KORUNMA
Kuduz, belirtileri başladıktan sonra % 100 ölüme neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle kuduz, korunmanın çok çok önemli olduğu bir infeksiyon hastalığıdır. Kuduz hastalığının hayvanlardan bulaşan bir hastalık olması nedeniyle korunmanın temel mantığı, kuduzun öncelikle evcil olanlar olmak üzere hayvanlarda kontrolu, dolayısıyla virusun insanlara geçme olasılığını azaltmadır. Ancak bunun oldukça zor olması nedeniyle, kuduzun hayvanlarda kontrolu için yapılan faaliyetlerin yanısıra insanların korunması da kesinlikle ihmal edilmemelidir. İnsanların korunmada tek silahı günümüz modern teknolojisi ile üretilen kuduz aşıları ve acil durumlar için purifiye kuduz serum ve immunglobulinidir.
Dünyada Kuduza karşı mücadeleyi ilk olarak bundan tam bir asır önce başlatan ve başarılı olarak insanlığa en büyük hizmetlerden birisini veren kişi, Louis PASTEUR'dür. 1885 yılında kuduz bir köpek tarafından ısırılan bir çocuğun hayatını, tavşan omur iliğinden elde ettiği canlı virus aşısı ile aşılayarak kurtarmış ve kuduz hastalığına karşı mücadeleyi kazanan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir.
Kuduz Aşıları
Bugün kuduz aşıları çok yüksek teknoloji ile hücre kültürlerinden üretilen aşılardır ve son derece etkin ve güvenlidir. Eskiden hayvan beyninden üretilen aşılar ile oluşan yan etkilerden insanlarda kuduz aşısına karşı bir korku gelişmiştir. Günümüzde üretilen hücre kültürü aşılarında kesinlikle kuduza ait yan etki meydana gelmemektedir ve güvenle kullanılmaktadır. Hücre kültürlerinden üretilen aşılar içinde en çok kullanılanlar insan diploid hücrelerinden (HDCV) ve sürekli hücre kültürlerinden üretilen (PVRV = Purified Verocell Rabies Vaccine) aşılardır.
Her iki tip aşı mükemmel bir etkinliğe ve güvenilirliğe sahiptir. Aşılama şemasına uygun olarak yapılan (Aşılama şeması korunma bölümünde anlatılacaktır) aşılama ile % 100 oranında başarı sağlanmaktadır. Koruyucu antikor düzeyine ilk aşılamadan 7-14 gün sonra ulaşılmaktadır. Bu aşılar ile şimdiye kadar aşılama ve acil müdahale şemasına uygun olarak sürdürülen tedavilerde hayatını kaybeden kuduz olgusuna rastlanmamıştır. Her iki tip aşının uygulanmasında çok nadir olarak aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik, ateş gibi bilinen aşı yan etkileri görülebilir. Yan etki olarak ensefalit ouşturma ya da nörolojik komplikasyonlar görülme riski kesinlikle yoktur. Aşının stabilitesi +2C ile +8C arasında muhafaza edildiğinde en az 3 yıldır.
Korunma" temas (maruziyet) sonrası korunma - tedavi" ve "temas (maruziyet) öncesi " olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Temas (maruziyet) sonrası ve tedavi amaçlı korunma Maruziyet sonrası korunmanın üç basamağı vardır; Isırılan yerdeki yara bakımı Kuduz İmmunglobulini (HRIG) ya da Equine kaynaklı Purifiye Kuduz Serumu (ERIG) ile pasif bağışıklama Aşı ile aktif bağışıklama Tedaviden maksimum şekilde yararlanmak için bu üç basamağın da uygulanması gerekmektedir.
Isırılan yerdeki yara bakımı Şüpheli bir hayvan tarafından ısırılan kişinin yarası sabunlu ya da deterjanlı su ile bolca yıkanmalıdır. Çok basit gibi görülen bu uygulamanın özellikle yüzeyel yaralarda riski %90 oranında azalttığı saptanmıştır. Yaraya bir antiseptik (%40-70 lik alkol, iyodin v.b) uygulanmalı ve mümkünse sütur atmaktan kaçınmalıdır. Kuduz dışındaki infeksiyonları engellemek için antibiyotik uygulanmalıdır. Ayrıca yaralının tetanoz aşısı durumu da kontrol edilmeli gerekli ise tetanoz aşısı da yapılmalıdır. Kuduz serumu gerektiren vakalarda sabunla yıkadıktan sonra yara içine ve etrafına hesaplanan dozda immunglobulin ya da serumun enjekte edilebilen en fazla miktarı (hatta mümkünse tümü) enjekte edilmelidir. Geri kalanı kalçadan ya da uyluktan kas içine enjekte edilmelidir. Isırık vakalarında yaraya kesinlikle dikiş atılmamalıdır. Eğer ısırık çok büyükse ve yaraya dikiş atmak zorunlu ise yara dudakları etrafına mutlaka kuduz serumu ve immunglobulini uygulanarak dikiş atılmalıdır.
Yara bakımından sonra yapılması gereken ilk şey maruziyet tipinin kategorilendirilmesi ve bu kategorilendirmeye göre aşılamaya başlanıp başlanmayacağına ve aşı ile birlikte pasif bağışıklamanın da uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesidir.
Dünya Sağlık Örgütüne göre maruziyet tipinin kategorilendirilmesi aşağıdaki şemaya göre yapılmalıdır .
Kategori Maruziyet Tipi
Önerilen Tedavi
1 -Hayvana dokunma veya besleme
- Sağlam derinin yalanması
Aşılamaya gerek yoktur
(Güvenli hikaye alınabiliniyorsa)
2 - Çıplak derinin hafifçe ısırılması
- Kanama olmadan küçük tırmalama veya zedeleme
- Kategori 1 tipi temas olmuş ancak hikaye güvenilir değilse ! Derhal aşılamaya başlanmalıdır (HDCV, Verorab)
3 - Deriyi zedeleyen tek veya multiple ısırma veya tırmalamalar
- Mukozaların hayvanın salyası ile temas etmesi
- Lezyonun kafa, boyun, parmak uçları gibi sinir uçlarının yoğun olduğu bölgelerde olması ! Derhal purifiye kuduz serumu ya da immunglobulini ve Aşı birlikte uygulanır
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |