Hun – Çin Mücadelesi ve Sonuçları Hun ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayanıyordu. Tarım ve diğer ekonomik faaliyetler az denecek kadardı. Hayvanlardan elde ettikleri ürünler ise, Hunlara uzun süre geçinmeleri için yetmiyordu. Daha başka ürünlerle desteklenmesi gerekiyordu. Öte yandan, Çin ülkesi tarım ürünlerinin bolluğu ve çeşitliliği bakımından son derece geniş imkanlar sunmaktaydı. Bunu fark eden Hunlar, gözlerini Çin üzerine çevirdiler. Onlar yaşayabilmek ve geçinebilmek için Çinlilerin birikmiş mallarını ve servetlerini ellerinden almak zorundaydılar. Böylece Hunlar, ekonomilerinin eksiğini, sık sık düzenlediği akınlarla Çin’den temin etme yoluna gitmişlerdi. Üstelik Çinlilerin kolay bir av oluşu, Hun Türklerini bu akınlara özendirmiş ve teşvik etmiştir. Hunlar bununla da kalmamışlar; Çin’in en verimli bölgesi olan “Sarı Nehir” (Huang- ho) havzasını ele geçirip, akınlarını Çin ülkesinin derinliklerine kadar sürdürmüşlerdir. Bu durum sonu gelmez Çin – Hun mücadelesine yol açmıştır. Bu mücadele gittikçe siddetlenerek Çinlilerin en büyük meselesi haline gelmiştir. Hun – Çin mücadelesi hem Türk hem de Çin tarihi bakımından önemli gelişmelere yol açmıştır. Bu gelişmeleri şu şekilde belirlemek mümkündür: 1. Hun – Çin mücalesinin etkisi en çok Çinlilerin dünya görüşü üzerinde olmuştur. Çünkü Çinliler, daha önce kendilerine benzemeyen ve kendilerinden olmayan kavimleri “barbar” saymışlar ve haklarında bilgi sahibi bile olmaya ihtiyaç duymayarak hepsini aynı ad altında anmışlardır. Kuzey Çin’i hedef alan Hun akınları, bu durumu temelinden değiştirmiştir. Artık Çinliler, ülkelerini ele geçiren ve tahrip eden kavimleri daha yakından tanımak ve onlar hakkında bilgi edinmek zorunda kalmışlardır. Böylece dış dünyaya açılan Çinlilerin dünya görüşleri de, esaslı şekilde değişmeye ve genişlemeye başlamıştır. |