Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29-01-2007, 11:54   #62
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BAKIR

Bakırın esansiyel bir element olduğu farelerle yapılan denemeler sonunda ispatlanmıştır. Sadece, sütle beslenen farelerde meydana gelen anemiyi önlemek hemoglobin teşkilini sağlamak için hem demir hem de bakırın gerekli olduğu anlaşılmıştır. Bakırın hematopoiesis olayındaki esansiyel rolünün anlaşılmasından sonra, oksidaz fonksiyonu gösteren birçok enzimlerin bakır ihtiyacı saptanmıştır. Bunlar arasında tirosinaz amin oksidaz, askorbik asit oksidaz sayılabilir. Buturil KoAdehidrojenaz enziminin de, prostetik grubunda bakır kapsayan bir kuproflavoprotein olduğu gösterilmiştir.
Bakır Noksanlığında Ortaya Çıkan Hastalıklar

Bakır noksanlığı, kendisini çeşitli hayvan türlerinde farklı sendromlarla gösterdiği gibi, tek bir türde farklı semptomlar şeklinde de gösterebilir. Anemi, bütün türlerin genel semptomu olmasına karşılık büyümede gerileme, kemik gelişmesinde bozukluklar, saç, kıl, yün ve tüylerde depığmentasyon, yün ve tüylerde anormal büyüme, omiriliğin demiyelinasyonu, miyokard (kalp kası)’da fibrozis, gastroıntestinal bozukluklar (diyare ve dizanteri) bir veya birden fazla hayvan türünde bakır noksanlığında tespit edilen arazlardır.
Bakırca noksan çayır ve mer’alarda otlayan sığır ve koyunlarda, kemik kırılmaları, genç buzağılarda raşitizm’e, yaşlı hayvanlarda ise osteoporosis’e benzeyen durumlar görülür. Benzer durumlar, köpekler, domuzlar, taylar, hindiler ve tavuklarda da görülmüştür. Kemiklerdeki bu patalojik durumlar, bakır noksanlığının sebep olduğu özel etkiyle ilgili olup, anemi sonucu ortaya çıkmaktadır. Çünkü demir eksikliği sonucu ortaya çıkan şiddetli anemi, kemiklerde bu tip değişmelere yol açmaktadır.
Bakır noksanlığında, başta sığır ve koyun olmak üzere, çeşitli hayvan türlerinde merkezi sinir sisteminin demiyelinasyonu sonucu şiddetli ataksiler meydana gelmektedir. Daha önce bunlar, dünyanın çeşitli bölgelerinde, “Swayback” “Swıngback” “gin-gın rickets” “lamkruis” “renguera” gibi terimlerle tanımlanıyordu. Şimdi ise, enzootik neonatal ataksiler olarak tanımlanmaktadır. Kuzularda iki tip neonatal ataksi bilinmektedir. Bunlardan biri, kuzular doğurur doğurmaz akut olarak ortaya çıkar. İkincisi ise, doğumdan birkaç hafta, hatta aylar sonra müşahede edilir. Her ikisinde de semptomlar spastik paraliz olup, arka bacakların koordinasyonu bozulur, yürüme sert ve topallayarak yapılır. Bazı kuzular doğumda tamamen felçli yahut ataksik bir durumda olup yaşamayıp hemen ölürler. Kanatlılarda hastalık bu kadar belirlenmemiş olmakla beraber, bakır eksikliğine maruz kalmış civcivlerde ataksiden ve spastik paralizden muzdariptirler.
  Alıntı ile Cevapla