Mete’den Sonra Hun Devleti M.Ö. 174 yılında öle Mete yerine geleceği parlak, devasa bir devlet bıraktı. Bu sırada Hun devleti gücünün ve kudretinin doruk noktalarında bulunuyordu. Yerini alan oğlu Ki-ok (Kayı ?, M.Ö 174-160) Çin’i baskı altında tutma ve bu devlet ile ticari ilişkilerini de devam ettirme şeklinde olan babasının politikasını aynen korumaya gayret etti. Bu gaye ile M.Ö. 161 yılında büyük bir ordunun başında Çin’in merkezine kadar ilerledi. İmparatorun sarayını yıkmak, Hun baskısının azalmadığını gösterdi. Bundan sonra Çin ile ilişkilerini barış temeline oturtan Ki-ok bir Çinli prenses ile evlendi ve Hun ekonomisinin eksikliği olan maddeleri hediye adı altında Çin’den temin etmeye devam etti. Ki-ok Çin’i baskı altına aldıktan sonra İpek yolu üzerinde oturan Yüe-ce’lerin gücünü tamamen kırarak Kavmi göç etmeye zorladı. Ki-ok’un vurduğu darbelerden sonra Orta Asya’yı terk ederek bu günkü Afganistan, Pakistan ve Kuzey Hindistan’a gelen savaşçılık yeteneklerini körertiyordu. Bu hiç şüphesiz dışarıdan çökertilemeyen kalenin içeriden çökertilmesi demekti. Öte yandan bazı Hun beyleri kendilerini Çin medeniyetinin savaşına kaptırıyor ve özentide çok ileri safhalara kadar gidiyorlardı. Çin hayat tarzına karşı aşırı derecede özenti ilk defa Şan-yü Ki-ok zamanında ortaya çıkmıştır. Hunluların güçlü zamanlarında pek etkisi görülmeyen bu olumsuz durumlar daha sonraki zayıf hükümdarlar zamanında tam bir huzursuzluk kaynağı oluyor. Birde buna ekonomik darlık ile Çin’in gittikçe artırdığı siyasi baskılar etkiledi. Böylece Hun iktidarında derin çatlaklar belirmeye başladı. İç ve dış baskılara dayanamayan Hun Şan-Yüsü Ha-han-yeh, vezirin de tavsiyesi üzerine Çin hakimiyeti altına girerek durumunu kurtarmak istedi. Fakat bu durum tepkisiz kalmadı. Hun devlet meclisinde sert tartışmalara yol açtı (M.Ö.58). bu tartışmaların sonucunda Hunlular istiklali feda edenler ve etmeyenler olarak iki kısma ayrıldılar. İstiklali feda etmeyenlerin başına Ho-han-yeh’in kardeşi Çi-çi bulunuyordu. Bu fikri tartışmadan sonra Ho-han-yeh arasında uzun bir taht mücadelesi başladı. Mücadeleyi Çin’in desteğini arkasına alan Ho-Han-yeh kazandı. Böylece Hun devleti Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı (M.Ö.54). |