26-01-2007, 15:26
|
#9 |
Guest | Böylece M.48’de ayrı siyasi vasıfları kesinlik kazanan ilk Hun devleti arasındaki fark, Güneydekinin Çin Tabiiyetini devam ettirmesi kuzey devletinin ise istiklalini daima koruması idi.[1] Güney Hun devleti Çin’in tayin ettiği kukla Şanyüler tarafından yönetildi. Bu yüzden şan-yülerin hiç biri bağımsız bir siyaset izleyemedi. Öte yandan Güney Hun devleti Çin ile Kuzey Hunları arasında tampon görevi yaparak Türk tarihine kötü bir rol oynadı. Kuzey Hunları ise Çin ve Çin’in kışkırttığı kavimlere karşı büyük azim ve kararlılıkla mücadele ettiler. İstiklalleri sonuna kadar korudukları fakat vakti ile Mete’nin ağır bir şekilde cezalandırdığı tung-huların torunları olan Wu-Huanların ve Sien-pilerin devamlı baskılarına maruz kaldılar. Böylece Türk ana yurdundaki Hunların siyasi varlığı tamamen sona erdi. Kuzey hunların yerini wu-huan ve Sien-pi kavimleri aldılar. Hun boyları ise batıya çekilerek Kırgız (Kazak) bozkırlarında yaşayan soydaşlarına katıldılar. Öte yandan Çin egemenliği altında bulunan Güney Hun devletinde ise huzur bir türlü sağlanamadı. Hun boyları sık sık kukla hükümdarlara karşı ayaklandılar. Hun hükümdarları bu ayaklanmaları Çin’inde yardımı ile güçlükle bastırdılar. Çin hükümeti tarafından tayin edilen Hun şan-yüsü, tamamen Çin’e bağlanmak isteyince Hun beyleri tarafından öldürüldü. Yerine tayin edilen Şan-yüler ise duruma hakim olamadılar. Bunun üzerine Çin, son Hun Şan-yüsünü hapsetti. Hun topraklarında ilhak etti. Böylece Güney Hun devletinin siyasi varlığı sona erdirildi.[2] Hunların Türk Tarihindeki Önemi Büyük Hun Devleti bildiğimiz ilk Türk devletidir. Siyasi ilişkileri daha çok Çin ile olduğundan hemen hemen bütün bilgiler bu kaynakların verdiği bilgilerdir. İlk Türk devleti olması bakımından Türk devlet geleneği Hun devleti ile kurulmuştur diyebiliriz. [1] KAFESOĞLU: a.g.e., s.46 [2] KOCA: a.g.e., s.705-706 |
| |