Söke söke
Her şeyden önce tribünlerin iki takım taraftarları arasında eşit dağıldığı maçları çok özlemişiz. Futbolun keyfi böyle çıkıyor. Beşiktaş başka hiçbir takıma olmadığı kadar rahat oynuyor F.Bahçe maçlarını. Tümer'in organizatörlüğünde savunmadan gelen topları Gökhan'la Bobo'ya çabuk ve etkili bir şekilde aktararak F.Bahçe'nin savunma zaafından faydalandılar. Okan yorulana kadar çok top kaptı, F.Bahçe'nin etkili bir şekilde atak tazelemesini önledi. Alex, Aurelio gibi ustaların savunmanın arkasına attığı topları da Koray ve İbrahim Üzülmez insanüstü bir gayret ve çabuklukla silip süpürdüler. Tümer'in harika golüyle öne geçtikten sonra ani kontrataklar yapan Beşiktaş, Gökhan Güleç'le ikinci golü buldu. İlk yarı üç, dört farklı bitebilirdi. Bobo, 120 dakika koştu, pres yaptı, havadan-yerden mücadele etti, top sakladı. Boş koşular yaparak arkadan gelen Tümer ve diğerlerine koridor yarattı.
Tümer mükemmeldi
İkinci yarının başlarında F.Bahçe umut golünü atınca Beşiktaş paniklemedi. Mehmet Yozgatlı'nın şutunu Cordoba dahil bütün takımın seyretmesi ilginçti. İşte o golden sonra panik başladı. F.Bahçe bu dakikalarda üstündü ve başka bir gol daha atabilirdi. Herkesin fizik gücü üstün olduğu için birçok maçını son dakikalarda kazandığını söylediği F.Bahçe, uzatmalarda hiçbir varlık gösteremedi. Tam aksine Beşiktaş rakibine pozisyon verse bile 30 dakikanın patronuydu. Nitekim gecenin kahramanı Tümer, mükemmel bir gol daha atarak kupayı Beşiktaş'a kazandırdı. "G.Saray'a 4, Trabzon'a 3 çektik, sıra Beşiktaş'ta" demeye hazırlanan Fenerli dostlarımın hevesleri kursaklarında kaldığı için üzüldüğümü söyleyemeyeceğim. Kartal kupayı şansıyla, hakem hatasıyla değil söke söke aldı |