Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-01-2007, 13:50   #11
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Atatürk’te liderlik ruhu çok gelişmiştir. Her türlü ortamda ağırlığını hissettirebilecek kadar etkilidir. Lider Atatürk’ün kişiliğini oluşturan özelliklerden biri, belki de en önemlisi ileri görüşlülüğü olmuştur. Onun kişiliğinin bu yönü kararlılığı ile birleşince gerçek gücünü göstermekte idi. Çanakkale muharebeleri’nde yaşanan ve Atatürk’ün ileri görüşlüğünü vurgulayan birçok olaydan birisi de şudur: “Anafartalar cephesinde düşman hareket etmeden mevzilerinde beklemektedir. Arıburnu sahilindeki düşman iskeleleri her zaman olduğu gibi her gün erzak, cephane ikmali için yüklerin inmekte olduğu gözlenmektedir. Düşmanın cephe gerilerinde ufak tefek harekâtı, siperlerinde yorulan taburların değiştirilmekte olduğu şeklinde yorumlanıyordu. İşte bütün bu şartlarda, düşmanın anafartalar bölgesinden çekileceğini yalnız Mustafa Kemal, kendisine has o büyük hassasiyetle hissetmişti. Düşmanın çekilmeye başladığına hükmeden Mustafa Kemal, Ordu Kumandanı Liman von Sanders’ten bu konuda destek görememiştir. Mustafa Kemal kimsenin göremediğini görmüştü. Gerçeği anlamayanlara anlatmaya çalışıyor, bir şeye yaramıyordu. Bir süre sonra bu konudaki haklılığı, askerî hadiselerle kuvvetlendirildi. düşman ordularından bir fırkanın Selânik’e gönderildiği haberi gelmişti.”[1] bu olayı aktaran Cevat Abbas Gürer’in kişisel kanaatine göre, eğer Mustafa Kemal’e engel olunmasaydı, düşman daha orada imha edilerek Selânik’e birlik kaydırması engellenecek, askerî tarihte belki de bir Makedonya cephesi yazılmayacaktı.
Atatürk, 1930 yılında üniversite öğrencileri ile yapmış olduğu bir görüşmede “yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi kâfi değildir. muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi lâzımdır.”[2] demiştir. O büyük dahinin ileri görüşlülüğünü Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen komutanlarından Orgeneral Asım Gündüz anılarında yer alan bir olayla şu şekilde bütünleştirir:
“I nci Ordu Komutanı Yakup Şevki (Sübaşı) Paşa, Büyük Taarruz hazırlıklarında da ölçülü davranışının sonucu olarak hemen harekete geçilmesine karşı çıkmıştı. Fakat Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşanın kesin kararı karşısında zayıf bırakılan ordusunu büyük bir komuta olgunluğuyla yönetmiş ve istenenden fazlasını vermişti.
  Alıntı ile Cevapla