25-01-2007, 13:50
|
#12 |
Guest | Aynı zamanda Atatürk’ün harp akademisinden hocası olan Yakup Şevki Paşa, bu kadar hazırlıktan sonra yunanların Afyon-Eskişehir hattından kolay kolay sökülemeyeceğine inanıyordu. Başkomutan Meydan Savaşı’ndan sonra yunanların kaçışı karşısında Eşme’de “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emrini veren başkomutana gelerek “Mustafa Kemal Paşa”, demişti. “Ver elini öpeyim... Sağ ol... Ben, bunların bu duruma düşeceklerini hiç kestirememiştim...” Bu büyük jest karşısında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, “Aman estağfurullah Paşam... demişti. Ben, sizin ellerinizi öperim. Sizler bizim hocamızsınız. Sizlerin bize öğrettikleri ve yardımıyla düşman bu hâle geldi, memleketi kurtardık...”[1] İleri görüşlülüğü tartışılmaz olan Atatürk’ün bu kişisel özelliği, aynı zamanda onun şaşırtıcı bir sezgi gücü ile de desteklenmekte idi. Belki psikolojik bir olgu olarak da görülebilir; ama Atatürk’ün dikkati çekecek ve üzerinde önemle durulacak belirgin bir özelliği bu geleceği seziş gücüdür. Bunu birkaç örnekle açıklamak gerekirse; -Birinci Dünya Savaşı’nın nasıl sonuçlanacağını daha harbin başında belirtmesi, -İkinci Dünya Savaşı’nın hangi tarihte başlayacağını amerikan başkanı Mc Arthur’a söylemesi, -Birinci Dünya Savaşı sonunda İngilizlerin siyasî ve askerî bakımdan Türkiye’ye uygulayacağı politikayı önceden ilgili makamlara duyurması, -Aynı müttefiklerin savaş sonrası mirasın paylaşılmasında anlaşmazlığa düşecekleri hususunu belirtmesi. Bunun dışında kendi geleceği hakkında; -Selânik’te arkadaşlarına ülkenin kaderine egemen olacağını ve kendilerine hangi görevleri vereceğine dair yaptığı konuşma, -Sofya’da Türkiye’de bir gün idareyi ele alınca çağdaş uygarlığın gereklerini uygulayacağını söylemesi, -Selânik’te Türkolog İvan Melikof’a yapacağı devrimleri teker teker sayması, -Mütareke döneminde Almanya’nın Türkiye elçisine “Enver Paşanın batırdığı Türkiye’yi kendisinin kurtaracağını söylemesi” gibi. Yakın arkadaşı Orgeneral Asım Gündüz, ondaki bu ileri görüşlülüğün okuma hırsından, tarihe aşırı merakından kaynaklandığını belirtir. Atatürk’ün bu yönü pek çok araştırmaya konu olmuş, onun psikanaliz yöntemiyle de araştırma konusu olmasına neden olmuştur. Atatürk bu sezgi gücünü liderlik özellikleriyle pekiştirmiştir. |
| |