Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-01-2007, 16:24   #48
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kiliç Arslan Anadolu içlerine çekilirken muhtelif yörelerdeki Türk birliklerini kendisine katilmaya çagirdi. Bu arada Danismendli Gümüstekin Gazi ve Kayseri bölgesi emîri Hasan ile ittifak yapti.

Haçlilar Eskisehir ovasinda bir kaç gün dinlendikten sonra Bizanslilarin tavsiyesine uyarak Konya'ya dogru yola çiktilar. Türk birlikleri zaman zaman yaptiklari baskinlarla Haçlilara agir zayiat verdirdiler. Haçlilar Agustos ortalarinda Konya'ya varip Meram'da bir süre dinlendikten sonra Eregli'ye hareket ettiler. Kiliç Arslan bu sirada tekrar haçlilarin karsisina çikti, fakat savasa girmeye cesaret edemedi. Haçlilar Eregli'de iki kola ayrildilar. Bir kismi Kilikya istikametinde yola devam ederken büyük bir bölümü de Kayseri'ye yöneldi. Emir Hasan yol boyunca Haçlilarla kahramanca savastiysa da Türklerin Kayseri'yi bosaltmalarina engel olamadi. Haçlilar Kayseri'yi geçip Göksun ve Maras yolu ile Antakya'ya dogru ilerlediler. Haçlilar Kilikya'ya varinca, Ermeniler'den gördükleri yardimlar sayesinde oldukça rahatladilar. Burada Godefroi de Bouillon'un kardesi Boudouin Ermeni Thoros'un daveti üzerine haçli ordusundan ayrilarak Urfa'ya gitti ve bir süre sonra onu öldürterek Urfa Haçli Kontlugu olarak bilinen ilk haçli devletçigini kurdu (10 Mart 1098). Haçlilar daha sonra 27 Haziran 1098'de Büyük Selçuklu hakimiyetindeki Antakya'yi isgal ederek ikinci Haçli devletini teskil eden Antakya prinkepsligini kurdular. Böylece Suriye'nin en önemli sehrini ele geçirdikten sonra asil hedefleri olan Kudüs'e dogru ilerlemeye basladilar. O sirada Fatimî valisi Iftiharü'd-Devle'nin hakimiyetindeki Kudüs'ü zaptederek binlerce müslümani kiliçtan geçirdiler ve Kudüs'te ilk Haçli Kralligi'ni kurdular (15 Temmuz 1099).

Birinci Haçli seferinin Kudüs'ün zaptiyla (15 Temmuz 1099) sonuçlanmasi Avrupa'da büyük bir heyecan uyandirdi ve Urbanus'un halefi II. Pascalis yeni bir sefer için yogun bir faaliyet baslatti. Clermont konsilinden sonra Avrupa'da araliksiz sürdürülen haçli propagandasi bazi küçük gruplarin kara veya deniz yoluyla akin etmelerini saglamaktaydi. Hristiyan dünyasinin Kudüs ve hakim olduklari diger topraklari ellerinde tutmak için hiç süphesiz çok sayida insana ihtiyaci vardi. Nitekim Godefroi de Bouillon ve kral I. Baudouin Avrupa'dan sürekli insan istemislerdi. Doguya gidenler dinî duygularini tatmin etmekten çok oraya yerlesmek niyet ve düsüncesindeydiler. Ancak sayilari yeterli olmadigi için Dogu'da istedikleri üstünlügü saglayamiyorlardi. Bu sebeple de güçlü ordularin bölgeye intikali için çaba sarfediyorlardi. Fakat büyük ordulari harekete geçirmek için sadece dinî propaganda yeterli olmuyor, oradaki zenginlik ve serveti de dile getirmek gerekiyordu.

Papa II. Pascalis yeni bir haçli seferi için Avrupa'nin güçlü krallarina çagrida bulunmus, ancak olumlu cevap alamamisti. Fakat Birinci haçli seferi nasil onlarsiz basariya ulastiysa bu sefer de tecrübeli liderlerin idaresindeki askerlerle basariya ulastirilabilirdi. Gerçekten de 1101 yili haçli seferine katilan üç büyük ordu da dükler, kontlar ve kilise ileri gelenlerinin liderliginde yola çikmisti. Birbirlerinden ayri olarak hareket eden üç ordunun birincisi Milano baspikoposu Anselm'in idaresindeki Lombardlar, Kont Etiennne de Blois'in emrindeki Fransizlar ve Konrad'in kumandasindaki Almanlar'dan olusuyordu. Ikinci ordu Nevers kontu II. Guillaume'un kumandasindaki Fransizlar, üçüncü ordu ise Aquitania dükü IX. Guillaume'un kumandasindaki Fransizlar ve Bavyera dükü IV. Welf'in idaresindeki Almanlardan mütesekkildi.


  Alıntı ile Cevapla