Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25-01-2007, 16:44   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

‘’Her işin hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber ; yolun kabul edilebilir, mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır.’’derdi. Deha sahibi kişilerin en belirgin özelliklerinden biri, yaratıcı bir güce sahip olmalarıdır. Yaratıcı düşünce, olağanüstü yenilikler yapar. Fikirler geliştirir. Herkesin yapamayacağı eserler verir. Atatürk, askeri alanda yepyeni yöntemler denemiştir. Siyasi alanda da yaratıcılığını ortaya koyarak hayal edilmesi bile güç olayları gerçekleştirmiştir.Komutan olarak girdiği savaşlarda gösterdiği olağanüstü yaratıcılık, yabancı çevrelerce de kabul edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü durumuna gelinceye kadar geçirdiği aşamalar incelendiğinde sonuç olağanüstüdür. Yeni Türk alfabesinin kabulü, uluslar arası rakamların alınması... toplumu derinden ilgilendiren bir kültürel değişimdir. Geliştirdiği büyük inkılabı plânlaması, uygulaması ve elde edilen büyük başarı onun yaratıcı düşüncesinin eseridir. Atatürk önemli problemler karşısında önce düşünür, inceler, araştırır ve tartışırdı. Sonra kesin kararını verirdi. Verdiği kararın uygulanma zamanını ise sabırla beklerdi. Samsun’a çıktığı zaman ; millet egemenliğine dayanan, tam bağımsız, yeni bir Türk devleti kurmak kararını ve bununla ilgili uygulamaları, hemen açıklamadı her aşamada, birini gerçekleştirirdi. Erzurum kongresi günlerinde ; ileride cumhuriyetin ilan edileceğini, yeni bir alfabenin kabul edileceğini söylediği zaman, bunların gerçekleşeceğini kimse inanmamıştı. Fakat zamanı ve yeri geldikçe Atatürk, bütün düşüncelerini gerçekleştirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Saltanat kaldırıldı. Cumhuriyet ilan edildi. Bunlar hep onun sabırlı ve kararlı tutumu sayesinde başarıldı. Kurtuluş Savaşı sırasında ; dağınık kendi başına buyruk kuvvetler yerine disiplinli bir ordu kurulmasını sağlaması, disipline olan bağlılığına en iyi örnektir. Atatürk, çalışma hayatında disiplinin gerekliliğine inanıyordu. ‘’Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında da sıkı disiplin, başarının esasıdır.’’ derdi. Atatürk’ün görüşleri kesin ve isabetlidir. Olayların gidişi hakkındaki sezişleri ise şaşılacak derecede doğru çıkmıştır.Çanakkale Muharebeleri sırasında, düşman donanmasının nerede çıkarma yapabileceğini önceden sezerek gerekli önlemi alması, savaşın sonucu değişmiştir.1923 yılında Hatay için söylediği ‘’ Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz günü gelecek siz de kurtulacaksınız.’’ sözleri daha sonra gerçekleşmiştir. 1933 yılında dönemin Mısır büyük elçisine ; Çankaya sırtlarından doğmakta olan güneşi göstererek : ‘’ Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız!! Şu anda günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Bu milletler, bütün güçlüklere bütün engellere rağmen mânileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır.’’ diyerek adeta Asya ve Afrika’nın bugünkü görünümünü çizmiştir. Bunlar, onun ileri görüşlülüğünü gösteren birkaç örnektir. Atatürk, doğruyu söylemekten asla çekinmezdi. ‘’ Ben düşündüklerimi, daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni tekzip eder.’’ derdi. Türk ulusuna, ‘’ Birbirimize daima hakikatti söyleyeceğiz. Felaket veya saadet getirsin, iyi veya fena olsun, daima hakikatten ayrılmayacağız.’’ öğüdünü verdi.
  Alıntı ile Cevapla