[özgür_1903]

Murat Aksu, Beşiktaş yönetiminin ağır toplarından biriydi. İyi işler yaptı. Maddi gücün yetmediği yerde manevi gücünü kullanarak olmayacakları oldurdu. Başkanın sağ koluydu.

Beşiktaş - Ankaragücü maçı öncesi yaptığım röportajda Başkan Yıldırım Demirören aynen şunları söyledi:

“Murat Aksu ve Kenan Öner’le birlikte güçlü bir yönetim oluşturacağız.”

Bu röportajdan tam yarım saat sonra ben Murat Aksu’nun yeni yönetimde olmayacağı haberini aldım. Şimdi bazıları diyor ki; “Murat Aksu’yu ikna eder, tekrar döndürürler.” İşte bu imkansız. Benim tanıdığım Murat Aksu, “Yeni yönetimde yokum” sözünden dönmez. Aksu, “Yeni yönetimde yokum” deyip, spekülasyonlar olmasın diye konuşmadan telefonlarını da kapatıp yurtdışına gitti.

Aksu gitti ama spekülasyonlar da hemen arkasından başladı bile... İşte konuşulanlar, iddialar, dedikodular...

Güya Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören “Murat Aksu damadımı (Kıvanç Oktay) yedi, oğlumu yedirmeyeceğim!” diyormuş... Hatta “Bu beyefendi avukat değil mi? Nasıl bu hale geldi” diye de ekliyormuş. Bu da Murat Aksu’nun kulağına gitmiş!

Bir başka iddiaya göre Murat Aksu’nun babası Abdülkadir Aksu oğluna “Yeter artık. Çok yıprandın. Beni de yıpratıyorsun, bu işi bırak” demiş.

Dedikodular devam ediyor...

-Aksu, Beşiktaş ikinci başkanlığından Futbol Federasyonu başkanlığına aday olmak için ayrılmış!

-Yıllarca Haluk Ulusoy’un yanındaydı. Son üç yılda Beşiktaş’ta yöneticilik yaptı. Futbolun içinde. Tecrübe kazandı. Neden olmasın!

-Murat Aksu ile Yıldırım Demirören, yeni yönetimde yer alacak isimlerde anlaşamamışlar!

-Demirören, 25 milyon dolarlık alacaklarına karşılık yöneticilerden senet imzalamalarını istemiş, Aksu kabul etmemiş!

Ve son dedikodu:

-Murat Aksu “Beni yediklerini sanıyorlar ama yanılıyor. Ben kolay lokma değilim!” diyormuş.

İşte hem Beşiktaş’ta, hem de futbol camiasında konuşulanlar bunlar; dedikodular... Çoğalarak da devam edecek bunlar... Dedikodulara son vermek için Murat Aksu’nun piyasaya çıkarak gerçekleri açıklaması gerekir.




Dereli’yi kim ihbar etti?

Pazartesi gecesi atv’de Ersin Düzen, Kazım Kanat, Gürcan Bilgiç ve Ahmet Çakar’ın sohbetine takıldım. Sevgili Çakar, “Geçen sezonki Denizlispor - Fenerbahçe maçının hakemi Selçuk Dereli o günkü yönetiminden dolayı UEFA’da sınıf atlayamamış ve ikinci sınıfta kalmıştır” dedi. Dereli’yi ihbar edenin de bugün Türkiye’de faal bir hakem olduğunu söyledi.

Çok ciddi bir iddia... Çakar bu faal hakemin kim olduğunu açıklamalı ve tüm hakemlerin ispiyonculukla zan altında kalmasına engel olmalı.

Ümit Özat için ise kullandığı “PSV’ye gidecekmiş. Ümit PSV’de su bile taşıyamaz!” sözleri talihsiz bir açıklama. (Ben Ümit’in her takımda aslanlar gibi oynayacağına inanıyorum) Fenerbahçe ve milli takımın defalarca kez formasını giymiş bir futbolcuya böyle bir yorum yapmasını Ahmet Çakar gibi bir futbol adamına hiç yakıştıramadım. Trabzonspor’da oynayamayan Eller, Atletico Madrid’e gittiyse Ümit’in de PSV’ye gitmesi normal değil mi?

Bir Türk futbolcusu yurt dışından teklif alıyor. Sen kendi malını öveceğine, kötüleyip “tu kaka” diyorsun. O zaman ben de diyorum ki, Selçuk Dereli’yi faal bir hakem mi ihbar etti yoksa!..




Böyle transfer yapılmaz!

Bu sezon Galatasaray’da transfer skandalları yaşanıyor.

Başından beri yapılan transferlerin hiçbiri Galatasaray taraftarlarının gönül rahatlığı ile kabul edebileceği cinsten değil.

Galatasaraylı taraftarlar “Belki devre arasında olur” diye umutla bekledi. Ama güvenilen dağlara önce Alman 3. liginden Bilal Aziz yağdı! Galatasaray gibi büyük bir kulüp devre arası futbolcu deneyerek transfer düşünmez. Bu Erdal Keser’in fikriymiş. Bravo ona ve bu fikre “olur” diyen yönetime...

İkincisi Hamit... Başkan Hamit’in formasıyla fotoğraf çektirip, “Önce formasını, sonra da kendisini alacağız” diyor. Yapmayın sayın başkan. Siz böyle derseniz, bakın başkaları ne der:

-Önce formasını, sonra şortunu, sonra konçunu, sonra kramponunu!

Evet başkan. Başkaları da böyle diyor. Yani dalga geçiyor. Siz çanak tutarsanız, elin ağzı torba değil ki büzesin, onlar da böyle konuşur. Kimseyi susturamazsınız. Galatasaray gibi bir büyük kulüp ve başkanı böyle yanlışlar içinde olmamalı.




Nasıl sözler ama...

* Hayatta ahlakla ve sorumlulukla ilgili kesin bilgilerimi futbola borçluyum...

* Futbolu ölüm kalım meselesi olarak görüyorlar. Bu beni kızdırıyor. Futbol bundan çok daha önemlidir...

* Futbol savaştır.

* Futboldaki en iyi menajer olduğumu söyleyemem ama ilk birin içindeyim..

* Futbolda topun nereden geleceği hiçbir zaman belli değildir. Bu nedenle hayata çok benzer.

* Futbol basittir ancak en zor şey basit futbol oynamaktır