Konu: Altın
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24-01-2007, 13:43   #16
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Devlet elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan
Oysa ne büyük 'vizyonları' vardı bu ruhsat ve izinleri verenlerin... İlk olarak, çokuluslu altın tekellerinin bu ülkede her istedikleri yeri eşmelerine, kirletmelerine, yeraltı zenginliklerinin keyfini çıkarmalarına göz yumulacak, ama bu vesile ile, nedenli misafirperver bir yatırım ülkesi olduğumuz yedi düvelin yabancı sermayesine ilanen duyurulmakla kalmayıp, bilfiil ispat etmiş olacak.
Ayrıca devletimiz, elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan oturduğu yerden para kazanacaktı. Çıkarılan altının yüzde 90'ından fazlasını götüreceklerdi. Ama yine de hiç olmazsa görünürde yüzde 5'i madencilik fonuna, yüzde 5'i de yerel yönetimlere vergi olarak bırakılacaktı.
Üstelik bu çokuluslu yabancı şirketler, altını arayıp bulmak (jeoloji), çıkarma (madencilik), cevheri iºletme (kimyasal metalurji), siyanür arıtma (avutma) ve siyanürlü çamur depolama (pislik) konusundaki 'yüksek teknolojilerini' ülkemize transfer edeceklerdi. Dahası, bu şirketler ülkemizin bilmem kaç insanına iş ve aş sağlayacaklardı. Gerçi bu istihdamların en uzun ömürlüsü taş çatlasa on yıl olacaktı, ama bu da hiç yoktan iyiydi.
"Vizyon sahipleri" yukarıdaki getiri hesaplarını yaptılar. Götürü hesaplarını yapmak ise "Türkiye'nin altın çağına girmesini istemeyenler" in payına düştü.
İki bacağı ile futbol oynayan Jardel'in sadece bir bacağı bile değil
Şimdi de "İstemezükçüler" hangi zenginlikleri tepiyor, bir görelim:
Tuprag Şirketi: Balıkesir-Havran'ın Küçükdere madeninde 6 yıl boyunca her yıl 1.3 ton, Eskişehir-Kaymaz'ın Sivrihisar madeninde 8 yıl boyunca her yıl 0.7 ton;

Eurogold Şirketi: Gümüşhane-Mastra madeninde 10 yıl boyunca her yıl 1.5 ton, Bergama-Ovacık madeninde 8 yıl boyunca her yıl 2.8 ton;
Cominco Şirketi: Artvin-Cerattepe madeninde 10 yıl boyunca her yıl 1.2 ton altın çıkarılacaktı.
Hepsi ne ediyor? Yılda 7.5 ton


Bugünkü değerden ne tutar? ˜70 milyon dolar Şirket beyanlarına göre üretim maliyetleri ne kadar? ˜53 milyon dolar Net kar ne? ˜17 milyon dolar Maden kanunu 15. maddesine göre Türkiye'ye bırakacakları servet (!) ne tutuyor? 1.7 milyon dolar Jardel'in transfer ücreti neydi? 28 milyon dolar
(Son sorunun yeri değildi, ama aklımıza geldi soruverdik!)
Evet, bu beş maden aynı anda faaliyete geçerse, her yıl ulusal bütçemize yapacakları katkı ile ne alabiliyoruz, gördünüz mü? İki bacağı ile futbol oynayan Jardel'in sadece bir bacağı bile değil. Üstelik adam keyfine göre canı isterse oynuyor, istemeze de ortadan kayboluyor. Ve sen uluslararası futbol camiası nezdinde hiçbir şey yapamıyorsun! Bu da işin bir başka acıtan yanı!
Neyse ki devlet büyüklerimiz bu durumu zamanında fark edip 580 arama ruhsatının 170 adedini ön-işletme ruhsatına çevirdiler. Bu ruhsat ve izinleri imzalayan siyasiler ve bürokratlar nasıl oldu da ülkemizin bu yolla zenginleşeceğine inandılar veya ikna edildiler, anlamak kolay değil!
TU Berlin International Dergisi'nin Mayıs 97 sayısında yayınlanan madenci sekiz bilim adamının ortak makalesinden bir alıntı da bu sırada iyi olacak;
"Gelişmekte olan ülkelerin altın madenciliğinden beklentileri hüsranla sonuçlanmaktadır. Çünkü gerek madeni işlemek için kurulacak olan sınai tesisinin ilk yatırım giderleri, gerekse işletme sarf malzemeleri (özellikle siyanür) için ödenen döviz miktarı ülkeye kalacak altının döviz getirisi ile baş başa gelir." Kısaca, bu sınai faaliyetten ev sahibi ülkeye bir tek şey kalır. Zehirli proses atıklar!
Hem sonra altın şirketlerinin siyanür üreticisi şirketlerle olan ortaklıklarını unutmamak gerek. Bu piyon şirketlerin arkasındaki büyük patronların kasasına giren kardan altının payı azalırsa, siyanürün payı artar. Bu şirketleri barındıran sermaye şemsiyesi altında ayrıca uranyum üreticileri, nükleer enerji şirketleri ve nükleer atık tüccarları da var. Günümüzde nükleer ve zehirli kimyasal atıkların bertaraf edilmesi, gelişmiş sanayilerin başındaki en büyük dert. Bu nedenle, atık barajları inşa eden, yer kabuğunda galeriler oyan, büyük çukurlar açan altın şirketleri, nükleer atıkçı şirketler için en çok değerli birer ortak ve bulunmaz birer nimet olmuyor mu?
  Alıntı ile Cevapla