Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22-01-2007, 13:38   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Boya Yapımının Tarihi

GİRİŞ


Doğadan elde edilen maddeleri kullanmak suretiyle boya yapımı ve renkli yüzeylerin
elde edilmesi, tarihin çok eski dönemlerinden beri bilinen bir sanattır (Anonim 1991).

İnsanların eski çağlardan beri canlı ve cansız doğanın renkleri karşısında büyük hayranlık duyduğu bir gerçektir. Renklere sahip olmak, renklerden gerek süslenmek, gerekse başkalarından farklı ve üstün görünmek için yararlanmak, tarih öncesi çağlardan beri gittikçe artan ölçüde insanların tutkusu olmuştur.

İnsanoğlu, ilk çağlardan beri, renklerden nasıl yararlanabileceğini biliyordu. Doğu Sibirya ve Avustralya’daki mağara resimleriyle, Altamira ve Cascaux’daki mağara resimlerinde, doğal boyalar kullanılmıştır. Bu resimler, demir ya da manganez bileşikleriyle renklendirilmiş renkli toprak ve kil kullanılarak yapılmıştır. Resimlerin boyalarını yapmak için meşe ****undan elde edilen **** kömürü, aşı boyası kandil isi karıştırılarak, hayvansal yağ, ilik ya da kan ilave edilmiştir (Öztürk trhz).

Çok eski zamanlarda, mağara duvarını hayvan resimleriyle süsleyen insanoğlu, bu renkleri kullandıkları eşyalara ve giydikleri tekstil mamullerine de uygulamışlar, böylelikle boyacılık sanatı ortaya çıkmıştır.

Tekstil ürünlerini boyama arzusu ilk M.Ö. 5000’lerde dokumanın bulunmasıyla ortaya çıkmıştır. Önceleri çeşitli pigmentler elyaf üzerinde uygulanmış, bunun sürtme ve yıkama yoluyla kalıcı olmadığı görülünce başka yollar aranmıştır. Tunç çağında 300 kadar bitki ve hayvani hammadde denenmiş, hatta renklerin daha da kalıcı hale gelmesi için ara maddelerle mordanlı boyama usulü bulunmuş ve farklı mordanlar kullanılarak farklı tonlar elde edilmiştir. Mordanlı boyamanın ilk çıkış yerinin M.Ö. 2000 yıllarında Hindistan olduğu tahmin edilmektedir (İmer 1999).

Milattan 2000 yıl önce Çinli’lerin, İndigo ve Çin yeşili denilen özel boyalarla ipek dokumaları boyadıkları bilinmektedir. M.Ö. 3000’lere ait bir Çin kaynağında doğal boyalardan söz edilmektedir. Buna dayanarak boyacılıkla ilgili daha eski tarihlerde doğuda geliştirilmiş olduğu kabul edilebilir. Mısır’da Orta Krallık döneminde sadece boyaların saptanmasını sağlayan kimyasal maddelerin, (mordanların) kullanışı da biliniyordu.
Mısır’da yapılan araştırmalarda oraya çıkan mumyalara sarılı kumaşların incelenmesi sonucunda Mısırlıların “İndigo’yu”, “Aspir’i” ve mordanları kullandıkları, madensel boyaları da tanıdıkları kanıtlanmıştır. Aynı zamanda Asya’dan ayrı olarak Meksika ve Peru’daki yerli halkın, doğal boyama ile uğraştıkları ve Afrika yerlilerinin çeşitli doğal boyalarla günlük yaşamlarını renklendirdikleri bilinmektedir (Öztürk trhz).

Öte yandan, M.Ö. 4000 yıllarında Mısır ve Mezopotamya’da ağartma, eğirme ve dokuma işleri fevkalade gelişmiş; özellikle Susa kentinde yünden, pamuktan ve ketenden dokumalar yapılmış, iplik ve kumaşların boyanmasında doğal boyalardan faydalanılmış, mordan olarak sabun, potas ve şap gibi malzemeler kullanılmıştır. Mavi renk için indigo ve çivitotu, sarı renk için sayfan bitkisinin çiçeği ile zerdeçal bitkisinin kökünden yararlanılmış, mor renk içinse Murex ve kabuklu deniz hayvanlarından faydalanılmıştır. Özellikle bu hayvanların 5000 tanesinden sadece 1 gr mor boya elde edildiği ve bu yüzden çok değerli olduğu söylenir (İmer 1999).

Tarihsel gelişimi içinde tekstilde hayvansal doğal hammadde olarak murex ve purpura adlı iki deniz hayvanı cinsine bağlı, birkaç tür hayvandan yararlanılmıştır. Tir kentinde yapılan kazılarda, büyük kabuk yığınlarının yanı sıra hayvanları kabuklarından çıkartmak için kullanılan aygıtlarda bulunmuştur.

Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu Avrupa’da yetişen, yapraklarını dökmeyen bir ağaç olan “Kırmız Meşesi” üzerinde yetişen “Kırmız Böceği”, tarihsel boya maddelerinin en önemlilerinden birisidir.

Avrupa’da ilk boya kullananlar büyük bir ihtimalle M.Ö. 2000’lerde Zürich gölü civarında yaşayan insanlar olmuştur. Fenike boya endüstrisi de M.Ö. 15. yüzyılda kurulmuş, Sur kentinde (bugünkü Lübnan) gelişen boyacılık hatta kabuklu deniz hayvanlarından elde edilen mor renkle boyacılık çok meşhur olmuştur.

Hindistan boyamacılığın da çok eski bir geçmişi olduğu bilinmektedir. Boyamacılığın Hindistan’da yazılı olarak belgelenmesinden çok önce M.Ö. 2500’lerde İndus vadisi uygarlıkları çağında başlamış olması gerekmektedir (Öztürk trhz).
Heredot’a göre eski Yunanlılar zamanınsa boyamacılık bilinip uygulanmaktaydı. Kökboya (Rubia tinctorium), havaciva (Alcanna tinctoria), meşe (Quergus sp.) ve ceviz (Juglans regia L.) eski Yunanlılarda bitkisel boya maddeleri olarak bilinmekteydi.

Ortaçağda doğu ülkeleri ve Avrupa arasında çok önemli rol oynayan ve özellikle önemli bir ithalat merkezi olan Venedik, boyacılık tarihinde önemli bir yere sahip olmaktadır. 1548’de Venedik ve Bizans arasındaki ekonomik ilişkilerin yoğunluğu sonucu Bizans’ın boyacılığı Venediklilerden öğrendiği anlaşılmaktadır.

Bitkisel boyacılık Venedik’te sona ermiş, fakat Bizans’ta devam ederek batı Avrupa’ya kadar bir yayılma göstermiştir (Keleş 2001).

Orta Asya Türklerinin boyacılık sanatları hakkında bilgiler, bugün kurganlardan çıkarılan örneklerden elde edilmektedir. Türkler, önceleri daha çok yün ve pamuk, sonraları ipek kullanarak dokudukları kumaş, halı ve kilim motiflerinde ve aplike ederek işledikleri tekstil ürünlerinde genelde koyu kırmızı, yeşil, sarı, mavi ve mor renkte iplikleri kullanmışlardır.

Pazırık kurganlarından çıkarılan M.Ö. III – M.S. II yüzyıllar arasına ait dokunmuş kumaş üzerindeki örneklerde görüldüğü gibi renkli ipliklere işlendiği ve aplike edildiği anlaşılmaktadır. Renk analizleri W. N. Kronow tarafından yapılmış olan bu kumaşlarda, Hun Türkleri’nin mavi ve yeşil renkler için indigo’yu, kırmızı ve mor renk için alizarin ve purpirin gibi doğal maddeleri kullanarak elde ettikleri tespit edilmiştir.

Pazırık kurganlarında kullanılan boyalara aynı şekilde M.S. 10. yüzyılda Uygur Türkleri’nin dokumalarında da rastlandığı Hoço buluntularından çıkan kumaş örneklerinden anlaşılmıştır.

Orta Asya Türklerinin kullandığı tekstil ürünlerinde çoğunlukla natural kahverengi ve beyaza rastlanırken, parlak renkleri de yaygın biçimde kullandıkları tespit edilmiştir.

Eskiden beri Orta Asya ve Anadolu’da yetişen bitki örtüsünün zenginliği, bunlardan elde ettikleri boyar maddeleri ve mordanları; özelikle bunları tekstil yüzeyine taşımaları veya tekstil hammaddelerine uygulamaları bu yörelerde yaşayan insanların ana uğraşısı olmuştur.
Mesela, bu arazilerde bol miktarda bulunan demir tozlarının nar kabukları ile kaynatılmasından siyah renk elde etmişler, yöre ismi Karachup olan özel Malvaceae bitkisini de tanım içeriğinden demirden elde edilen siyah boyaları iplik veya kumaşa fixe etmek için kullanmışlardır. Birçok bitkiden sarı renk üretmişler, ancak sarı renk kolayca yetişen senecio adında bit bitki cinsinden üretilmişlerdir.

Dokuma, işleme aplike ve boyama sanatları göçebe toplumlarda tamamen kadın zanaatı olarak görülmüş, geleneksel motif ve desenleri işlemek genç kızların uğraşısı olmuştur.

Orta Asya’dan göçlerle Anadolu’ya taşınan tabii boyacılık sanatı, Osmanlılarda en yoğun, en zengin dönemini yaşamıştır. Bursa, İstanbul, Edirne, Tokat, Kayseri, Konya hatta Teselya gibi yöreler boyacılık sanatının geliştiği önemli merkezler olmuştur. Özellikle 9. yüzyılda Bursa’da boyacılığın çok iyi teşkilatlandırıldığı, Bursa’da el dokumacılığının dünyaca meşhur olduğu, İran’dan dahi boyanmak üzere Bursa’ya ipek getirilip boyandıktan sonra tekrar götürüldüğü ve İstanbul’un fethinden sonra da saraya ait keçelerin ve donanmaya ait alay sancaklarının Bursa’da boyandığı Bursa Mahkeme-i Şeriye sicillerinden tespit edilmiştir.

Türklerin dünyaca tanınmış en meşhur boyası, kökten elde edilen kırmızı boyadır. Bursa’da çok gelişmiş olan Türk kırmızısı boyacılığını Türkler, 1919 yılında Edirne’ye buradan da Teselya’ya götürmüşlerdir.
Kökboya ile boyama yöntemlerini uygulayanlar Avrupa’da ilk kez (1715) Fransızlar olmuştur (İmer 1999).

1700 yıllarında Türkiye tek başına, dünyadaki kökboya istihsalinin üçte ikisini karşılamakta ve 1875 yılına kadar yalnız İzmir limanından çıkan kökboyanın yurdumuza getirmiş olduğu gelir miktarı 500.000 altın lirayı geçmekteydi.

Doğal boyacılık devrinde her Türk sanatkarı, asırlar boyunca devam etmiş ve babadan oğluna intikal ettirilmiş uzun tecrübelere dayanarak tabii boyalardan elde edilmiş olan renkleri kendi zevkine göre ahenkli bir şekilde tertip yeteneğine ve sırrına sahipti. Bu bilgiler çok defa bir aile sırrı olarak saklanmış ve yalnız babadan oğluna intikal ettirilmiştir (Harmancıoğlu 1955).
Türkler asırlar boyu duygularını ve becerilerini yansıtmada renklerle motifleri araç olarak kullanmışlardır. Renklere olan düşkünlük Osmanlılar dönemi giysilerinde de görülmektedir. Osmanlı saray mensuplarının giydikleri giysilerde genelde kırmızı, mavi, sarı ve yeşil hakimdi. Türkler giysilerinde kullandıkları temel renkler dışında, halı ve kilim gibi diğer dokuma malzemelerinde de daha birçok renk türü geliştirmiş ve üretmişlerdir. Anadolu’nun çok geniş bitki örtüsüne sahip olması boyacılık sanatında yeni renklerin üretimini kolaylaştırmıştır.

Anadolu’da doğal olarak yetişen bitkiler dışında, özel kurulan boyalık ve cehriliklerde boya bitkileri yetiştiriliş ve bu bitki zenginliğinden de aynı şekilde boya malzemesi ve renkler üretilmiştir. Özbel’in, Anadolu’da yaptığı bir araştırma eskiden kalma bazı boyacılık ve cehriliklere rastladığını ve bitki türü olarak da ceviz (Juglans regia L.), Derici Sumağı (Rhus coriaria), Boyacı sumağı (Cotinus cogygria), Palamut meşesi (Quercus acgilops), Mazı meşesi (Quercus infectoria) gibi boya bitkilerinden faydalanıldığı tespit edilmiştir (İmer 1999).

Ülkemiz bitkisel boyacılıkta kullanılabilecek her türlü bitkinin üretimine olanak sağlayacak iklim yapısına sahiptir. Bitkilerden, cinsine ve aksamına göre hemen hemen her rengi elde etmek mümkün olabildiği gibi çeşitli doğal ya da kimyasal mordanlar ile bir rengin farklı tonlarını da elde etmek mümkündür. Boyama sırasında boya banyosuna katılan mordanlar sadece farklı renk tonları elde etmek amacıyla değil, boyamanın kalitesini yükseltmek, boyarmaddenin boyanması istenen materyale bağlanmasını kolaylaştırmak amacıyla da kullanılmaktadır. Doğal mordanlardan bazıları; sirke, turunç suyu, koruk suyu, sığır idrarı, sütleğen sütü, ekmek hamur mayası ve **** külü olarak sayılabilir. Kimyasal mordan olarak en bilinen ve çok kullanılanları is; bakır sülfat, demir sülfat, alüminyum sülfat ve potasyum sülfat olarak saymak mümkündür (Yazıcıoğlu vd. 1999).

Ülkemizde tabii boyacılığın gerilemesi sentetik boyaların 1882’de yurdumuza girmesi ve kolayca her tarafa yayılma imkanını bulmasıyla başlamış ve bu yüzden kökboya ve cehrinin ticareti durmuştur. Neticede bu ürünlerini kolaylıkla satamayan üretici bunlara göstermekte olduğu önemi bırakmış, ya tamamen terk etmiş veya boya bitkileri satışından elde ettiği önemli bir kazançtan da mahrum olmuştur (Harmancıoğlu 1955).

İlk sentetik boya olan Prusya Mavisi 1704 yılında keşfedilmiştir. Bununla boyacılık tarihinin yeni bir devri, sentetik veya suni boyacılık devri başlamıştır. 1740 yılında da Barth indigo’yu kükürt asidi içinde eritmesiyle ingido karman boyası elde edilmiştir. Bunu takip eden yıllarda İngiliz W. H. Perkin’in (1888 – 1907) parlak katran boyasını bulması Alman kimya sanayisinin kurulmasına yol açmıştır. Ancak İngilizler sömürgelerinden yeterince tabii boya maddesi sağladıklarından buna pek ilgi göstermemişlerdir. 1969’larda Fransızlar Fuksın denilen anilin kırmızısını keşfetmişler ve 19. yüzyılın sonlarında daha bir dizi organik boyar maddelerin bulunmasıyla tabii maddelerde boyacılık terk edilmeye başlanmıştır. Sentetik boyarların hem ucuz olması, hem de çok daha fazla verim sağlanması tabii boya fiyatlarını bir hayli düşürmüştür.

Geçen yüzyılın sonlarına kadar dokumaların boyanmasında çoğu bitkisel birkaçı da hayvani kökenli boyalar kullanılırdı. 19. yüzyılın başlarına gelindiğinde sentetik boyaların bulunmasıyla sanayileşmiş toplumlar da tabii boyacılık terk edilirken, Anadolu’da da el dokumacılığına paralel tabii boyacılık yavaş yavaş gerilemiş ve azalmıştır.

Günümüzde ise bir ölçüde devam eden tabii boyacılık daha çok bitkisel boyalara dayanmakta ve Anadolu’nun bazı yörelerinde halen yapılmaktadır. 20. yüzyıla kadar boyacılık sanatında ve el sanatlarımızda yapılan birçok başarılı çalışma örnekleri gösterilebilir. Ancak, yanı sıra yapılması gereken araştırmalar ve bilimsel yöntemler, sentetik boyalarda olduğu gibi çok değildir (İmer 1999).

2. MATERYAL VE YÖNTEM


2.1 Materyal

Nane bitkisinden elde edilen gerek renkler ile tonlarının sınırlarının, gerekse ışık ve sürtünme haslık derecelerinin belirlenmesinde üç değişik türde masteryal kullanılmıştır.

Araştırmada nane (Mentha temantosa) bitkisi, 2,5 Nm beyaz (boyasız) yün halı ipliğini ve Alüminyum şapı, göztaşı, tanen, potasyum, bikromat, potasyum nitrat, tuz, sirke, bakır sülfat, sodyum sülfat ve kalsiyum klorid olmak üzere 10 adet mordan (kimyasal madde) oluşturmaktadır.

2.1.1 Nane (Mentha temantosa)

Naneler, Tubiflorae takımının Labiatae (Ballıbabagiller) familyasının Mentha cinsine mensup, çok yıllık otsu bitkilerdir. Güzel kokuları vardır. Sürgünleri sık tüylü ya da çıplaktır. Gövde çoğunlukla dallıdır. Yapraklar mızrak ya da genişçe yumurta biçiminde, saplı ya da oturmuş durumda, damarları tüylü ya da ağ görünüşünde, yaprak dizilişi çapraz, çiçekler yaprağın koltuğunda, çok çiçekli başçık ya da yan yana son durumlu başak kuruluşunda çanaklar boru ya da çan görünüşünde birleşmiş, düzenli 5 dişli ya da 3 dişli üst, 2 dilimli alt olmak üzere 2 dudaklı, çanak borusunda 10 – 13 damar bulunur. Taçlar genellikle menekşe renginde olup kısa ve boyun bölümünde genişçe boru biçiminde birleşmiş uç bölümü hemen hemen birbirine eşit 4 dilimli, üst dilim diğerlerinden genişçe, ercikler 4 tanedir. İpcikleri eşit uzunlukta ve tüysüzdür. Taç borusundan dışarı çıkmış durumda, disk düzenli, boyuncuk ince uzun, ucunda tepecik ikiye ayrılmış, nuscuk yumurta biçiminde, yüz düz ya da hafif siğillidir. Bazı türlerinde üst bölümü biraz tüylüdür.

Naneler cinsinin 15 kadar türü vardır. Çoğunlukla Asya ve Avrupa’nın birbirine yakın olan bölgelerinde, az olarak kuzey Amerika’da, birçok türleri de Türkiye’de temsil olunmaktadır. Bazı türlerinden nane yapı elde edilir. Bazıları baharat olarak kullanılır.

Toprak isteği olarak nemli besin maddelerince zengin, azotu bol, az tuzlu, kireççe fakir, kumlu – killi toprakları sever. Anadolu’nun hemen hemen her tarafında nemli ve rutubetli yerlerde, tarla sulama arklarının kenarlarında ve dere yataklarında, su kıyılarında ve küçük kaynak sularının açmış olduğu su yollarında rastlamak mümkündür.
Boyacılık açısından, naneden, şap mordanlı yünler ile sarı, sarıya boyanan yünler ile sarıkıbrısla nefti yeşil verir. Göztaşı ile haki, sadece sarıkıbrısla siyasi yeşil, tanen ile bej renkler elde edilir. Kimyasal açıdan, nanede mentol, karvan ve limonen uçucu yağları ile bir miktar tanen bulunur (Anonim 1991).

2.2 Yöntem

Araştırmada yün ağırlığına göre % 100 oranında nane ve % 3 oranında materyal bölümünde belirtilen 10 adet mordan kullanılarak ön mordanlama ve elde edilen renklerin adlandırılması ışık ve sürtünme haslığı tayini açıklanmıştır.

2.2.1 Yün halı ipliklerinin mordanlanması

Yün halı ipliklerinin mordanlanmasında ön mordanlama yöntemi uygulanmıştır. Yün halı ipliğinin ağırlığına göre % 3 oranında alınan Mordanlar 1/100 oranında ılık su içerisinde eritilmiş ve önceden nemlendirilmiş yün halı ipliği bu mordanlı su içerisine konularak 30 dakika süre ile kaynatılmıştır. Bu işlem aynı mordan suyu 2 kez daha kullanılarak tekrar edilmiştir.

2.2.2 Sıcak boya ekstratının hazırlanması

Yün halı ipliğinin ağırlığına göre % 100 oranında alınan nane bitkisi havanda dövülerek küçük parçalar haline getirilmiş ve 1/100 oranında ılık su içerisine konarak 30 dakika kaynatılmıştır. Kaynama sırasında eksilen su ilave edilmiştir. Kaynama süresinin sonucunda bitki artıkları süzülerek ortamdan uzaklaştırılmış ve ekstrakt elde edilmiştir.

2.2.3 Mordanla işlem görmüş yünün boyanması

Ön mordanlama ile işlem görmüş yün halı ipliğinin boyanmasında 30 dakika süre ile mordanlanmış yün halı iplikleri önceden hazırlanmış ekstrakt içerisine ayrı ayrı konularak 30 dakika kaynamıştır. Süre sonunda boyanmış yün halı ipliği ekstrakt içerisinden çıkarılarak, boyalı, suyu çıkmayıncaya kadar soğuk su ile durulanmıştır. Daha sonra gölge ve havadar bir yerde kurutulmuştur.

2.2.4 Elde edilen renklerin adlandırılması

% 100 oranında name bitkisi kullanılarak elde edilen ekstraktlarla çeşitli mordanların % 3’lük oranlarının ön mordanlama yönteminin 3 kez aynı mordan suyu içerisinde 30 dakika uygulamasıyla toplam 30 boyama yapılmıştır. Boyamadan elde edilen renklerin değerlendirilmesi için bir komisyon oluşturulmuş, doğal aydınlatmalı bir mekanda boyalı yün ipliği örnekleri beyaz zemin üzerine konulmuştur. Birbirine benzer renkler bir arada gruplandırılmış ve adlandırma yapılmıştır. Aynı renklerin tonları açıktan koyuya doğru 1.2 şeklinde numaralandırılmıştır.

2.2.5 Işık haslığı tayini

Boyalı yün ipliklerinin ışık haslığı tayini Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanan TS 867 (Gün Işığına Karşı Renk Haslığı Tayini Metodu, Anonim 1984a) ve DIN 5033 (Farbmessuna Begriffe der Farbmetrik, Anonim 1970) standartlarına göre yapılmıştır.

2.2.6 Sürtünme haslığı tayini

Boyalı yün halı ipliklerinin sürtünme haslığı tayini Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanan TS 717 (Sürtünmeye Karşı Renk Haslığı Tayini Metodu, Anonim 1978a) ve TS 423 (Tekstil Mamullerinde Renk Haslığı Tayinlerinde Lekelenmenin ve Solmanın Değerlendirilmesi için Gri Skalaların Kullanma Metotları, Anonim 19846) göre yapılmıştır.
3. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA


3.1 Nane Bitkisinden Elde Edilen Renkler

Yün Halı ipliğine göre % 100 oranında alınan nane bitkisinin % 3 oranında materyal bölümünde belirtilen 10 adet mordan kullanarak, ön mordanlama yöntemi ve sıcak ekstrakt hazırlamak suretiyle 1. mordan suyundan elde edilen renkler Çizelge 1’de verilmiştir.


























Çizelge 1 : Nane bitkisinden 1. Mordan Suyu ile Elde Edilen Renkler

Mordan Adı
Mordan Oranı (%)
Mordan Suyu
Elde Edilen Renkler
Örnek
Alüminyum şapı
3
1. M S
Sarı Yeşil
Göztaşı
3
1. M S
Nil Yeşili 3
Tanen
3
1. M S
Fıstık Yeşili
Potasyum bikromat
3
1. M S
Haki 1
Potasyum nitrat
3
1. M S
Koyu su yeşili 1
Tuz
3
1. M S
Açık Haki
Sirke
3
1. M S
Yeşil Toprak
Bakır sülfat
3
1. M S
Yeşil
Sodyum sülfat
3
1. M S
Koyu su yeşili 2
Kalsiyum klorid
3
1. M S
Çağla yeşili 2


Çizelge 1 incelendiğinde nane bitkisinden 1. mordan suyu ile sarı yeşil, nil yeşil 3, fıstık yeşil, haki1, koyu su yeşili 1, açık haki, yeşil toprak, koyu su yeşili 2, çağla yeşili 2 gibi renkler elde edildiği görülmektedir. Mordan kullanımında alüminyum şapı ile sarı yeşil, göztaşı ile nil yeşili 3, haki 1, tanen ile fıstık yeşili, potasyum bikromat ile haki 1, potasyum nitrat ile koyu su yeşili 1, tuz ile açık haki, sirke ile yeşil toprak, bakır sülfat ile yeşil, sodyum sülfat ile koyu su yeşili 2, kalsiyum klorid ile çağla yeşili 2 renkleri elde edilmiştir.

Ön mordanlama yöntemi ve sıcak ekstrakt hazırlamak suretiyle 2. mordan suyundan elde edilen renkler Çizelge 2’de verilmiştir

























Çizelge 2 : Nane bitkisinden 2. Mordan Suyu ile Elde Edilen Renkler
Mordan Adı
Mordan Oranı (%)
Mordan Suyu
Elde Edilen Renkler
Örnek
Alüminyum şapı
3
2. M S
Yeşilimsi hardal 2
Göztaşı
3
2. M S
Nil yeşili 1
Tanen
3
2. M S
Çimen yeşili 1
Potasyum bikromat
3
2. M S
Yeşil bej 3
Potasyum nitrat
3
2. M S
Yeşil bej 2
Tuz
3
2. M S
Çağla yeşili 1
Sirke
3
2. M S
Yeşilimsi krem
Bakır sülfat
3
2. M S
Açık salamura yaprak
Sodyum sülfat
3
2. M S
Yeşil bej 1
Kalsiyum klorid
3
2. M S
Açık fıstık yeşili




Çizelge 2 incelendiğinde nane bitkisinden 2. mordan suyu ile yeşilimsi hardal 2, nil yeşili 1, çimen yeşili 1, yeşil bej 3, yeşil bej 2, çağla yeşili 1, yeşilimsi krem, açık salamura yaprak, yeşil bej 1, açık fıstık yeşili gibi renkler elde edilmiştir. Alüminyum şapı ile yeşilimsi hardal 2, göztaşı ile nil yeşili 1, tanen ile çimen yeşili 1, potasyum bikromat ile yeşil bej 3, potasyum nitrat ile yeşil bej 2, tuz ile ağla yeşili 1, sirke ile yeşilimsi krem, bakır sülfat ile açık salamura yaprak, sodyum sülfat ile yeşil bej 1, kalsiyum ile açık fıstık yeşili renkleri elde edilmiştir.

Ön mordanlama yöntemi ve sıcak ekstrakt hazırlamak suretiyle 3. mordan suyundan elde edilen renkler Çizelge 3’de verilmiştir

Çizelge 3 : Nane bitkisinden 3. Mordan Suyu ile Elde Edilen Renkler
Mordan Adı
Mordan Oranı (%)
Mordan Suyu
Elde Edilen Renkler
Örnek

Alüminyum şapı
3
3. M S
Koyu yeşil krem 1
Göztaşı
3
3. M S
Nil yeşili 2
Tanen
3
3. M S
Çimen yeşili 2
Potasyum bikromat
3
3. M S
Haki mat 3
Potasyum nitrat
3
3. M S
Açık haki 2
Tuz
3
3. M S
Koyu yeşil krem
Sirke
3
3. M S
Yeşilimsi hardal 1
Bakır sülfat
3
3. M S
Açık haki 2
Sodyum sülfat
3
3. M S
Koyu su yeşili 3
Kalsiyum klorid
3
3. M S
Çağla yeşili 3




Çizelge 3 incelendiğinde nane bitkisinden 2. mordan suyu ile koyu yeşil krem 1, nil yeşili 2, çimen yeşili 2, haki mat 3, açık haki 2, koyu yeşil krem,yeşilimsi hardal 1, açık haki 2, koyu su yeşili 3, çağla yeşili 3 renkleri elde edilmiştir. Mordan kullanımında Alüminyum şapı ile koyu yeşil krem 1, göztaşı ile nil yeşili 2, tanen ile çimen yeşili 2, potasyum bikromat ile haki 2, potasyum nitrat ile açık haki 3, tuz ile koyu yeşil krem, sirke ile yeşilimsi hardal 1, bakır sülfat ile açık haki 2, sodyum sülfat ile koyu su yeşili 3, kalsiyum ile çağla 3 renkleri ele verdi.
3.2 Nane Bitkisinden Elde Edilen Renklerin Sürtünme Haslık Değerleri

Nane bitkisinden ön mordanlama yöntemiyle elde edilen renklerin sürtünme haslık değerleri Çizelge 4’te verilmiştir.























Çizelge 4 : Nane Bitkisinden Elde Edilen Renklerin Sürtünme Haslık Değerleri
Mordan Adı
Mordan Oranı (%)
Sürtünme Haslık Değerleri
Yaş Sürtünme Haslık Değerleri
Kuru Sürtünme Haslık Değerleri
1.
Mordan Suyu
2. Mordan Suyu
3. Mordan Suyu
1. Mordan Suyu
2. Mordan Suyu
3. Mordan Suyu
Alüminyum şapı
3
5
5
5
4 – 5
4 – 5
4 – 5
Göztaşı
3
5
5
4 – 5
4 – 5
5
4 – 5
Tanen
3
4 – 5
5
3
4
4 – 5
4 – 5
Potasyum Bikromat
3
4 – 5
5
4 – 5
4
4 – 5
4
Potasyum nitrat
3
5
5
5
4 – 5
4 – 5
5
Tuz
3
5
4 – 5
5
4 – 5
4 – 5
4 – 5
Sirke
3
4
5
5
4 – 5
5
4 – 5
Bakır Sülfat
3
4 – 5
4 – 5
5
4
4 – 5
4 – 5
Sodyum Sülfat
3
5
5
5
5
5
4 – 5
Kalsiyum
3
5
4 – 5
5
4 – 5
4 – 5
4 – 5

Çizelge 4 incelendiğinde nane bitkisinden 1. mordan suyu ile elde edilen renklerin yaş sürtünme haslık değerleri en düşük sirke ile 4, en yüksek Alüminyum şapı, göztaşı, potasyum nitrat, tuz, sodyum sülfat, kalsiyum mordanları ile 5 olarak bulunmuştur. Tanen, potasyum bikromat, bakır sülfat mordanları ile elde edilen renklerin yaş sürtünme haslık değerleri ise 4 – 5 olarak bulunmuştur. Kuru sürtünme haslık değerleri ise en düşük tanen, potasyum bikromat, bakır sülfat mordanları ile 4, en yüksek sodyum sülfat ile 5 olarak bulunmuştur. Alüminyum şapı, göztaşı, potasyum nitrat, tuz, sirke ve kalsiyum mordanları elde edilen renklerin kuru sürtünme haslık değerleri 4 – 5 olarak bulunmuştur.
Nane bitkisinden 2. mordan suyu ile elde edilen renklerin yaş sürtünme haslık değerleri en düşük tuz, bakır sülfat, kalsiyum mordanları ile 4 – 5, en yüksek Alüminyum şapı, göztaşı, tanen, potasyum bikromat, potasyum nitrat, sirke ve sodyum sülfat mordanları ile 5 olarak bulunmuştur.

Nane bitkisinden 3. mordan suyu ile elde edilen renklerin yaş sürtünme haslık değerleri en düşük göztaşı, potasyum bikromat mordanları ile 4 – 5, en yüksek Alüminyum şapı, tanen, potasyum nitrat, tuz, sirke, bakır sülfat, sodyum sülfat, kalsiyum mordanları ile 5 olarak bulunmuştur. Kuru sürtünme haslık değerleri ise en düşük potasyum bikromat ile 4, en yüksek Potasyum nitrat ile 5 olarak bulunmuştur. Alüminyum şapı, göztaşı, tanen, tuz, sirke, bakır sülfat, sodyum sülfat, kalsiyum mordanları ile elde edilen renklerin kuru sürtünme haslık değerleri 4 – 5 olarak bulunmuştur.

3.3 Nane Bitkisinden Elde Edilen Renklerin Işık Haslık Değerleri

Nane bitkisinden ön mordanlama yöntemi ile elde edilen renklerin ışık haslık değerleri Çizelge 5’de verilmiştir.
Çizelge 5 : Name bitkisinden elde edilen renklerin Işık Haslık Değerleri
Mordan Adı
Mordan Oranı (%)
Işık Haslık Değerleri
1. Mordan Suyu
2. Mordan Suyu
3. Mordan Suyu
Alüminyum şapı
3
6
6
6
Göztaşı
3
5
5
5
Tanen
3
6
6
6
Potasyum Bikromat
3
7
7
7
Potasyum nitrat
3
6
6
6
Tuz
3
5
5
5
Sirke
3
5
5
5
Bakır Sülfat
3
7
7
7
Sodyum Sülfat
3
5
5
5
Kalsiyum klorid
3
6
5
5

Çizelge 5 incelendiğinde nane bitkisinden 1. mordan suyu ile edilen renklerin ışık haslık değerleri en düşük göztaşı tuz, sirke, sodyum sülfat mordanları ile 5, en yüksek bakır sülfat ve potasyum bikromat ile 7 olarak bulunmuştur. Alüminyum şapı, tanen, potasyum nitrat, kalsiyum klordt mordanları ile elde edilen renklerin ışık haslık değerleri ise 6 olarak bulunmuştur.
Nane bitkisinden 2. mordan suyu ile edilen renklerin ışık haslık değerleri en düşük göztaşı tuz, sirke, sodyum sülfat, kalsiyum klorid mordanları ile 5, en yüksek potasyum bikromat ve bakır sülfat ile 7 olarak bulunmuştur. Alüminyum şapı, tanen, potasyum nitrat, mordanları ile ile elde edilen renklerin ışık haslık değerleri ise 6 olarak bulunmuştur.

Nane bitkisinden 3. mordan suyu ile edilen renklerin ışık haslık değerleri en düşük göztaşı tuz, sirke, sodyum sülfat, kalsiyum klorid mordanları ile 5, en yüksek potasyum bikromat ve bakır sülfat ile 7 olarak bulunmuştur. Alüminyum şapı, tanen, potasyum nitrat, mordanları ile elde edilen renklerin ışık haslık değerleri ise 6 olarak bulunmuştur


4. SONUÇ VE ÖNERİLER


Araştırmada ilmelik yün halı ipliklerinin boyanmasında nane bitkisi ve 10 farklı kimyasal mordan kullanılmıştır. Boyamalar ön mordanlama yapıldıktan sonra gerçekleştirilmiştir. Nane bitkisinden 1. mordan suyu ile elde edilen renkler sarı yeşil, nil yeşili 3, fıstık yeşili haki1, koyu su yeşili 1, açık haki, yeşil toprak, yeşil, koyu su yeşili 2, çağla yeşili 2 gibi renkler elde edilmiştir.
Nane bitkisinden 1. mordan suyu ile elde edilen renklerin ışık haslık değerlerinin düşük 5 ve yüksek 7 düzeyde olduğu, yaş ve kuru sürtünme haslık değerlerinin düşük 4 ve yüksek 5 düzeyde olduğu dikkati çekmektedir.
Nane bitkisinden 2. mordan suyu ile elde edilen renkler yeşilimsi hardal 2, nil yeşili 1, çimen yeşili 1, yeşil bej 3, yeşil bej 2, çağla yeşili 1, yeşilimsi krem, açık salamura yaprak, yeşil bej 1, açık fıstık yeşili gibi renkler elde edilmiştir.
Nane bitkisinden 2. mordan suyu ile elde edilen renklerin ışık haslık değerlerinin düşük 5 ve yüksek 7 düzeyde olduğu, yaş ve kuru sürtünme haslık değerlerinin düşük 4-5 ve yüksek 5 düzeyde olduğu dikkati çekmektedir.
Nane bitkisinden 3. mordan suyu ile elde edilen renkler koyu yeşil krem 1, nil yeşili 2, çimen yeşili 2, haki mat 3, açık haki 2, koyu yeşil krem, yeşilimsi hardal 1, açık haki 2, koyu su yeşili 3, çağla yeşili 3 gibi renkler elde edilmiştir.
Nane bitkisinden 3. mordan suyu ile elde edilen renklerin ışık haslık değerlerinin düşük 5 ve yüksek 7 düzeyde olduğu, yaş ve kuru sürtünme haslık değerlerinin düşük 4 ve yüksek 5 düzeyde olduğu dikkati çekmektedir.
Nane bitkisi ile yapılan boyamalarda elde edilen renklerin, el dokuması halıcılıkta tercih edilerek kullanılan renkler olduğu belirlenmiştir. Yine bu renkleri ışık ve sürtünme haslık değerlerinin çok düşük olmaması, bu bitkilerin bitkisel boyacılıkta kullanılabilirliğini arttırmaktadır. Aynı mordan suyu ile 3 kez boyamanın ışık ve sürtünme haslık değerlerini etkilemediği sadece renk tonlarını etkilediği görülmüştür.
  Alıntı ile Cevapla