Konu: Avarlar
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-01-2007, 09:19   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Arnavutluk'taki Prostovats altın hazinesi, Avar'lara ait olduğu gibi; arkeolojik araştırmalar, Avar Türk sanatının, Germen ve İslav sanatları üzerindeki tesirini ortaya koymuştur.Orta Macaristan'ın Nagy Szent Miklos mevkiinde 1799'da ele geçmiş olup, hangi Türk kavmine ait bulunduğu hala münakaşa edilen, üzerleri Türkçe yazı kitabeli 23 parça altın kaptan müteşekkil ünlü hazinenin, Avar çağından kaldığı da ileri sürülmüştür.
Sonuç olarak; Avarlar’ın Avrupa’daki iki yüzyıldan fazla süren hakimiyeti, Avrupa tarihi bakımından bir kaç cihetle mühimdir; evvelâ, ilk defa olmak üzere Slav kavimleri, Türk hâkimiyetinde uzun bir zaman yaşamışlar, Türk devlet ve askerî teşkilatının tesiriyle bunlar, “kabile” hayatı basamağından devlet teşkilatı basamağına çıkmak imkânını bulmuşlardır. Saniyen [ikinci olarak], Türklerle, muhtelif German (Frank) zümreleri arasında karışma artmıştır; bu münasebet, ekseriyetle karşılıklı mücadeleden ibaret olmakla beraber, her iki kavim, komşu olmak sıfatıyla herhangi bir şekilde “modus vivendi” [hayat tarzı, çelişen menfaatler arasında bulunan ortak nokta] bulmak mecburiyetinde idiler.
Avar hakanlığının, özellikle Slav kavimleri üzerinde büyük tesiri olduğu anlaşılıyor. Balkanlar’da ilk Slav unsurlarının esaslı bir şekilde yerleşmelerinin, Avarlar tarafından alınan tedbirlerin bir neticesi olduğu malûmdur. Bu Türk kavminin, güney ve doğu Slavlarını uzun bir zaman hâkimiyetleri altında bulundurduklarını ve bir çok Slav kabilelerinin, Avarlar tarafından müthiş hezimete uğratıldıklarını gösteren emareler mevcuttur.
4. yüzyıla kadar Germen Gotların, daha sonra Hun İmparatorluğuna bağlı olarak Türklerin hakimiyetine giren Slav toplulukların tarihi, o zamandan itibaren, aşağı yukarı "Türk tarihinin bir parçası" durumuna girmiştir. Kalabalık İslav kütlelerinin, çeşitli Doğu Avrupa bölgelerine ve Balkanlar'a dağılması hadisesi, daha çok Avarlar devrinde vukua gelmiş ve bu büyük ölçüdeki göçler, Avar Hakanlığınca ihtiyaç duyulan toprak mahsullerini elde etmek için, onlara tarım işleri, aynı zamanda, sınır bekçiliği yaptırmak maksadı ile, Avar idaresi tarafından hazırlanmış ve tatbik edilmiştir.
Bu suretle türlü İslav kabileleri, bugünkü Çekoslovakya'ya [Çek Cumhuriyeti, Slovakya], Elbe nehri boyuna, Dalmaçya kıyılarına, Balkanlar'a sevk edilmişlerdir. 750 sıralarında, Atina çevresinde "Avar" denilen Slavlardan bahsedilmekte, aynı devirlerde Hırvatları Adriyatik sahiline götüren başbuğların şu adları sıralanmaktadır: Kilik, Lobel (Alp-el?), Kösenci (Koşuncu), Buga, Tugay. Pannonia (Batı Macaristan) ve Morva İslavlarının başında, İslavlaşmış Avar beylerinin bulunduğu ileri sürülmekte, diğer taraftan Germen kabilelerinin Çek memleketindeki yurtlarından ayrılmalarının, savaş kabiliyetleri pek zayıf olan İslavlar yüzünden değil, Avar başbuğlarının baskısı sonucu vukua geldiği ve bu hadisenin, Doğu Almanya'da meydana çıkan Avar sanatı ile ilgili eserlerde de doğrulandığı bildirilmektedir.
Böylece, 584'de, piskopos Suriyeli Johannes'in ifadesi ile "Eskiden ormanlardan dışarı çıkmağa cesaret edemezken, Avarlar sayesinde savaşa alışan ve altın, gümüş, at sürüsü sahibi olan Slavların, sistemli göçürülmeleri yolu ile, günümüz Orta ve Doğu Avrupa etnik haritasının, Avar hakanlığı tarafından çizildiği anlaşılmaktadır.Bugün Kafkaslar'da yaşayan Avar zümresinin de, onların torunları olduğu kabul edilir.

  Alıntı ile Cevapla