak gören bizim kuşakla, "Farklıyız, ayrılalım" diyen ve evlilikleri sapır sapır dökülen bugünkü kuşağın deneyimlerinden doğacak yeni ilişkinin tohumu, bir bankanın hizmet anlayışında gizlidir. O tohum, zoraki benzerlikler yaratarak tüketilmeye değil, mevcut farklılıkları koruyarak zenginleşmeye dayalı bir evlilik ve toplumsal düzen vaadidir.
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla