Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23-01-2007, 10:59   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları

Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları

Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları
(Borçlar Hukuku)
F. Doğan, İ.Ü.Hukuk.Fak.


Satım Sözleşmesinde
Temerrüdün Sonuçları


F. Dogan

Istanbul 2000




I. Satim Sozlesmesinde Temerrudun Sonuclari
Mütemerrit olan borclu borcun gecikerek ifasindan dolayi zarar ve ziyan ödemeye mecbur oldugu gibi, kazadan dogacak zarardan da sorumludur (BK. 102). Temerrüt, borcun aynen ifasindan vazgecip borcun ifa edilmemesinden dogan zararin ödenmesini talep veya akitten dönme hakkini sadece beim gegenseitigen Vertrag vermektedir.
1. Gecikme Tazminati
Gecikme tazminati, mütemerrit duruma düstükten sonra temerrüt süresi boyunca alacaklinin gecikmeden ileri gelen zararini tazmini amaclayip alacaklinin borcun zamaninda ifasindaki menfaatine tekabul eder . Tazmin edilecek zarar müsbet zarardir; alacaklinin malvarliginin temerrüde düsülmese sahip olacagi hal ile gecikmeli ifa sonucu arz ettigi durum arasindaki farki ifade eder ve borcun ifasinda gecikmeden dogan fiili zararla gecikme nedeniyle yoksun kalinan kari kapsar. Yani borclu, alacaklinin ifada temerrüde düsmesi nedeniyle teslim edilmeyen mal yerine kiraladigi sey icin ödedigi parayi, ücüncü sahsa karsi ifada gecikmesinden dogan tazminati (cezai sart dahil), borcun zamaninda ifa edilecegi inanciyla yaptigi giderleri (depo, kira bedeli vs. ), teslim sözlesmeye uygun gerceklesseydi yapilacak satistan elde edilecek kari alacakliya ödemekle yükümlüdür .
Buradaki zarar, alacaklinin gecikmeden dolayi ugradigi zarardir. Zarari tazmin borcu ikincil nitelikte bir borc olup ana borca eklenir. Burada BK. 84 uygulanir bununla birlikte alacakli asil borcu bir cekince koymaksizin kabul etse bile temerrüdün kendine sagladigi haklar sakli kalir .

Zarar tazmininin sarti olarak kusurun varligi karine olarak kabul edilir. Borclu gecikmede kusursuz oldugunu ispatlarsa zarari tazmin yükümlülügünden kurtulur .

Tazminatin hesaplanmasinda dikkate alinacak tarih kanunda aciklik olmamakla birlikte, doktrinde agirlikli görüse göre alacagin muaccel oldugu tarih degil, borclunun mütemerrit sayildigi tarihtir . Cünkü bu tazminat talebi gecikmenin degil temerrüdün sonucudur.
Gecikme tazminati ancak aynen ifanin istenebildigi süre icin talep edilebilir .

2. Kazadan Sorumluluk
BK 101 I, temerrüt halindeki borcluyu kazadan (Zufall) (bütün umulmayan durumlar) dogacak zarardan da sorumlu tutmaktadir. Bu durumda borclu, temerrütün girisinden itibaren dogacak borclunun kusursuz oldugu ifa imkansizliginda dahi genel kuralin aksine tazminatla yükümlü olacaktir . Doktrinde bu durum temerrütten itibaren hasarin borcluya ait olmasi olarak da ifade edilir . Ancak bu, temerrüdün dogusunda borclunun kusurlu olmasina bagli tutulmustur .

Mütemerrit borclunun buradaki agirlastirilmis sorumluluguna iki istisna taninmistir (BK. 102 II). Mütemerrit borclu kendisinin kusuru olmaksizin temerrüde düstügünü veya eger ifa vaktinde yapilsa idi dahi beklenmedik olayin ilgili edim konusunu telef edecek oldugunu ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktir (BK. 102 II) . Buradaki edim teslim edilse idi dahi telef olmasina yol acacak kazanin ayni kaza olmasi gerekip gerekmedigi tartismalidir. Agir basan görüs ayni kaza olmasi gerektigi fikrindedir.
Hakim görüse göre mütemerrit borclu ancak, malin sigorta ettirilmeyecegi veya baskasina satilmayacagini ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktir. Buna karsi diger bir görüs isabetli olarak borclunun yalnizca malin kazanin kapsamina giren yerde bulunmasini ispat etmesi halinde sorumlulugunun sona erecegini kabul eder ve buna ragmen kazadan zarar görmeyecegi olgusunun (sigorta veya satim ile bertaraf) ispatini alacakliya yükler.


3. Temerrüdün Para Borclarina Iliskin Sonuclari
(Özel Hükümleri)
a. Temerrüt Faizi
Faiz, para borclarinda temerrütte gecikme tazminatini karsilamak ve tazminatin alt sinirini teskil etmek üzere götürü bir gecikme tazminati farazi olarak kabul edilmistir . Faiz eger gecikme zararini da karsiliyorsa gecikme tazminati istenemeyecektir. Zararin bu bicimde tamaminin karsilanamamasi halinde borclunun kusurlu olmasi sartina bagli tutulan munzam zararin tazmini yolu acilmistir (BK. 105 I) .
Faiz orani ile ilgili ticari isler ile ticari olmayan isler arasinda bir ayrima gidilmistir. Para borcuyla mütemerrit borclu, sözlesme ile daha az bir faiz saptanmis olsa bile gecmis günler icin yillik yüzde 50 faiz ödemeye mecburdur (BK. 103 I). Ticari islerde temerrüt faizi ödeme yerinde ve zamanindaki banka iskontosu 50 %´ten fazla ise, sözlesmede anilmasa bile TC Merkezbankin kisa vadeli krediler icin öngördügü reeskont faiz oranina göre istenebilir .
Faizin miktari yasadakinden farkli olarak daha düsük veya fazla sözlesme ile kararlastirilabilir. Bu durumda sözlesme esas alinir . Eger alacak icin akitle bir faiz orani kabul edilmisse, temerrüt halinde temerrüt faizi icin de artik akitte öngörülen bu oran esas alinir .


Diger borclarda kusursuzlugunu ispat ederek tazminat ödemekten kurtulan borclu, para borclarinda temerrüde düsmede kusursuz bulunsa da ve hatta alacakli bir zarara ugramasa dahi temerrüt faizi ödemek zorundadir .
Temerrüt faizi temerrüt girisinin ertesi günden itibaren islemeye baslar. Temerrüt faizine faiz yürütülemez –Mürekkep faiz yasagi- (BK. 104 III) .

Alacakli, ödemeyi temerrüt faizini sakli tutmaksizin kabul etmisse, gecikme tazminatindan farkli olarak temerrüt faizine iliskin talep hakki sona erer (BK. 113) .
Ifa icin yeni süre verme halinde temerrüt (BK.101) sözkonusu olmayacagindan bu süreler icin temerrüt faizi de dogmaz .



b. Temerrüt faizini asan zarar
Alacaklinin ugradigi zarar gecmis günler faizini astigi durumlarda borclu kendine hicbir kusur yükletilemeyecegini ispat etmedikce bu fazla zarari da ödemekle yükümlüdür . Munzam zarar, borclu temerrüde düsmeden borcunu ödemis olsaydi alacaklinin malvarliginin alacagi durum ile temerrüt sonunda ortaya cikan durum arasindaki farktan temerrüt faizi ile karsilanmayan ve onu asan bölüme iliskin zarardir . Bu zarari ispat yükü alacakliya aittir .
Borclu temerrüde düsmede kusursuz oldugunu ispatlamak sartiyla ek zarari tazminden sorumlu olmayacaktir .


III. Tam Iki tarafa Borc Yukleyen Sozlesmeden Dolayi Dogan Ek Careler

a. Ek Carelerin Sarti olarak makul sure verilmesi
Alacakli, ek carelere basvurabilmek icin borcluya borcun aynen ifasi icin temerrüdün girisinden sonra bir ek süre vermek zorundadir. Alacakli, iyi niyet kurallari cercevesinde süre verme konusunda zaman bakimindan sinirlanmamistir.

Alacaklinin, ek sürenin ne kadar oldugunu deutlich ve bestimmt olarak belirlemesi gerekir. Mehilin hukuki sonuclari hakkinda bir aciklama yapmasina gerek yoktur .
Mehil, sartlarin özelligi, borcun niteligi, ve alacaklinin ve borclunun karsilikli menfaati dikkate alindiginda iyiniyet kurallarina göre borcun ifasina imkan verecek uzunlukta yani angemessen olmalidir . Ek sürenin uygun olup olmadigi konusunda dogacak bir uyusmazliga karsi alacaklinin mehil tayinini hakimden isteme hakkina da sahiptir. Ek sürenin borclu icin beschneidende ek sonuclari önleyebilmek icin son bir imkan saglamasi fikri bu yaklasimin dayanagidir.
Münasip olmayan bir ek süre verilmesi halinde beyanin münasip bir mehil icin hüküm ifade edecegi fikri cogunlukca savunulurken, bu durumda uygun olmayan mehilin gecersiz sayilacagi ve alacaklinin ancak hatasini düzeltip yeniden uygun mehil vermek sartiyla ek tedbirlere basvurabilecegi görüsü de ifade edilmektedir. Benim kanaatime göre kanun koyucunun borcluya uygun süre verilmesi amaci icin alacakliyi bir tür cezalandirma unsuru tasimayan birinci secenek daha adil bir cözüm getirmektedir.

Ek süre verme sekle bagli degildir. Ancak tacirler arasi islemlerde TTK 20 III`e göre noter araciligi ile, iadeli taahhütlü bir mektupla veya telgrafla verilmesi sarttir .
Satim sözlesmesinde eger bedel ödendikten sonra malin teslim edilmesi kararlastirilmis ve alici bedel ödemede temerrüde düsmüs ise BK 211 I, II´ye göre satici ifa icin ek süre vermeden derhal sözlesmeden dönebilir .


Ek süre verilmesi „borcun ifasinin ertelenmesi“ niteliginde degildir. Süre boyunca da borclu mütemerrittir; kazadan sorumlu kalmaya, temerrüt faizi islemeye devam eder .

Mehil Istisnalari
Alacakli, BK. 107´de öngörülen 3 halde mütemerrit borcluya ek süre vermek zorunda olmaksizin borcun aynen ifasindan vazgecip müsbet zararin tazminini istemek veya sözlesmeyi feshetmek hakkina sahiptir .
- Borclunun davranisindan süre vermenin faydasiz olacagi anlasiliyorsa (BK. 107 I). Ciddi ve nihai bir ifa reddi veya ifa icin hicbir ön hazirlik yapilmamasi ve mehil verilse bile ifayi saglamaya hizmet etmeyecegi belli olan hallerde...
- Borclunun temerrüdü sonucu olarak borcun aynen ifasi alacakli icin yararsiz duruma gelmisse (BK. 107 II). Önemli olan ifanin tamamen ve herkes icin degil, alacaklinin müsahhas durumuna ve akitte güdülen gayeye göre alacakli icin faydasiz kalmasidir . Ifa, temerrüt disinda bir nedenle faydasiz hale gelmisse alacakli mehil vermek zorundadir . Yaz sezonu icin ismarlanan mayolar...
- Sözlesmede kesin olarak saptanan bir zamanda veya belirli bir süre icinde(Kesin Vade)Fixgeschäft ifasi gerekiyorsa (BK. 107 III). Borc „kesin vade“ye baglandigi haller. Burada sözlesmedeki kayitlardan veya isin niteliginden, alacaklinin gecikmis ifayi kabul etmek istemediginin anlasilir olmasi sarttir . Ayrica ifanin alacakli icin faydasiz hale gelmesi gibi bir sart aranmaz.
Taraflar mutlaka muayyen günde ifasi gereken bir akit yapmasalar bile iki halde mehil tayinine gerek yoktur.

Birincisi, ticari satimda BK. 187´ye göre ifa icin bir zaman belirlenmisse, taraflarin „kesin vadeli“ bir sözlesme yapmak istedikleri varsayilir ve borclunun temerrüdü halinde alacakli bir ek süre vermeksizin aynen ifadan vazgecerek borcun ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilir. Ticari satimda ayrica mütemerrit satici karsisinda alicinin malin teslimini istemekten vazgectigi farzedilir. Eger alici malin teslimini istiyorsa konulan sürenin bitiminde bu niyetini saticiya bildirmelidir .
Ikinci ihtimal, ticari olmayan satimlarda dahi mal semenin tediyesinden sonra veya semenin tediyesi akabinde teslim edilmesi gereken hallerde borclu temerrüde düserse (BK 211) .
TTK. 715, BK. 211.
Mehile gerek olmayan hallerde alacaklinin sectigi alternatifi derhal bildirmesi gerekip gerekmedigi tartismalidir. Saymen temerrüde düser düsmez secimin derhal bildirilmesi gerektigini ifade ile yetinmekteyken , Oguzman´a göre BK. 107´deki hallerde borclu temerrüde düstügünde alacaklinin dönmeyi sectigi farzedilmeli, ifa yerine tazminat isteyecek alacakli bunu derhal bildirmelidir .

b. Alacaklinin Basvurabilecegi Ek Careler
Alacakli synallagmatik sözlesmelerde ifa ve gecikme tazminati talebine ek olarak ifadan vazgecip müsbet zararin tazminini veya sözlesmeyi feshedip menfi zararin tazminini talep edebilecektir. Bu secimi yaparken eger menfaati ifayi elde etmekte ise aynen ifayi talep etmelidir. Aynen ifada degil ve müsbet zarari menfi zarardan fazla ise ifa yerine tazminat istemeli, menfi zarari müsbet zararindan fazla ise aktin feshini tercih etmelidir . Alacakli ifadan vazgecip olumlu zarari talep veya sözlesmeden dönüp menfi zararin talep edilebilmesi icin mehil sonunda kullanilan tercihi derhal borcluya bildirmek zorundadir .
Ifadan vazgecme, bir mehil tayinine tabi olmamakla birlikte alacaklinin spekülasyon imkanini ortadan kaldirmak icin derhal bildirilmelidir .

  Alıntı ile Cevapla