Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-05-2006, 11:25   #123
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Banka reklamına bayılıyorum. Bulduğu slogan çok şey ifade ediyor. Sadece futbol dünyası için değil, yaşamın kendisi için bile geçerli bir slogan bu: İyiler mutlaka kazanır.

Fortis Türkiye Kupası finali de öyle oldu. İki iyi takım finale gelmişti. Finalde daha iyi olan kupayı müzesine götürdü.

Turkcell Süper Lig'deki müthiş yarış da öyle değil mi ? İki iyi takım son iki haftaya girilmesine rağmen soluk soluğa yarışıyor. İki iyiden biri mutlaka kazanacak.

Fortis Türkiye Kupası da 'iki iyi takımın' son kozlarını oynadığı bir final oldu. Maçı ve kupayı 'kadroda iyi olan' değil, 'sahada iyi olan' kazandı.

Maç bitti, yorumlar yapıldı, kritikler yazıldı. Ben de istedim ki, aklıma takılanları aktarayım. Beşiktaş'ın forvetinde iki genç oyuncu biri Gökhan Güleç, diğeri Bobo. Fenerbahçe'nin hücüm alanında iki dünya markası Alex ve Anelka.

Gökhan Güleç ile Bobo, maçın ilk dakikasından uzatmanın son dakikasına kadar varlıklarıyla, hırslarıyla, çalışkanlıklarıyla sahadaydılar. Rakibin iki büyük kozu Anelka ve Alex kadar elbette şöhretli, tecrübeli, kariyerli değillerdi. Ama hiç tartışmasız onlardan daha istekliydiler.

Alex ile Anelka koca bir ilk yarıyı takımları adına ziyan ettiler. O ilk yarıda, tribündeki Fenerbahçe seyircisinin katkısı bile sahadaki Alex ile Anelka'nın katkısından daha fazlaydı.

Dikkat ediyorum, bu Alex ile Anelka Fenerbahçe zora düşmeden, Fenerbahçe geriye düşmeden ortaya çıkmıyorlar.

Nitekim 2-0 biten ilk yarıdan sonra ikinci yarının ilk onbeş dakikasında 'saman alevi' gibi parlayıp kaybolmasına rağmen Anelka, kasığı zorladığı için 90. dakikada çıkmak zorunda kalan Alex'in biraz kımıldayışı bile oyunun 2-2'ye gelmesine yetti. Kardeşim, Fenerbahçe geriye düşmeden, Fenerbahçe zora düşmeden oynamak, mücadele etmek, takım arkadaşlarınıza katkı sağlamak aklınıza gelmiyor mu ?

Dönelim Beşiktaş'ın forvetindeki Gökhan Güleç'ten savunmadaki Gökhan Zan'a. Müthiş mücadele etti. Hava toplarında kayıtsız şartsız üstünlüğü olan Fenerbahçe'ye bu şansı tanımadı. Sadece bir kez rakibine oranla daha az yükseldi, o pozisyonu da gol olurken İbrahim Üzülmez çizgiden çıkarttı. Bu Gökhan Zan'a dikkat. Sadece Beşiktaş için değil, ulusal takım için de dikkat.

Beşiktaş yönetiminin yerinde olsam kaleci Cordoba'yı asla bırakmam. Genç Mehmet Sedef'te ısrar ederim.

Fenerbahçe'de Tuncay'a bir tavsiye. Manisa maçında topla hücuma çıkarken, gereksiz bir çalımdan kaptırdığı o top gitti, Fenerbahçe kalesine gol oldu. Aradan iki hafta geçti, kupa finalinde hücuma çıkarken gene gereksiz bir top kaybı yaptı, Fenerbahçe ikinci golü yedi. Sevgili Tuncay, yanlıştan ders almaz mısın? Hocandan bu konuda uyarı almaz mısın? Bu yanlışı ısrarla neden yaparsın?

Beşiktaş transfer yaparken, takıma kaliteli, usta oyuncular arıyor. Oysa usta ellerinde. Büyük futbolcu, büyük maçlarda ve kritik anlarda oyunu ve sonucu değiştiren oyuncudur.

Kimi alırsanız alın, alacağınız kaliteli oyuncunun bir Tümer Metin klasiği olacağını garanti edemezsiniz? O zaman çözün şu Tümer işini? Nedir alıp-veremediğiniz, nedir aranızdaki sorun?

Daldan dala atlıyorum ve Appiah adında duruyorum. Fenerbahçe iki duran adamı nedeniyle rakibe karşı sürekli eksik oynadığı için Appiah her maçta enaz iki-üç futbolcunun gücünü ortaya koyarak oynuyor.

Sigortaları ne zaman atar bilemem. Ama çok yük bindiği, hatta aşırı yük bindiği kesin. Appiah takımın 'hamalı' olabilir. Ama sırtına bu kadar yük vurursanız yarın öbürgün dizlerinin üstüne çökebilir. 'Yeter artık, ben bittim' diyebilir.

Elbette maçın hakemi. Fenerbahçe'nin frikikten yediği gol öncesi Okan'a faul yapılmadığı ciddi şekilde tartışılabilir.

İkinci gol öncesi Tuncay'a faul yapıldığı söylenebilir. Ama bütün bunlara rağmen, Fenerbahçe'nin kazanmak için Beşiktaş'tan daha fazla çalıştığı, daha hırslı oynadığı söylenemez.

Bakmayın maçın 120 dakika oynandığına. Aslında maç ilk yarıda bitti. Beşiktaş işi sıkı tuttu, Fenerbahçe'nin aklı başına sonradan geldi ama bir Tümer Metin klasiği sonucu ve kupanın sahibini belli etti.

Önce kazanana, sonra kaybedene tebrikler. Bunca yanlışa, eksiğe rağmen kupa finaline yakışır bir mücadele ortaya koydular. Aslında iki iyi takımdan biri kazanacaktı. Daha iyi olan kazandı. Benim de aklıma o banka reklamı geldi: İyiler mutlaka kazanır.

----------------------------------------
ŞANSAL BÜYÜKA-maraton
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline