Türk kamuoyunu ciddi suretle düşündüren Balkanlarla ilgili konulardan biri mevcut şartlar altında Balkan ülkelerindeki Türklerin ve akraba sayılabilecek kavimlerin, mevcut milliyetçi akımlar karşısında geleceklerdir. Bunun için çeşitli Balkan ülkelerindeki durumu ayrı ayrı ele almak gerekir. Bulgaristan’daki Türkler ve kendilerini Türk sayan Pomak ve Romanların sayısı oldukça yüksektir. Bu nüfusun, Bulgaristan topla m nüfusu içerisindeki payı, göçlere rağmen artmaktadır. Birkaç yıl içerisinde Bulgaristan’ın nüfusu 9 milyonun altına düşecek, Türk ve Müslüman nüfusu ise Bulgar nüfusunun %20’sine yaklaşacaktır. Bu safhada etnik milliyetçi Balkan ülkelerinin, kendi ülkelerindeki ister Türk kökenli, ister başka kökenli olsun, tüm Müslümanlara Türkiye’nin bir uzantısı olarak bakmaları ve kendi milliyetçilikleri, Osmanlı dönemindeki Türk düşmanlığına dayandığı için de ülkelerindeki Müslümanları eşit görmek yerine bunları ya asimile etmeye ya da sindirerek göçe zorlama eğilimi içerisine girmektedirler. Buna karşılık, Türk ve Müslüman unsurlar da tepkisel olarak gittikçe artan ölçüde kendilerini Türkiye ile birlikte tanımlayarak bazen aşırı milliyetçilik, bazen de İslamcılık etkisinde kalabilmektedirler. İşte bu gerginlik Türkiye’nin Balkanlarda geliştirmek istediği işbirliği politikalarını olumsuz olarak etkilemektedir. Örneğin, Türk nüfusunun çok az bulunduğu Romanya ile Türkiye yakın bir ekonomik ilişkiler süreci geliştirebileceği halde, diğer Balkan ülkelerinde oluşamamaktadır. Ancak, son yıllarda, Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’ne yönelmeleri, onların insan haklarına dayalı, Avrupa sosyal normlarını kabul etmeleri yönünde olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır. Lakin, bu ülkelerin AB’ne üye olmaları halinde dahi, Türk ve Müslüman unsurların istenilen ölçüde eşit yaşama hakkına kavuşmalarının ne kadar zor olacağı Yunanistan’daki Türklerin süregelen sıkıntılarından bellidir. O halde, Balkanlarda barışın hakim olması için Türk ve Müslüman unsurlarla diğer etnik unsurların arasında bir arada yaşamak koşullarını belirlemesi ve buna tüm Balkan ülkelerinin uymaları gerekir. |