Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24-01-2007, 23:12   #3
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Şairin Rüyası :

Şair Coleridge, Kubilay Han’la ilgili bir kitabı okumakta iken uykuya dalmıştı. Üç saat kadar iskemlesinde öylece uyudu ve bu sırada rüyasında 200-300 satırlık bir şiir yazdığını gördü. Bu rüyada, şiirle ilgili hayaller maddeleşmiş olarak belirmişti. Coloridge uyanır uyanmaz rüyadan hatırladığı satırları yazmaya başladı. Bu sırada bir ziyaretçi geldi., bu nedenle çalışmalarına bir saat ara vermek zorunda kaldı. Sonra rüyanın kalan kısmını yazmak istedi, fakat o satırları unutup gitmişti. İşte Kubilay şiiri böyle meydana geldi.

Korkulu Rüyanın Hayırlı Neticesi :

Mühendis Elias Howe, uzun çalışmalar sonunda dikiş makinesi yapmayı başardı.

İlk yaptığı iğnelerde delik, iğnenin ortasında idi. Fakat, iğne üzerindeki deliğin uygun yere açılmayışı istenilen sonucu vermiyor, ve bunun sonucu olarak dikiş dikmek de mümkün olmuyordu. Howe, gece gündüz beynini buna yoruyor ama bir çıkış yolu bulamıyordu.

Bir gece rüyasında vahşi bir kabilenin eline esir düştüğünü gördü. Kabile reisinin önünde iğnesiz bir dikiş makinesi duruyordu.

-Elias Howe ! diye kükredi kabile reisi. Sana bu makineyi derhal tamamlamanı emrediyorum, aksi halde öleceksin!..

Zavallı Elias’ın dizlerinin bağı çözüldü, elleri titremeye başladı ve yüzünden soğuk bir ter boşandı. Düşünüyor, taşınıyor, makinenin bu parçasındaki eksikliği bir türlü gideremiyordu. Öyle gerçek gibi görünen bir rüyaydı ki, uykusunda avazı çıktığı kadar bağırdı. Esmer tenli cengaverler, onu ölüm meydanına doğru götürmeye başladılar.

İnsan boyunu aşan, yere çakılı kalın gövdeli bir kazığa sıkıca bağlanan Howe her şeyin bittiğini anladı. Kendisinin bile anlayamadığı bir takım dualar mırıldanmaya başladı.

Sonra reisin gök gürültüsünü andıran bir sesle “öldürün” dediğini duydu.

Yerli muhafızın mızrakları gövdesine saplanmak üzere havaya kalktığında,birden bir şey fark etti. Mızrakların ucunda bulunan göz şeklindeki delikler, düşünüp de bir türlü keşfine eremediği dikiş iğnesinin ta kendisiydi. Mızraklar tam göğsüne saplanırken uyandı.

Hemen laboratuarına koşan Howe, böylece rüyası sayesinde dikiş iğnesini de bulmuş ve makinesini çalıştırmıştı.

Dickens’in Habercisi :

Ünlü yazar Charles Dickens’ın gördüğü bir rüya da ilginç rüya örnekleri arasındadır. Dickens rüyasını şöyle anlatıyor:

“Rüyamda, sırtında kırmızı bir şal olan bir hanım gördüm. Arkasını dönmüştü. Bana doğru döndüğünde onu tanımadığımın farkına vardım. ‘Ben Bayan Napier’im dedi’. Ertesi sabah uyandığımda giyinirken bu saçma rüyayı düşündüm. Çok belirgin ancak hiçbir anlamı olmayan bir rüyaydı. Neden Bayan Napier? Ömrümde Bayan Napier diye birini hiç tanımamıştım. O gece kütüphanede kitap okudum. Az sonra Bayan Boyle ve ağabeyi geldiler. Yanlarında kırmızı şallı genç bir bayan vardı. Onu bana Bayan Napier olarak tanıttılar.” Dickens’ın anlattığı türden rüyaların genelde çok belirgin olarak kendilerine özgü bir yanı vardır.
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla